“Kuşlar uçar, balıklar yüzer, çocuklar oyun oynar.” (Garry L.Landreth)
Oyun, çocukların yer, kültür ve zaman farkı gözetmeksizin bedensel, psikolojik, sosyal ve zihinsel açıdan gelişimine yardımcı olan yegane faaliyetidir. Oyun çocuk için bir ihtiyaçtır ve çocuğun dili oyundur. Çocuklar oyun oynayarak, duygularını yani kendilerini ifade ederler. Çocukların yetenekleri oyun sayesinde gelişir, becerileri artar ve en önemlisi ruhsal yaşamlarında onarım sağlarlar.
Oyun çocuklarla yürütülen ruh sağlığı çalışmalarında da büyük rol oynamaktadır. Belirli çerçeve ve düzen içinde gelişen oyun terapi seanslarında amaç, çocuğun oyunlarının gözlemlenerek, ihtiyaç ve arzularını oyun üzerinden anlamaya çalışmak, kendi dünyalarının farkına varmalarına, problemlerini çözmek için çalışmalarına ve hayatla daha iyi başa çıkabilmek için gerekli beceriler geliştirmelerine destek olmaktır. Oyun terapisinde çocuğun kendini somut nesneler üzerinden ifade etmesine alan tanınır. Bu alanda çocuğun, ne yaşadığı, yaşadıkları ile ilgili ne hissettiği, kendisini nasıl algıladığı ve neye ihtiyaç duyduğu anlam kazandırılmaya çalışılır. Yani çocuk travmatik bir yaşantıyı deneyimlerken, bu süreci çocuğun kendi hızında işlemesine izin verilmektedir. Oyun terapisi seansı boyunca çocuğun her düşüncesi, duygusu ve pek çok davranışı kabul görür ve tekrar tekrar işlemesine fırsat verilerek de bu travmatik etkinin azaltması konusunda çalışılır. Bu süreçle birlikte çocuklar kendini ifade edecekleri özgür bir alan deneyimlemiş olurlar. Duygularının kabul edilebilir olduğunu, kapsandığını görürler. Bu aşamada terapistin çocuk ile kurduğu ilişki önem kazanmaktadır. Oyun terapilerinin farklı yaklaşım biçimleri olabilmektedir. Ancak hepsinin ortak noktası çocukla kurulan ilişki ve neye ihtiyacı olduğunu anlamaya yöneliktir. Oyun terapisinde terapist çocukla ilişki kurarken, bazen ayrı bir oyun terapi odasını bazen ise ofisin özel bir köşesini kullanılabilmektedir. Bu alan belirli kural ve sınırlara sahiptir. (Örneğin süre sınırlaması, oyuncakların kullanımı gibi) Bu kural ve sınırlar çocuğa güvenli bir ortam sağlamaktadır. Terapist bu güvenli ortamda çocuğun ortaya koyduğu duygu, davranış yada sözel ifadeleri ona geri yansıtarak yada yorumlayarak farkındalık sağlamasına yardımcı olur. Terapist çocuğa senin için burdayım ve seni önemsiyorum, seni görüyor, duyuyor ve anlıyorum mesajlarını vererek oyun terapisinin iyileştirici gücünü ortaya koyar.
Oyun terapisinin sıklığı her çocuğun problemine, ihtiyacına, aile ve sosyal çevre yapısına göre uzman tarafından belirlenir. Süreç içerisinde önemli olan belirlenen seans düzenine uyum sağlanabilmesi ve ebeveynlerin çocuklarını tutarlı bir şekilde terapiye getirebilmesidir. Belirli aralıklarla aile ve okul görüşmeleri ile bilgilendirme ve paylaşım yapılarak, terapi süreci takip edilir. Süreç ilerleyip çocuğun ihtiyacı farklılaşıp, eski oyun şekli ve yoğunluğu değişip, duygularını daha iyi ifade edebilme aşamasına gelindiğinde sonlandırma sürecine geçilerek sonlandırma çalışılır ve noktalanır. Bu oyun terapisi süreci bazen çok uzun, bazen de kısa sürebilir.