Korona virüsü salgını hem dünyadaki hem de Türkiye’deki etkisini sürdürüyor. Bilim insanları hastalıkla mücadele noktasında aşı ve ilaç çalışmalarını sürdürürken milyonlarca kişi de bilim insanlarının vereceği iyi haberleri bekliyor. Hastalıkla ilgili somut bilgilere ulaşmanın yollarından biri de salgına yakalanan ama karantina sürecini başarılı bir şekilde atlatanların deneyimleri oluyor. Türkiye’de şu ana kadar 30 binin üzerinde hasta iyileşti. 26 yıldır Yeldeğirmeni’nde yaşayan 48 yaşındaki Tuncay Uyanık da iyileşen hastalardan biri. Uyanık ile konuştuk ve hastalığa nasıl yakalandığını, karantina sürecini nasıl geçirdiğini ve iyileşmek için nelere dikkat ettiğini konuştuk.
“POZİTİF KELİMESİNDEN NEFRET ETTİM”
Üniversite mezunu olan Tuncay Uyanık taksi ve öğrenci servisi şoförlüğü yapıyor. Nisan ayının başında hastalığın belirtilerini hissettiğini söyleyen Uyanık, şüpheleri artınca özel bir hastaneye gitmeye karar vermiş. Doktorlar, bazı tahliller ve göğüs tomografisi sonuçlarını inceledikten sonra Uyanık’ın evinde bir odada izole olmasını istemişler. Uyanık süreci şöyle anlatıyor: “Önce boğazımda yanma hissettim, sonra ara sıra öksürük, halsizlik devamında da burun tıkanıklığı yaşadım. İki üç gün bekledim, geçmeyince özellikle aile bireylerine bulaştırma endişesiyle doktora gitmeye karar verdim. Hastaneye girişte ateşim ölçüldü, şikayetlerim soruldu, ben anlattıktan sonra hemen izole bir bekleme odasına alındım. Kan tahlilleri, influenza, burun ile boğazdan alınan örneklerle testler yapıldı ve tomografi çekildi. Sonuçlar çıkınca doktorum boğazımda bir sorun olmadığını influenza testimin negatif çıktığını söyledi. Ama akciğerlerimde bir şey gördüğünü söyledi ve bunun üzerine Covid-19 testi yaptılar. 6 Nisan’da test sonucum maalesef pozitif çıktı. Pozitif kelimesinden bu kadar nefret edebileceğim hiç aklıma gelmemişti. Sonuçlar çıkar çıkmaz telefonum çalmaya başladı. Önce hastaneden aradılar, ardından ilçe sağlık ve aile hekimliğinden. Ben artık Covid-19 hastasıydım, açıklanan rakamların arasında ben de yerimi almıştım. Hastaneden test sonucunu bana bildirdiler ve gidip hastaneden ilaçlarımı alabileceğimi ve evde tedavi olabileceğimi söylediler, aynı şekilde ilçe sağlık ve aile hekimliği de tekrar arayıp evde tedavi olacağımı, semptomlar (ateş, nefes darlığı) artarsa 112’yi arayıp hastaneye gitmem gerektiği söylediler.”
İYİ BESLENME, UYKU VE DİNLENME
Uyanık yaşadığı şoku atlatınca eşi ve çocuklarının da test yaptırmalarını istemiş. Yapılan testler sonrasında onların sonuçları negatif çıkmış. “Onlara bulaştırmamış olmak beni bir nebze rahatlattı” diyen Uyanık, “Akşam aile hekimi ziyaret etti, eksik olan ilacı teslim etti ve ailecek 14 günlük karantina sözleşmesini imzaladık. Evde izole bir odada kalıp ilaçlarımı aldım, tedavi sürecim bel ağrısı ve ufak tefek kas ağrıları dışında rahat geçti. Bu süreçte iyi beslendim, iyi şekilde dinlenmeye özellikle yeterince uyumaya (7-8 saat) gayret ettim.” diyor.
“HER ŞEYE İNANMASINLAR”
Hastalıkla ilgili belirsizliklerin sürdüğünü söyleyen Uyanık, hastalık ve karantina sürecinde edindiği deneyimleri şu sözlerle aktarıyor: “Bu süreci kitap okuyarak, iç ve dış basında Covid-19 haberleri okuyarak geçirdim. Hastalıkla ilgili bir belirsizlik var, doktorlar da net bilgilere sahip değiller, bütün ülkelerde durum aynı. Karantinada olup tedavi görenlere önerim okudukları her şeye inanmasınlar, çok fazla şey paylaşılıyor, bazısı psikolojik olarak insanı etkiliyor ve demoralize ediyor. Karantina sürecim bittikten sonra aile hekimi arayıp durumumu sordu, iyi olduğumu söyleyince kendimi özgür bırakabileceğimi, Sağlık Bakanlığı’nın şu anki talimatlarında, hasta kendisini iyi hissederse kontrol testine gerek olmadığını söyledi. Ben bir hafta daha gönüllü olarak karantinada kalıp 22 Nisan’da karantinadan çıktım. Herkesin bildiğini bir kez de ben söyleyeyim, temizliğe dikkat edelim, izole olalım, evde kalalım.”
“KENDİMİ KORUMAYA ÇALIŞIYORDUM”
Uyanık’ın hastalığa yakalanmasına neden olan başlıca sebeplerden biri de mesleği. Taksi şoförlüğü yaptığı için çok fazla insanla temas etmek zorunda kaldığını söyleyen Uyanık, “Aracımı hem belediyelere dezenfekte ettiriyordum hem de günlük olarak kendim dezenfekte edip sık sık havalandırıyordum. Genelde maske takıp kolonya ile ellerimi temizleyip mümkün olduğunca korunmaya çalışıyordum. Kimden nasıl kaptım bilemiyorum, aracıma binen yolcular ve taksici arkadaşlarım dışında kimseyle görüşmüyor sadece markete gidiyordum, eve dönünce de kıyafetlerimi doğrudan balkona atıp ev halkına yaklaşmadan sıcak duş alıyordum. Elimden geldiğince bilgilerim doğrultusunda kendimi ve ev halkını korumaya çalışıyordum.” diyor.
DEVLET YARDIM ETMELİ
Milyonlarca insan gibi çalışmak zorunda olduğunu söyleyen Uyanık, evde kalamayıp işe gitmek zorunda olanlar için şu önerilerde bulunuyor: “Çalışmak zorunda olanlar lütfen sosyal mesafeye dikkat etsinler, maske ve eldiven kullansınlar. Kalabalıktan uzak dursunlar. Evlerine gidince kıyafetlerini balkona assınlar, sıcak suyla duş alsınlar.”
Bu süreçte işsiz kalıp hiçbir geliri olmayan çok sayıda insanın olduğunu söyleyen Uyanık, devletin ilgili kurumlarına ise şu çağrıda bulunuyor: “Kirada oturup çoluk çocuk sahibi olan ve hiçbir geliri olmayan bu insanlara yardım eli uzatılmalı.”