Uzman Klinik Psikolog Gülşen Günay
Kadıköy Belediyesi Çocuk Koruyucu Ruh Sağlığı Merkezi
CİNSEL GELİŞİM
Kişi, doğumdan itibaren cinsellikle ilgili birçok mesaj alır.
Ebeveynler çocuklarının cinsel konulardaki ilk eğiticileridir.
Çocuğa verilecek cinsel bilgi çocuğun gelişimi ile orantılı olmalıdır.
Ebeveynler, çocuğuyla konuşma, duygularını paylaşma, çocuğuna sevgi gösterme, onu giydirme ve onlara vücut bölümlerinin isimlerini öğretme ile ilk cinsel bilgileri ve değer yargılarını aktarırlar.
BEBEKLİK (0-2 yaş)
Bu dönemde haz bölgesi ağızdır.
Bebekte belli başlı davranış biçimi emmedir.
Bebeğin diş çıkarmasıyla beraber ısırma davranışı görülmeye başlar.
Bebek ile anne arasındaki sıcak ve sevecen ilişki sonucu güven duygusu gelişir. Bebeğin yaşam boyu güvenli ilişkiler geliştirmesi annenin bebekle kurduğu bu sağlıklı ilişkinin sonucunda gelişir.
Bebek, bulduğu her şeyi ağzına götürür, dünyayı ağız yoluyla tanır ve bundan haz alır.
Cinselliğin ilk adımı olan anneyle kurulan tensel temas bebek için önemlidir.
İLK ÇOCUKLUK (2-3 yaş)
Çocuğun hazzı ve ilgisi dışkılama bölgesindedir.
Tuvalet eğitimi yaklaşık olarak bu dönemde başlar.
Bu dönemde çocuğa bakan kişinin sabırlı ve sevecen olması önemlidir.
Bu dönemde anne babaların çocuğa karşı katı ve baskıcı bir tutum içinde olması, ileride ‘inatlaşma’ gibi iletişim sorunlarına yol açabilir.
Çocuk, çıplak olmaktan ve merakla bedenine dokunmaktan, bedenini keşfetmekten hoşlanır.
CİNSELLİĞİN GELİŞMESİ (3 yaş ve sonrası)
Bu dönemde çocuk;
Cinsel kimliğinin farkına varır; "ben kızım, sen erkeksin". Cinsiyet ayrımı yapmaya başlar.
Çocuğun dikkati, ilgisi ve haz duygusu cinsel organlara yönelir.
Cinsel kimlik rolüyle özdeşleşir; "Kızlar oje sürer, erkekler traş olur, kızlar etek giyer, erkekler kravat takar".
Kendi cinsel organlarıyla, karşı cinsin cinsel organının farklı olduğunu keşfedip ve bununla ilgili sorular sormaya başlayabilir. Kızların ve erkeklerin cinsel organlarının farklı olduğunu ve değişmeyeceğini kısa ve net bir dille ifade edebilirsiniz.
Doktorculuk gibi tensel temas içeren oyunlar oynamayı sever.
Erkek çocuk anneye daha fazla ilgi duyar, babayı rakip olarak algılayabilir.
Kız çocuk ise babaya ilgi duyar, anneyle rekabete girebilir.
Çocuk 3 yaşından sonra anne ve/veya babayla aynı yatakta yatmamalıdır; “burası anne babanın yatağı, burası senin yatağın, sen uyuduktan sonra ben yerime geçeceğim ama gece bana ihtiyacın olursa seslen, yanına gelirim” diyebilirsiniz.
Süreç içerisinde kız çocuğu anneyi, erkek çocuğu da babayı model alarak onlara benzemeye, onlar gibi davranmaya çalışır.
Çocuğunuz size cinsellikle ilgili soru sorabilir. Sorduğu sorulara kısa ve net cevaplar verin.
Çocuğunuz mastürbasyon yapıyorsa bu davranışın çocuğunuzun fiziksel, ruhsal ve cinsel gelişimi üzerinde olumsuzluk oluşturmadığını unutmayın!
Mastürbasyon yaptığı için çocuğunuzu ayıplamayın, azarlamayın, cezalandırmayın. Ona kendini suçlu hissettirmeyin. Bu gibi örseleyici tutumlar çocuğunuzun yetişkin yaşamında farklı sorunlar yaşamasına yol açabilir.
Çocuğunuza kendi bedenini koruması için özel bölgelerinin neresi olduğunu anlatabilirsiniz . “Buraya, ben dâhil, biri dokunduğunda ‘dokunma, rahatsız oluyorum’ deme hakkın var” diye ekleyebilirsiniz.
Okul sonrası dönem (6-12 yaş)
İlkokul dönemini kapsar.
Çocuk önceki cinsel meraklarını ansızın unutur, cinsel konulara olan ilgi azalır.
Okul ile birlikte enerji oyun ve öğrenmeye verilir.
Ahlak gelişimi ile birlikte cinsel konular daha az ifade edilir, toplumsal kurallar benimsenir.
Çocukların, kendi cinsleri ile oyun oynama eğilimi vardır, sosyalleşme artar.
Çocuk artık anne-baba ve aile dışındaki kişileri de rol model almaya başlar.
Cinsel roller sağlamlaşır, pekişir.
Size yardımcı olacak ipuçları
Çocuk bedenini keşfe çıktığında; “cıss, çek elini ordan, bak çok ayıp, penisinle/vajinanla oynama günah” gibi korkutucu cümleler kurmayın!
“Oo, oğlumun pipisi de varmış” ya da “yerim senin poponu/pipini” gibi cinsel organı yüceltici vurgular yapmayın. Cinsel organlara diğer organlardan daha değerliymiş gibi değer yüklemeyin; unutmayın o da alt tarafı bir organ!
Çocuğunuz gelişirken sizinle rekabet edebilmesine izin verin.
Çocuğunuza “aşkım, sevgilim” gibi sevgiliye söylenecek sözcükler söylemeyin. Unutmayın, eşinize “benim güzel kızım/oğlum diye” seslenmiyorsunuz.
Çocuğunuzu dudağından öpmeyin. Sevginizi göstermek istiyorsanız saçından, yanağından, elinden öpebilirsiniz.
Çocuğunuz “ben büyüdüğümde seninle evleneceğim” gibi cümleler kurabilir. Bu arzusunu “Tabii, ben de senle evleneceğim” diyerek pekiştirmeyin. Öte yandan, “ayıp, öyle şey olur mu hiç!” gibi reddedici cümleler de kurmayın. “Ben babanla/annenle evliyim, sen de benim çocuğumsun ama sanırım sen beni çok sevdiğini söylemek istiyorsun” diyerek yatıştırabilirsiniz.
Özel bölge anlatımı dışında çocuğunuz cinsellikle ilgili soru sormadan ona cinsellikle ilgili bilgi vermeyin.
Çocuğunuzun sorusunu yanıtlarken, öğrenmek istediğinden fazlasını vermeyin!
Çocuğunuzun sorduğu soruya verdiğiniz yanıtın çocuğunuzun yaşına ve gerçekliğe uygun olmasına dikkat edin!
Çocuğunuzun cinsellikle ilgili bilgileri ve davranışları yaşından beklenen düzeyin üstündeyse MUTLAKA bir uzmana başvurunuz!