Sağlıklı bir gelecek için doğru beslenme
Çocuklara hazır ve paketli gıdaların verilmemesi gerektiğine işaret eden Çocuk Doktoru Gülderen Dolunay, bu tür gıdaların birçok hastalığın habercisi olduğunun altını çizdi
Hazır gıdalar… Yanlış beslenme… Birçok hastalığın habercisi olabilir. O yüzden çocuk beslenmesinin üzerinde durulması ve tartışılması gerekiyor. Gelecek nesillerin hastalıktan uzak, sağlıklı bir yaşam sürdürebilmesinin yolu ise doğru ve dengeli beslenmeden geçiyor. Bunun için de daha anne karnındayken dikkat edilmesi gerekiyor.
“GEBELİK PLANLI OLMALI”
“Anne ne kadar sağlıklı olursa çocuk da o kadar iyi beslenir” diyen Çocuk Ağız Diş Sağlığı ve Çocuk Hastalıkları Merkezi’nde hizmet veren Çocuk Doktoru Gülderen Dolunay, “Öncelikle bilinçli ve planlı bir gebelik hem anne açısından hem çocuk açısından olmazsa olmazdır. Anne ne kadar sağlıklı olursa, anne karnında ilk besinleri alan bebek de o kadar sağlıklı olur. Gebelik bittikten sonra da anne, beslenmesine çok dikkat etmelidir. Besin değeri yüksek gıdalar tüketmelidir ki süt ile bu besinler çocuğa geçsin” dedi.
“İLK ALTI AY ANNE SÜTÜ”
“İlk altı ay çocuk anne sütü ile beslenmedir” diyen Çocuk Doktoru Gülderen Dolunay, konuşmasına şöyle devam etti; “Altıncı aydan sonra ek gıdaya geçilmelidir. Tadımlık olarak meyve ve sebze mevsimine göre verilmelidir. Kışın ortasında çilek verilmemelidir. Beslenme menüsünde ev yoğurdu olacak. Ya az tuzlu ya da akşamdan suya konulup, tuzu alınmış peynir verilecek. Dokuzuncu aya kadar böbrek daha olgunlaşmadığı için böbreğin tuz yükünün hafifletilmesi gerekiyor. Zaten sebzelerden tuzu alıyor. Onun üzerine ek bir tuza gerek yok. Meyvesi ve sebze yemeği püre şeklinde olmalı. Yedinci aydan sonra yemeklerine kıyma ve et konabilir. Ama kullanılan etin kuzu olması gerekiyor. Baklagillerin beslenmede önemli bir yeri vardır. Kuru meyveler ve yemişlerin de çocuğun sağlıklı gelişiminde katkısı çoktur” diye konuştu.
“HASTALIKLARIN HABERCİSİ”
Hazır ve paketli gıdalardan uzak durulması gerektiğinin altını çizen Çocuk Doktoru Dolunay, katkı maddeli gıdaların cazip hale getirildiğini belirtti, “Örneğin çocuklara içinden oyuncak çıkan çikolatalı yiyecekler alınıyor. Çocuk oyuncağa ulaşmak için o çikolatayı yiyor. Asitli içecekler, ekmek arası yiyecekler, çikolata ve gofret gibi ürünlerin tüketilmesi ilerde kalp ve damar hastalıklarının, şekerin hatta kanser hastalıklarının habercisi olabilir. Çocuklarda obezite oranı çok yüksek. Çünkü abur cubur diye tarif ettiğimiz besinleri tüketiyorlar. Anneler ve babalar bilinçli olmalı. Çocuklara her gıdanın verilmemesi gerektiğini bilmeli. Çocukların çok sevdiği kek, kurabiye ve poğaça da evde yapılmalıdır. Yoksa sağlıksız ve hasta nesiller yetiştireceğiz” diye konuştu.
“EKRAN ÇOCUĞU ESİR ALIR”
Çocuklara yemek yeme kültürünün kazandırılmasının önemine de değinen Dolunay, çocuklara yemeğin bir ödül olarak sunulmaması gerektiğini dile getirip, sözlerine şu bilgileri ekledi; “Çocuk bir masa etrafında anne, baba, kardeş ya da diğer kişilerle birlikte yemek yemeli. Televizyon ya da telefon karşısında değil. Ekran karşında yediği zaman istemsiz bir şekilde yemek yenir ve doyma hissi oluşmaz. Yemeği anne ya da baba yedirmemeli. Çocuk kendisi yemeli. Kendi yemeğini yemesi özgüveninin oluşmasına da katkı sunar.”
“ÇOK AZ HAREKET EDİYORLAR”
Gülderen Dolunay, çocukların artık sokakta çok fazla oynamadıklarını da hatırlattı, “Çocuklar açık havada gezdirilmeli. Artık çok az hareket ediyorlar ve oyun oynamıyorlar. Enerjilerini atamıyorlar. Bu durum çocukların hem uyku hem de yeme düzenini de olumsuz etkiliyor” dedi.