Koronavirüsü Bilim Kurulu son toplantısını 26 Nisan'da yaptı. Toplantı sonucunda okullarda ve kapalı mekanlarda maske kullanma zorunluluğunun kaldırılmasına, toplu taşıma ile sağlık kuruluşlarında ise vaka sayıları binin altına düşene kadar maske takılmasına devam edilmesine karar verildi. Alınan kararlar doğrultusunda oluşan “pandemi bitti havası” içinde Türk Tabipler Birliği Halk Sağlığı Kolu Başkanı Doktor Nasır Nesanır ile pandemiyi konuştuk.
"GÜNDE BİNLERCE KİŞİ YAKALANIYOR"
“Sağlık Bakanlığı ve iktidarın gözünde artık pandemi bitmiştir.” diyen Dr. Nasır Nesanır, “Oysa ki daha geçtiğimiz hafta 150’den fazla insanımızı COVID-19 nedeniyle kaybettik. Halen her gün binlerce kişi COVID-19 tanısı almaktadır. Dünya Sağlık Örgütü de salgının bittiğine dair herhangi bir resmi açıklama henüz yapmamıştır. Hastanelerde servis veya yoğun bakımlarda tedavi gören binlerce hasta mevcuttur.” ifadelerini kullandı.
“AŞILAMAYLA İLGİLİ ZORUNLU DÜZENLEMELER YAPILMALI”
Nesanır, Sağlık Bakanlığı’nın öncelikle riskli kişilerin tam aşılanmasını sağlamasını, toplumun yeni ölümcül varyantlara karşı yeterli derecede korunabileceği mekanizmaları oluşturmasını, pandemi dönemindeki 280 bine yakın önlenebilir fazladan ölümün hesabını vermesi gerektiğini söyledi.
Önümüzdeki en önemli sorunun aşı kararsızlığı ve aşılama dağılımındaki küresel eşitsizlik olduğunun altını çizen Nesanır, “Omicron varyantı nedeniyle ölenlerin büyük çoğunluğunun aşısız ve eksik doz aşılı olduğunu göz önüne aldığımızda başta riskli gruplar olmak üzere aşılamayla ilgili zorunlu düzenlemeler yapılmalı.” dedi.
“GRİP KÜÇÜMSENMEMELİ”
Türkiye’de insanların ancak üçte birinin tam doz aşılı olduğunu belirten Dr. Nasır Nesanır, şöyle devam etti: “Burada enfeksiyonu durduran, binlerce kişinin ölümüne neden olan sürü bağışıklığı uygulamasıdır. Bundan dolayı pandeminin endemiye dönüşü daha da gündemde diyebiliriz. Endemiden beklenen elbette gripte yaşadığımıza benzer bir durum. Grip ve soğuk algınlığına neden olan dört insan koronavirüsü endemiktir. Ölümler mevsimsel olarak gerçekleşiyor. Ancak unutulmaması gereken, gribin de her yıl binlerce insanın ölümünden sorumlu olduğudur. Bu nedenle özellikle endemik olunca da hastalığın ciddiyetinin küçümsenmemesi gerekiyor.”
“PENCERELER AÇILANA KADAR DEVAM”
“Uçaklar da dahil tüm toplu taşıma araçlarında maske takmak iyi bir fikir gibi duruyor.” diyen Nesanır, şunları söyledi: “Açık ya da yüksek tavanların olduğu, havalandırma sistemlerinin çalıştığı ortamlarda o andaki kalabalıklık ve hava akışını değerlendirmek iyi olacaktır. Ama giriş sırasındaki kuyruklarda mesafe korunamadığı için maske takmak önemlidir. Bu durum açık havada bile olsanız insanlarla omuz omuza olduğunuz durumlar için de geçerli. En azından şimdilik. Okullarda her bölgede havalar ısınıp tam olarak kapı pencere açık bir sınıf ortamı sağlanıncaya kadar maskenin kullanılmasını öneririm. Çocuklarda aşı oranlarımız hâlâ düşük. Az da olsa hastalanan çocuklarımız var.
Geçtiğimiz iki yılda okulların bir bulaş ortamı olabileceğini gördük. Bu nedenle gelecek eğitim öğretim yılı için planlarımız önemli. Okullarımızdaki havalandırmayı iyileştirmek için yaz dönemini kullanmak, bir de beş yaş üstü tüm çocukları aşı takvimine almak gerek. Aslında çalışma ortamları da dahil olmak üzere ülke genelindeki birçok binada daha iyi havalandırma sağlamak hedeflenmelidir.”