Pandemide alışveriş bağımlılığı arttı

Uzman Klinik Psikolog Aslı Başabak Bhais, pandemiyle birlikte gün içindeki boş zamanın artmasına bağlı oluşan sıkıntı duygusuyla baş etmek için hızlı, kolay ulaşılabilir bir haz kaynağı olması sebebiyle internetten alışverişlere eğilimin arttığını belirtiyor

11 Aralık 2020 - 03:43

Alışveriş, bazı bireylerin kendilerini iyi hissetmek için başvurdukları bir aktivite. Ancak sağlıklı alışveriş davranışı gösteren bireyler olduğu gibi, alışverişi bağımlılık düzeyinde yapan kişiler de bulunuyor.

Yaklaşık 10 yıldır bağımlılık alanında çalışan ve sekiz yıldır NP İstanbul Hastanesi AMATEM Polikliniği’nde Klinik Psikoloğu olarak görev yapan Aslı Başabak Bhais, pandemi sürecinde tüketicilerin e-ticaret algısıyla ilgili şunları söylüyor: “Pandemi döneminde karantina süreci ve yasaklar hepimizin hayatını sınırladı, yeni normallerimiz oldu. Bu dönemde günlük hayatımızda haz veren birçok kaynaktan mahrum kaldık ya da sınırlı yaşadık. Doğal olarak sınırlı ortamda yeni haz arayışlarına girdik. Bazı kişiler için bu yemek yemek, bazıları için dizi/film izlemek, bazıları için alkol/ madde kullanmak, bazıları için de internetten alışveriş oldu. Gün içindeki boş zamanın artmasına bağlı oluşan sıkıntı duygusuyla baş etmek için hızlı, kolay ulaşılabilir bir haz kaynağı olması sebebiyle internetten alışverişlere bu dönemde eğilim arttı diyebiliriz.”

PATOLOJİK ALIŞVERİŞ ARTTI

Sağlıklı alışveriş davranışı ile alışveriş bağımlılığı arasındaki farktan bahseden Bhais, “Alışveriş hemen hemen herkesin yaptığında kendisini iyi hissettiği bir aktivitedir. Bu sebeple sağlıklı alışveriş davranışı ile patolojik alışveriş ve alışveriş bağımlılığı aralarındaki farkları açıklamak gerekir. Patolojik alışveriş, kişinin gerçekten ihtiyacı olmadığı halde bir şeyler almasıdır. Beynin haz merkezini uyarmaya yönelik yapılan bir davranıştır. Yani mutlu olmak için alışveriş yapmaktır. Kişinin maddi şartları uygun olmamasına, gerçekten bir ihtiyacı olmamasına rağmen sadece iyi hissetmek için yaptığı davranışa patolojik alışveriş diyoruz. Çoğu zaman bu kişiler alışveriş sonrasında suçluluk, pişmanlık gibi olumsuz duygular hissedebilir. Bu davranışa bağımlılık diyebilmemiz için kişinin alışveriş yapmaya dair kontrol etmekte zorlandığı bir istek yaşaması, yapamadığında yoksunluk diyebileceğimiz huzursuzluk, sinirlilik, stres gibi duygular yaşaması, dikkatini başka şeye yönlendirmekte zorlanması, ilişkilerini ve maddi durumunu etkilemesine rağmen alışverişe devam etmesi gibi durumların oluşması gerekmektedir.” diyor.

“KENDİNİ DURDURAMAMA SÖZ KONUSU”

Diğer bağımlılıklarla benzer şekilde alışveriş bağımlılığının da dopamin üzerinden hareket eden bir mekanizmaya sahip olduğunun altını çizen Aslı Başabak Bhais, yeni bir şeyler satın almanın beyinde dopamin salgısını arttırarak haz duygusuna neden olduğunu belirtiyor ve şöyle devam ediyor: “Bir çalışmada kişilere yeni ürünler gösterildiğinde beyinde özellikle nukleus accumbens denilen beynin ödül merkezinin bir parçası olan bölgenin aktivasyonunda artış izlenmiş. Kişilere bu ürünlere ilişkin fiyatlar gösterildiğinde ise karar vermeyle ilgili beyin bölgemiz olan prefrontal korteksin devreye girdiği görülmüştür. Bu çalışma bize gösteriyor ki yeni bir şey satın almak haz duygumuzu artırırken, beynimizde buna ilişkin hesaplamalar yapan ve kontrolü sağlayan bölgelerimiz de var. Alışveriş bağımlılığı olan kişilerde bu kontrolü sağlayan beyin bölgesinin yeterince aktif olamamasına bağlı kendini durduramama durumu söz konusudur.” 

“DUR DÜŞÜN YAP” TEKNİĞİ

Alışveriş bağımlılığı olan kişilere kendi rutinlerine göre bir plan oluşturmaları tavsiyesinde bulunan Aslı Başabak Bhais, “Pandemi döneminde alışveriş yapmaya dair isteklerinin daha fazla olabileceğini ve sonrasında olumsuz duygular yaşayabileceklerini düşünerek kendi rutinlerine göre bir plan oluşturmalarını öneririm. İlk olarak kredi kartlarını güvendikleri bir yakınına verebilir ve gerçek bir ihtiyaç durumunda kendisine vermesini isteyebilirler. Alışveriş için kendilerine belli kriterler getirebilirler ve o kriterlerin dışındaki alışverişleri erteleyebilirler. Alacakları şeyin gerçek bir ihtiyaç mı hazza ulaşmak için yapılan bir davranış mı olduğunu ayırt etmeleri için almayı düşündükleri ürünler için kendilerine bekleme süresi koyabilirler. Biz buna “dur düşün yap” tekniği diyoruz. Ancak sorun şu ki bu kişiler istekle baş etmekte zorlanacakları için kartları ya da parası ulaşılabilir bir yerde olduğu sürece alışverişi erteleme zorlanacaktır. Bu yüzden erteleme yöntemi için bir yakınlarından destek almaları önerilebilir” diyor ve son olarak şunları söylüyor: “Genelde bu tarz bağımlılığı olan kişilerin sık gittikleri mağazalar vardır. Oralara hiç uğramamaları önerilebilir. Gidecekleri zaman ise yalnız alışverişe çıkmamak, evden çıkmadan önce kendilerine alışveriş listesi yapmak ve o listenin dışına çıkmamak, yanında sadece o ürünler için yetecek miktarda para bulundurmak önerilebilir. Bağımlılıklarda yeni haz kaynakları bulmak işe yarayan yöntemlerdendir. Alışveriş bağımlılığında kişi alışverişin yerine kendisine haz verecek başka şeyler koymak zorundadır. Bu tarz önlemlere rağmen kişi halen davranışı kontrol etmekte zorlanıyorlarsa profesyonel bir destek alması önerilebilir.”


ARŞİV