Çocukların gelişimi için beslenme önemli bir yere sahip. Özellikle okul çağındaki çocukların güne iyi başlangıç yapmaları ve günü iyi bir şekilde tamamlayabilmeleri için dengeli ve sağlıklı bir beslenmeye öncelik verilmeli. Gazete Kadıköy olarak okulların açılmasına sayılı günler kala çocukların beslenme konusunu sayfamıza taşıdık. Kadıköy Belediyesi Dr. Rana Beşe Sağlık Polikliniği’nde Diyetisyen Figen Fişekçi Üvez’den beslenme hakkında ayrıntılı ve yol gösterici bilgiler edindik.
1-Okula giden çocukların sabah kahvaltısında neler olmalı?
Sabah okula giden çocuklara evde mutlaka proteinli (peynir, yumurta, süt v.b.) ve lifli gıdaların (tam buğday ekmeği, yeşillik, domates, salatalık) olduğu bir kahvaltı hazırlanmalıdır. Kahvaltı yapmayan çocuklar diğer öğünlerini düzgün ayarlayamamakta ve derslerde yeterli performansı gösterememektedirler.
2-Özellikle zihin açıklığı yapan ve dikkat toplamayı sağlayan yiyecekler hangileri?
Zihnin düzgün çalışmasında kan şekeri dengesi çok önemlidir. Bu sebeple glisemik indeksi yüksek besinlerden özellikle basit şekerden uzak durulmalıdır. Beyni besleyen vitamin ve besin öğelerine yer verilmelidir. Vitamin ve besin öğeleri ise şunlardır: Balık ve balık yağı, deniz ürünleri, ceviz, semizotu gibi Omega 3 yağ asidi kaynakları, taze yeşil yapraklı sebzeler, brokoli, portakal, avokado, tam tahıllar, kuru baklagiller, fındık ve ceviz gibi folik asit kaynakları, et, karaciğer, tam tahıllar, kuru baklagiller, yumurta, yumurta sarısı gibi B6 vitamini kaynakları, sadece hayvansal kaynaklı ürünlerde bulunan B12 vitamini, bunun yanında özellikle bitkisel yağlar, tahıl taneleri, yeşil yapraklı sebzeler, turuncu sebze ve meyveler, yağlı tohumlar ve turunçgiller gibi antioksidan vitaminler, A, C ve E vitaminleri.
Mineral olarak ise selenyum ve çinko antioksidan etkileriyle zihinsel gelişime ve sürece destek verir. Çinko yağsız kırmızı et, süt, peynir, yumurta, deniz ürünleri, fındık, ceviz ve tam tahıllarda selenyum da özelikle deniz ürünlerinde bulunmaktadır. Ayrıca beyin için en önemli unsurlardan biri olan oksijenin kanda taşınmasını sağlayan demir de vücut için çok önemli yer tutmaktadır. Eksikliğinde görülen kansızlık beyin gelişimi ve sağlığı için çok risklidir. Vücudun kullanabildiği en önemli demir kaynağı hayvansal ürünlerdir. Bitkisel demir kaynaklarının vücutta kullanımını artırmak için de C vitamini ile almak gerekir. Demir kaynakları ise kırmızı et, tavuk eti, kuru baklagiller, ıspanak, soya fasulyesi, çekirdeksiz kuru üzüm olarak sıralanabilir.
Troid hormonlarının yapısında bulunan iyot yetersiz alındığı takdirde anlama ve öğrenmede güçlükler ortaya çıkabilmektedir. İyotlu tuz kullanımı bunun için uygundur. Tüm bunların yanında çocukların günde 6 ile 8 bardak su içmeleri zihin açıklığı için çok önemlidir.
3-Beslenme çantasında hangi yiyecekler olmalı?
Bir diğer önemli konu olan beslenme çantalarında poğaça, börek, patates, beyaz ekmekle hazırlanmış sandviçler, hazır kek, hazır meyve suyu gibi şeker dengesini bozacak yiyecekler yerine tam buğday ekmeği ile yapılmış sandviç, içecek olarak ise ayran veya süt ile su, yağlı tohumlardan aşırıya kaçmadan fındık, badem veya ceviz ile meyvenin kendisini koymak çok daha sağlıklı bir alternatif olacaktır.
4-Okulların yemek listesi nasıl oluşturulmalı? Hangi yiyeceklere öncelik verilmeli?
Yemek listelerinde öncelikle çocukların bütün besin gruplarından aldığından emin olmak gerekir. Süt ve süt ürünleri, et, tavuk, balık, yumurta, peynir ve kuru baklagiller, ekmek ve çorba, pirinç, bulgur gibi ekmek yerine geçen ürünler, sebze ve meyveler ile fındık, ceviz, badem, zeytin gibi sağlıklı yağların olduğu besinleri en azından bir haftaya yayarak yemek listesinde dengeli bir program oluşturulmalıdır.
5-Özellikle okul kantinlerinde nasıl bir düzenleme yapılmalı?
Kantinlerde hamburger, patates, beyaz unlu mamuller, hazır kekler, bisküviler, cipsler, hazır meyve suları, şekerlemeler bazı kantinlerde salamlı ve sosisli yiyecekler, ketçap, mayonez gibi soslar ilk başta gözümüze çarpan sağlıksız yiyecekler arasındadır. İnsülin direnci, Tip 2 diyabet, hipertansiyon, karaciğer yağlanması, metabolik sendrom gibi hastalıklar genellikle ileri yaş hastalığı olarak bilinirdi, obezite ise çok daha nadir görünürdü. Fakat özellikle yukarıda sayılan yiyeceklerin çocuklar tarafından fazlaca tüketilmesi bu problemlerin çocuk yaşlarda ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Bu tip yiyeceklerin aşırı tüketimi yağ hücreleri sayılarının arttığı gelişme döneminde obezite riskini artırmaktadır, Beyaz unlu ve şekerli ürünler ise insülin yanıtını artırdığı için insülin direncini oluşturabilmektedir. Bütün bunları sonucunda da metabolik hastalık tablosu dediğimiz şişmanlık, kolesterol yüksekliği, tansiyon, insülin direncinin birlikte olduğu sıkıntılı bir durum oluşmaktadır.
Okul kantinlerinde satılan yiyeceklerin mutlaka denetlenmesi gerekir. Bu denetim gerek okul yönetimi gerekse yetkili bakanlıklar tarafından olmalıdır. Düzenlemelerde ve denetimlerde mutlaka uzmanlardan yardım alınmalıdır. Kantin satışlarında tam buğday ekmeği ile yapılmış tost veya sandviç, ayran, süt ile meyve satışı olmalıdır. Hazır meyve sularına bile yer verilmemelidir. Taze meyve suyu satışı olabilir. Mümkün olduğu kadar çocuklara sulu yemek veren yemekhaneler bulunmalı ve bunlar zorunlu tutulmalıdır. Bakanlıklar tarafından bu tip çalışmalar yapılmakta fakat pratikte birçok okulda bu düzenlemeler tam olarak maalesef hayata geçirilememiştir.
OBEZİTEYE KARŞI ŞEKER OKUL PROJESİ
Diyetisyen Figen Fişekçi Üvez, Kadıköy Belediye’sinin Sağlık İşleri Müdürlüğü öncülüğünde Dr. Rana Beşe Sağlık Polikliniği olarak “Şeker Okul Projesi” yürüttüklerini belirterek şunları söyledi: “Küçük yaşlara kadar inen çağın sorunu obezite ve şeker hastalığından gelecek nesilleri korumak amacıyla ilkokullarda sağlıklı beslenmeyi, sağlıklı menü oluşturmayı, hangi besinlerin onlar için daha iyi olacağını, besinlerin farklılıkları ve faydalarına göre nasıl seçimler yapmaları gerektiğini anlatıyoruz. Bu kapsamda verdiğimiz sağlık eğitimleri yoluyla öğrencilerde gerekli duyarlığı oluşturmayı, sağlıklı ve iyi bir yaşam kültürü edinmelerini amaçlıyoruz.”