Kanser, insanın hayatına zenginlik getirir mi ? Neredeyse kansere yakalandığına memnun olmuş biriyle hiç tanıştınız mı? Yazdığı kitabın söyleşi ve imza gününe katılan okuyucularıyla sohbetini izlediğimiz gazeteci Meral Tamer’i dinledikçe bu sorular aklımıza geldi.
Birçok kimsenin ağzına almaya korktuğu, yakalandığında ise hayata küstüğü kanser ile 65 yaşında tanışıp dost olan kendi deyimiyle “Kanseri misafir gibi ağırlayarak yolculayan” gazeteci Meral Tamer, ilk kitabı “Aşk olsun Kanser” i ve kanserle olan dostluğunu Kadıköylülere anlattı. Tamer, kansere yakalanmasıyla, kendine doğru bir yolculuk yaptığını, sonrasında ise hayatını daha sağlıklı ve anlamlı yaşamayı öğrendiğini belirtti.
Rutin kontrolleri sırasında kanser olduğunu öğrenen ve iki ameliyat geçirerek hayata yeniden başlayan Milliyet Yazarı Meral Tamer, kanserle arkadaşlığını anlattığı “Aşk olsun Kanser” adlı kitabının imza ve söyleşi günü için Kadıköy’deydi. Kadıköy Belediyesi Caddebostan Kültür Merkezi Sanat Kütüphanesi’nin 22 Ocak Cumartesi günü organize ettiği söyleşide kitabını anlatan Tamer, katılımcılara, kanserle ilgili beslenme önerileri de verdi. 64 yaşına girmesine iki gün kala rutin kontrol için mamografiye gittiğinde göğsünde bir kitle fark edildiğini, bu dakikadan sonra da hayatının tamamen değiştiğini kaydeden Tamer, kanserle tanışma sürecini şöyle anlattı;
“Rutin bir mamografi kontrolü için gittim. İşim bittiğinde amacım hızla gazeteye dönüp yazımı yazmaktı. Ama tam çıkacakken, Doktor, kalmamı isteyerek, konuşacağını söyledi. Göğsümde iki kitle vardı ve incelemek istiyordu. Çok erken fark edildiği için çok şanslıydım. Eğer bir buçuk ay önce muayeneye gitseydim, eski bir alet olduğu için fark edilmeyecekti. Ama randevuma 1,5 ay sonra gittiğim için şans esere yeni bir cihazla muayene oldum ve kanser fark edildi. Kansersiniz sözü ilk duyulduğunda gerçekten insanın kafasına balyoz gibi iniyor. Bir anda her şey önemini kaybediyor. Öğrendikten sonra eve gelip, bir sigara yaktım, kahvemi elime alıp kanserle baş başa kalınca derin düşüncelere daldım. Ben kanser miydim şimdi ne olacak? Eşim ve kızım için çok daha zor olacak. İnsan kanser olunca sadece kendi değil, ailesi, sevdikleri yakınları da bu olayın içine giriyor. Sonra sakin olmaya çalıştım. Beyin gücü çok önemli, bu yaştan sonra kızamık olacak halim yok ya. ‘Neden ben oldum?’ demedim. Bundan sonra kalan ömrümü en iyi şekilde geçirmeye karar verdim. Arkasından operasyonlar, hastane günleri, tedavi süreci. Bu olayı nasıl böyle soğukkanlılıkla karşıladığımı ben de anlamıyorum. Ama beni geçmiş olsun diye arayanlara hep aynı yanıtı verdim. Bu yaşta kızamık olacak halim yoktu ya.”
‘KANSERİ MİSAFİR GİBİ AĞIRLADIM’
Kanserle tanışma ve tedavi sürecinde kendisine dair bir yolculuk yaptığını kaydeden Tamer, eşinin ısrarlarıyla kitap yazmaya, kanser konusunda edindiği bilgileri ve tecrübeleri okuyucularıyla paylaşmaya karar vermiş. Kanserle hayatında yeniden sağlıklı bir yolculuğa başladığını kaydeden Tamer, sözlerine şöyle devam etti:
“Kitabımla, köşemde paylaştığım kanserle ilgili beslenme ve diğer konularla kanserin aslında bir tabu olmadığını gösterdim. İnsanlarda bu konuda bir farkındalık yarattım. Hiç tanımadığım insanlar bana bitki, kanser kovucu yemek, salata tarifleri gönderdiler. Eskiden ölürsem cenazeme kim gelir diye merak ederdim, şimdi etmiyorum. Ne kadar çok sevenim varmış diye düşünüyorum. Hayatımı normal yaşamaya devam ediyorum. Ama daha sağlıklı bir şekilde besleniyorum. Artık organik beslenmeye çalışıyorum. Daha fazla sebze, bakliyat yiyorum. Yeşil ve koyu renk yapraklı sebze ve salataları tercih ediyorum. Çeşit çeşit yemek yapma tarifleri öğrendim. Hiç yemediğim sebzelerin tadına bakmış oldum. Mesela mercanköşk, yer elması gibi sebzeler hayatıma girdi. Kızımla, okuyucularımla ilgili ilişkilerim değişti. Kanser benim hayatıma zenginlik getirdi. Kansere erken yakalanmam bundan sonraki hayatıma sağlıklı olarak devam etmem için vesile oldu. Kanserle arkadaş oldum, onu misafir gibi ağırlayıp yolculadım. “
Arife Avcu ÇALLIOĞLU