Ani ateş basmaları, çarpıntı ya da üşüme, regl düzensizlikleri… 45-55 yaş arası kadınların yakındığı bu şikâyetler, menopozun ilk belirtileri arasında yer alıyor. Pek çok kadının kaygıyla beklediği menopozu önlemek mümkün değil ama yaşam tarzında yapılacak birkaç küçük değişiklikle daha rahat geçirmek mümkün. 18 Ekim Dünya Menopoz Günü vesilesiyle Kadıköy Belediyesi Dr. Rana Beşe Sağlık Polikliniği Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Nilgün Tandoğan ile konuştuk.
Menopoz kişiye göre değişir. Türkiye’deki yaş ortalaması 47-48 ama 45-55 yaşa kadar da uzayabiliyor. Belli bir yaşın üzerinde yumurtlamada düzensizlikler başlıyor. Adet gecikmeleri, periyot atlamaları, iki üç ay aralıkla adet görme olabiliyor. Adet gecikmesini takiben uzun adet kanamaları görebiliyoruz.
O da kişiye göre değişiyor. Ortalama 1-2 yıl sürüyor. Bir yıl boyunca adet görmemiş bir kadını, hormonal durumunu da değerlendirdikten sonra menopoza girmiş olarak kabul ediyoruz. Yumurtalıklarda yumurta rezervi bitmiş oluyor. Yumurta sayısı bittiği zaman östrojen ve progesteron dediğimiz kadınlık hormonları düşüyor ve menopozla ilgili şikâyetler başlayabiliyor.
Menopoz şikayetleri her kadında aynı olarak görülmez. Bazı kadınlar hiç farkına varmaz. Bazı kadınlar ise daha ağır yaşar. Menopoz semptomlarından biri ateş basmasıdır. Ara ara gelen göğüste ve yüzde hissedilen sıcaklık artışı, terleme ve arkasından ani ısı düşmesine bağlı titremeler şeklinde olabilir. Bundan dolayı gece uykuları problemleri yaşanabilir. Diğer bulgu düzensiz adet kanamaları, periyot atlamaları ve adet kanamalarının tamamen durmasıdır. Bunlar ilk ortaya çıkan bulgulardır. Zaman içinde kemik dokusunda da azalmalar yani kemik erimesi dediğimiz bir tablo oluşabiliyor. Kalp hastalıkları riskinde artış görülebilir.
“MENOPOZ KİLO ALDIRMAZ”
Aslında çok fazla bir değişiklik olmaz. Bazı kadınlar kiloda değişiklik olduğunu düşünüyor ama menopozun kilo aldırıcı etkisi yok. Hareketsizlikten ve beslenmenin bozulmasından dolayı oluşan bir durum söz konusu olabilir. Östrojen eksikliğine bağlı olarak ciltte kuruluk, vajinada kuruluk gibi bulgular olabiliyor. Ateş basmaları ve uykusuzluktan dolayı yaşam kalitesi bozulduğu için depresyona eğilim de varsa bu dönemde tetiklenebiliyor. Yine östrojen eksikliğine bağlı idrar şikâyetleri olabiliyor.
Tedaviyi de kişiye göre ayarlıyoruz. Kişinin aile öyküsü, jinekolojik ve meme muayenesi, kilosu, tansiyonu incelenip tedavi seçenekleri belirleniyor. Herkese hormon tedavisi uygulanmaz. Hastanın obezitesi varsa, aile öyküsünde meme veya rahim kanseri varsa, hipertansiyon veya diyabet, inme, kalp hastalığı varsa hormon tedavisi yapmayı uygun bulmuyoruz. Ayrıca hormon tedavisine ileri yaşta başlamıyoruz. Sıcak basmalarında en etkili tedavi östrojen hormonudur. Rahim iç tabakasını korumak için progesteron hormonu ile birlikte verilir. Hormon tedavisi en etkin, en düşük dozda, en uygun şekilde verilmelidir. Tablet şeklinde alınabildiği gibi, deri üzerine yapıştırılan bant ve vajinaya uygulanan şekilleri de tercih edilebilir. Bugünkü bilgilerimize göre hormon tedavisi yakın takip ile 5 yıla kadar uygulanabilir. Bitkisel östrojenler doğal hormon kaynaklarıdır. Bunları da doktor kontrolünde kullanmak gerekir. Ateş basmalarının tedavisinde depresyon ilaçları da önerilmektedir.
18 Ekim, Uluslararası Menopoz Derneği tarafından ilan edildi. Her yılın bir teması var. Bu yıl ki tema; erken menopoz konusunda toplumu bilinçlendirmek. 40 yaşından önce menopozla karşılaşırsak bunu erken menopoz olarak değerlendiriyoruz. Erken menopozun çeşitli nedenleri var; özellikle genetik yapı çok önemli. Ailesinde erken menopoza giren kişilerin olması bu riski artırıyor. Bazı enfeksiyonlar, kemoterapi, radyoterapi erken menopoza sebep olabilir.
Erken menopoz ciddi bir sorun olabilir çünkü bu semptomlar olması gerekenden önce başladığı için vücut daha erken kemik erimesiyle karşılaşacaktır. Onun için uygun hasta grubu ise hormon tedavisi verilmelidir diyoruz. En azından normal yaşına kadar hormon takviyesi alınabilir diyoruz.
“CİNSEL AKTİVİTE DEVAM EDER”
Östrojen hormonunun düşmesine bağlı olarak vajinada oluşan kuruluktan dolayı ağrılı cinsel ilişki olabiliyor. Vajinadaki kuruluğu kayganlaştıran jeller, östrojen içeren krem veya tabletler ile tedavi edebiliyoruz. Yani cinsel aktivitede problem yaşanmıyor.
Menopoz depresyona sebep olmaz ama bazı kadınlar bu dönemi yaşlanmanın başlangıcı olarak kabul ederek kaygılanır. İş ve ailevi sorunlar, menopoz ile ilgili kaygılar depresyon riskini artırabilir. Oysa menopoz korkulacak bir dönem değildir.
Eğer obezite problemi varsa öncelikle kilo vermeyi tavsiye ediyoruz. Sigara içen kişilerin sigarayı bırakmalarını öneriyoruz. Kalsiyum ve D vitamini düzeyine bakıp, kalsiyum ve D vitamini takviyesi başlıyoruz. Soya fasulyesi, baklagiller, keten tohumu, bezelye, fasulye, adaçayı, süt ve süt ürünleri, balık, ceviz, fındık, brokoli tüketilmeli. Bol su içilmeli.
Dengeli beslenme ve düzenli egzersiz çok önemli. Günde en az yarım saat aktivite yapmak gerekiyor. Kemik erimesine karşı kasları kuvvetlendiren germe egzersizlerini öneriyoruz.
KEMİK ERİMESİNE DİKKAT!
Aynen öyle. Kemik erimesini önlemek için beslenmeye dikkat edeceğiz. Aşırı yağlı, karbonhidratlı beslenme önermiyoruz. Fazla miktarda tuz, kafein, alkol tüketilmemeli. Sebze meyve ağırlıklı beslenme gerekiyor. Çeşitli trans yağlar içeren gıdaları (cips, mayonez, ketçap) ve kola gibi asitli içecek tüketimini önermiyoruz. Çünkü asitli içecekler kalsiyum emilimini engelleyerek kemik erimesine sebep olurlar. Kalsiyum ve D vitamini düzeyimizi yüksek tutacağız ve aktif olacağız. Kemik erimesinin en büyük sebebi hareket eksikliği.
Günümüzde değişen yaşam koşulları ve insan ömrünün uzaması ile menopozda geçen süre de uzamıştır. Bu dönemi daha sağlıklı ve huzurlu geçirebilmek için yaşam şekli düzenlenmeli, düzenli egzersiz yapılarak, beslenmeye dikkat edilmeli, alkol, sigara, aşırı kafein tüketiminden uzak durulmalı, yıllık jinekolojik muayene ve meme muayenesi unutulmamalıdır.