Korona virüsü salgınında diğer bulaşıcı hastalıklarda olduğu gibi bağışıklık, vücut zindeliği ve düzenli beslenme kritik önemde. Özellikle hastalığı atlatanların daha dikkatli olması gereken bir konu bu çünkü hastalığın etkilerinin uzun zaman boyunca vücudu etkilemeye devam ettiği bulgular arasında.
Türkiye Diyetisyenler Derneği Genel Sekreteri, Lokman Hekim Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Öğretim Görevlisi Uzman Diyetisyen Banu Süzen, enfeksiyonu hafif atlatmış kişileri, iyileşme döneminde bir besin grubundan aşırı tüketmemeleri, özel karışımları kullanmamaları konusunda uyarıyor. Günlük olarak alınan besinleri, gün içinde 3 ana 2-3 ara öğün şeklinde dağıtılarak tüketmenin yararlı olduğunu söyleyen Süzen, “Türkiye’ye Özgü Beslenme Rehberi’nde önerilen sağlıklı yemek tabağına göre her ana öğünde tabağın bir çeyreği sebzelerden, diğer çeyreği tam tahıl ürünlerinden ve kalan yarısının eşit üç parça halinde meyvelerden, yüksek proteinli gıdalardan (kuru baklagiller, et, yumurta, balık, tavuk, yağlı tohumlar vb.) ve süt ürünlerinden (süt, yoğurt, ayran, peynir vb.) oluşması önerilmektedir. Bunların yanı sıra yeterli su tüketiminin sağlanması ve günlük beslenmede zeytinyağı kullanılması öneriliyor.” diyor.
AŞIRI TÜKETİM DEĞİL DENGELİ BESLENME
“Yumurta ve peynir çeşitleri de uygun koşullarda saklandığında uzun süre dayanabilen kaliteli hayvansal protein içeren gıdalardır.” diyen Süzen, yeterli miktarda protein alınmasına, probiyotik yoğurtların, kefirlerin kullanılmasına özel olarak vurgu yapıyor. Süzen’e göre tüketiminin sınırlandırılması gereken yiyecek ve içecekler ise şunlar; kan şekerini hızla yükselten şeker ve şekerli yiyecekler/içecekler, beyaz ekmek de dahil hamur işi ürünler, işlenmiş et ürünleri, aşırı tuz içeren besinler (hazır soslar, cips gibi tuzlu ürünler, patlamış mısır, tuzlu kurabiyeler, vb.). Enerji içeriği yüksek, alkollü içeceklerin de vitamin ve mineral emilimini olumsuz etkileyebildiği, uyku problemlerine yola açabildiği için de sınırlandırılması gerekenler arasında yerini alıyor.
Aşırı besin tüketimi yerine dengeli beslenmenin iyileşme süreçlerine ve bağışıklık kazanmaya olumlu ve destekleyici etkileri olduğunu belirten Süzen, hastalığı ağır atlatanlar için şunları söylüyor: “Ağır atlatan bireylerin hastaneden taburcu olduktan sonra uzmanlar tarafından önerilen gıda takviyelerini (vitamin- mineral- beslenme solüsyonu…vb) önerilen süre kadar kullanmaları ve günlük enerji besin öğesi gereksinimleri için bir uzmandan destek alarak iyileşme sürecini geçirmeleri iyi bir seçenek olacaktır. Temel olarak Covid-19 enfeksiyonunu ağır atlatan hastalarda protein içeriği yüksek olan (yumurta, peynir, et, tavuk, balık, hindi, süt, yoğurt, kefir) besinleri öncelikli tüketmeye özen göstermeleri, taze sebze ve meyve tüketmeleri, rafine olmayan kaliteli karbonhidrat kaynaklarından faydalanmaları iyileşme sürecinde beslenme açısından destekleyici olacaktır.”
“MUCİZE KARIŞIMLARA İNANMAYIN”
Süzen’in özellikle vurguladığı bir konu daha var. O da “mucize” olarak tanıtılan yiyecekler ve karışım çaylar konusu. Süzen, herkesin “mucize” olarak sunulan besinlere ve karışım çaylara temkinli yaklaşmasını isterken, “Mucize besin, besin öğesi ve bitkisel karışım şu ana kadar bilimsel olarak kanıtlanmamıştır. Bu nedenle sağlıklı, dengeli ve düzenli beslenme en güvenilir ve geçerli yöntemdir.” diyor.
Mümkün olduğu kadar doğal ve taze besinleri seçerek, doğru pişirme teknikleriyle yemenin geliştirici olacağını vurgulayan Süzen, özel öneriler için mutlaka uzman yardımı alınması gerektiğini söylüyor. “Birey sağlıklı beslenmeyi bir yaşam şekli olarak benimserse bağışıklık sistemi de dengeleyici ve düzenli çalışmasını sürdürür.” diyen Süzen, şöyle devam ediyor: “Kronik hastalığı olan bireylerin ise hastalığa yönelik beslenme tavsiyeleri almaları ve önerileri doğru şekilde takip etmeleri gerekiyor. Doğru beslenme tavsiyeleri için bireye özgü tavsiyeler beslenme uzmanları tarafından verilir. Beslenme durumunun tespiti istenirse diyetisyene başvurmak yeterli. Vitamin ve mineral yetersizliğinden şüphe ediliyorsa, gerekli uzman görüşü alınarak, eksiklik tespit edilerek takviye kullanmak yardımcı olur. Üstünde tekrar durmakta fayda var. ‘Mucize’ besin yoktur. Yeterli, dengeli ve sağlıklı beslenme mucizenin kendisidir.”
Süzen son olarak Covid-19 pandemisi nedeniyle unuttuğumuz, farkına varmadığımız pek çok şeyin farkına vardığımızı hatırlatırken, “Beslenme konusu bu hatırlananlardan biri. Tükettiğimiz besinlerin ne olduğunu, nereden geldiğini, nasıl yetiştirildiğini/üretildiğini düşünmemizi ve seçici olmak gerektiğini hatırladık. Bunun yanında yiyecek israfına dikkat etmemiz gerektiğini hatırlatmak isterim. Ekleyeceğim en önemli not, televizyonlarda boy boy çıkan ve beslenme konusunda alt yapıya sahip olmayan kişilerin vermiş oldukları ‘mucize’ tariflere, önerilere itibar edilmemesi. Bu konuda eğitim almış kişilerden öneriler alınmalıdır.” diyor.