Pandemide evde bakım süreci nasıl işliyor?

Evde Bakım Derneği Başkanı Aynur Dik, pandemi nedeniyle evde bakım&sağlık hizmetlerinin aksadığını belirterek, “Bakım yükü yine ailelerin, dolayısıyla da kadınların üzerinde kaldı” dedi

21 Ekim 2020 - 15:31

Koronavirüs salgını, sağlık hizmetlerine ulaşma ve hastaneye gitme anlayışını da değiştiriyor.  Pek çok kişi, endişe nedeniyle hastaneye başvurmakta tereddüt yaşıyor. Hastanelerin korona tedavileri nedeniyle yoğun olduğu bu dönemde, düzenli tedaviye ihtiyacı olan ve kronik rahatsızlığa sahip risk grubundaki milyonlarca hastanın, ilk kez tanıştığı evde sağlık hizmetlerine yönelmesiyle sektörde talep patlaması yaşandığı belirtiliyor. Bununla birlikte, yine sağlık sistemindeki pandemi yoğunluğu nedeniyle evde bakım hizmetleri de aksıyor

Merkezi Kozyatağı’nda bulunan Evde Bakım Derneği de bu konuda çalışmalar yürütüyor. Dernek başkanı Aynur Dik ile konuştuk.

  • Ülke genelinde evde bakım hizmetine ihtiyaç duyanlar kimler?

Ağırlıklı olarak 65 yaş ve üzerindeki kronik ve uzun süreli bakımı gereken yaşlı hastalar, kronik hastalığı olan her yaş grubu kişiler, engelliler... Ülkemizin, önümüzdeki 25 yılda yaşlı nüfus artışında dünyada 2. sırada olacağı da düşünüldüğünde uluslararası standartlarda bir evde sağlık ve bakım sistemine gereksinimi önem kazanıyor.

  • Evde bakım hizmetini hem devlet hem özel sektör veriyor değil mi?

1998’de ilk defa bir hizmet sunucu ve özel sağlık sigortası işbirliğiyle, evde bakım hizmetleri sigortası teminatında yer almış̧tı. 2001’den itibaren yerel yönetimler bu konuda hizmet vermeye başladı. Günümüzde bu alana bütçe ayıran ve proje geliştiren yerel yönetim sayısı giderek artıyor. 2010’dan bu yana Sağlık Bakanlığı’nın evde sağlık alanındaki girişimlerini  memnuniyetle izliyoruz. Kamu hastanesi bünyesinde Evde Sağlık Birimleri oluşturuldu. Eksiklikleri olmasına rağmen bu başlangıcı önemli buluyoruz. 

  • İsteyen herkes evde bakım hizmetinden yararlanabiliyor mu?

Bu hizmetlerin, sosyal güvence sistemlerinde yer almaması ve özel sağlık sigortalarının sınırlı kapsamı nedeniyle maalesef bu hizmetler gereken şekilde yaygınlaşamadı. Bu hizmetlerin; bir sistem dahilinde faaliyet göstermesini sağlayacak bir makro plana, kaynakların daha verimli kullanımına ve entegrasyonuna ihtiyaç var. 

  • Hizmetin sunumu nasıl denetleniyor?

 Geçmiş yıllarda evde sağlık ve bakım; kurumsal olmayan, düzensiz ve disiplinsiz yaklaşımlarla sunuluyordu. Komisyon karşılığı, hemşire ve hasta bakıcı temin eden ajansların yanı sıra özellikle hemşirelerin hiçbir kurum ya da organizasyona bağımlı olmaksızın bireysel olarak evde bakım hizmeti sunması da son derece yaygındı. Evde bakım alanında çalışanların çok önemli bir çoğunluğunu Türkiye’de oturma ve çalışma izni olmayan yabancı uyruklular oluşturuyor. Aileler herhangi bir denetim ve gözetim olmaksızın bakım sürecini bu yolla buldukları elemanlar ile sürdürmeye çalışıyorlar ama birçok sorunla karşılaşabiliyorlar.

 “PANDEMİDE BAKIM, KADINLARA KALDI”

  • Pandemi sürecinde bu hizmetler ne şekilde değişikliğe uğradı?

Pandemiye bağlı oluşan sağlık ve bakım gereksinimi, evde bakım hizmetlerinin sunulmasını aksattı. Aile hekimlerinin yükü artınca doğal olarak ev ziyaretlerinin gerçekleştirilmesi mümkün olamadı. Özel sektör tarafından sunulan hizmetlerde  ise evde çalışan sağlık personeli pandemi nedeniyle hasta evlerinde uzun süre ve izinsiz hizmet sunmak zorunda kaldılar. 

  • Bildiğim kadarıyla artık devlet geçici olarak bu hizmeti vermiyor. Evde sağlık hizmeti alması gereken hastalar pandemi sürecinde ne yapıyorlar?

Pandemi ve yetersiz personel nedeniyle hizmet sunumunda aksaklıklar ya da kesintiler yaşanıyor. Kamu ve yerel yönetimlerin sunduğu evde sağlık&bakım hizmetleri mesai saatleri ile sınırlı. Oysa çok sayıda yatağa bağımlı hastanın 24 saat kesintisiz bakıma ihtiyacı var. Pandemide de bakım yükü yine ailelerin dolayısıyla da kadınların üzerinde kaldı.

BAKIM SİGORTASI MODELİ

  • Bu konuda dernek olarak sizin önerileriniz neler?

Evde bakım hizmeti ülkemiz için gerekli ve yararlı. Ülkemiz gerçeklerine uygun evde bakım sistemi ve hizmetlerinin yapılandırılması ve sunulmasına ilişkin çalışmalar ivedilikle başlatılmalı. Henüz ülkemizde evde bakım &sağlık hizmetinin ihtiyacının saptanması amacıyla çalışma yapılmadı henüz. Önce ihtiyaç belirlenmeli ve buna göre hizmet verilmeli. Evde bakım hizmetlerinin geniş kapsamda finansmanı için bakım sigortası modelleri geliştirilmeli. Evde sağlık bakımı hizmetleri alternatif değil tamamlayıcı bir hizmet olarak ele alınmalı, hastane maliyetlerinde sağlanacak düşüş hesaba katılarak ek prim alınmaksızın ödeme kapsamında yer almalı. Ülkemizde evde bakım hizmet standartları geliştirilmemiştir. Evde bakım hizmeti sunan profesyonellerin (hekim, hemşire, fizyoterapist, sosyal hizmet uzmanı, solunum terapisti, psikolog vb.) ve destek personellerin görev tanımı, sorumlulukları, sürekli eğitimi, eğitim stratejileri, hizmet koşulları, performans değerlendirme ve ödüllendirme sistemi, ücretlendirme ve denetim standartları belirlenmeli. Halen ilgili mevzuata tabi olmadan kayıt dışı ve kaçak olarak evde bakım hizmeti sunan, personel temin eden kurum ve kişilerin faaliyetlerine engel olunmalı.

  • Dernek olarak bu konudaki çalışmalarınız neler?

Evde sağlık ve bakım hizmeti ülkemiz için gerekli ve yararlı. Bu amaçla farkındalık ve bilinirlik çalışmaları yürütüyoruz. “Evde Sağlık ve Bakımın” tanımı ve kapsamı ile ilgili kavram karışıklığı giderilmeli. Derneğimiz katıldığı ve organize ettiği her platformda bu soruna dikkat çekip, tanımın uluslararası tanımla örtüşmesi gerektiğini ifade ediyor. Evde sağlık ve bakım ile ilgili mevzuatı geliştirme çalışmalarının ilgili kurumların koordinasyonu ile yürütülmesi gerekli. Biz dernek olarak ilgili kurum ve paydaşları biraraya getirecek  etkinlikler düzenliyoruz. Alanda çalışan sağlık personeline yönelik sertifika programları ve kurslar düzenliyor, düzenlenen organizasyonlara destek veriyoruz. 

http://evdebakim.org.tr

%500 ARTTI

İstanbul Medical Center Evde Bakım Uzmanı Dr. Tayyar Vardar, pandemi döneminde sağlık hizmetlerinin evde şekillenmeye başladığını söyledi. Salgın karşısında hastanelerin yoğunluğunun arttığı bu dönemde tedavileri ertelenemeyecek bazı sağlık gruplarının mağduriyet yaşadığını ifade eden Vardar, virüs tehdidine rağmen tedavi almak zorunda olan diyabet, hipertansiyon, kalp, kanser hastası, yatağa bağımlı hasta ve kronik rahatsızlığı bulunan milyonlarca hastanın bu süreçte evde bakım hizmetleriyle tanışmaya başladığını ve bu durumun % 500’e yakın bir talep patlaması yaşanmasına neden olduğunu söyledi. Dr. Tayyar Vardar,  “Koronavirüsün hızlı yayılması ve hastanelerin pandemiye çevrilmesi, kronik rahatsızlığı bulunan ve hastanelerde düzenli tedavi almak zorunda kalan binlerce hastayı etkiledi. Hastanelere gitmekten çekinen hastaların tedavileri yarım kaldı. Bu tedavilerin evde sağlık hizmetleriyle evde tamamlanmaya çalışılıyor ancak milyonları bulan risk grubundaki hastalardan bahsediyoruz ve bunlara yetişmek hiç de kolay değil. Bu bakımdan evde sağlıklı hizmetlerinin desteklenmesiyle bu süreci daha yetkin sürdürülebilmek mümkün.” Avrupa, Amerika, Uzak Doğu’da yaygın bir sistem olan evde sağlık hizmetleri, Türkiye’de az sayıda kurumun sunduğunu söyleyen Vardar, “Bu hizmetler, az bilinen ve lüks hizmetler olarak tanımlanmasına rağmen koronavirüs salgınıyla lüks olmaktan çıktı. İnsanlar hastanede aldıkları hizmeti aslında evde ekonomik şartlarda ne kadar kolay alınabileceğini keşfetmiş oldu” yorumunu yaptı. 

(İllustrasyon:Ayla Genç)


ARŞİV