Yavaş hareket etme, el titremesi, kaslarda sertlik ve denge bozukluğu ile kendini gösteren Parkinson hastalığı sinsice başlayıp yavaş ilerleyerek kişinin yaşam kalitesini etkiliyor. Medicana Hastanesi Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Geysu Karlıkaya, Kadıköy Belediyesi Sosyal Yaşam Evinde gerçekleştirilen “Aktif ve Sağlıklı Yaş Alma Semineri”nde bu hastalığı anlattı. 6 Şubat Perşembe günü yapılan seminere hastalık hakkında bilgi almak isteyen Kadıköylülerin ilgisi yoğundu.
“BİR ÇEŞİT HAREKET BOZUKLUĞU”
Parkinson hastalığının çok öncelerde var olduğunu fakat insanlar tarafından pek az bilindiğini söyleyen Prof. Dr. Geysu Karlıkaya, “Parkinson hastalığı bir çeşit hareket bozukluğudur. Yapılan çalışmalarla hastalığın hareket sistemi dışında da bulguları olduğunu biliyoruz. En sık fark edilen bulgular arasında, el yazısında küçülme, denge sorunları, düşük tonlu konuşma, koku alamama gibi sorunlar yer almaktadır. Geriye dönerken yavaşlama olması hastalıkta önemli bir belirtidir. Genellikle yaşlı kişilerde görülen Parkinson’un erken belirtilerine karşı bilinçli davranılır ve doktora gidilirse tedaviye erken başlamak mümkün.” dedi.
“HER TİTREME PARKİNSON DEĞİLDİR”
Hastalığın depomin denilen beyin hücrelerinin azalması ve sinirlerle arasında olan bağının kopmasıyla yaşandığını belirten Karlıkaya, “Anlatılan bulgular ve yaşanılan el titremesi sadece Parkinson hastalığı değildir. Parkinson yapılan detaylı muayene sonucu ortaya çıkarılır. Tanı konurken Esansiyel Tremor(ailesel el titremesi) hastalığı dikkate alınmalı ve karşılaştırılma yapılmalıdır. Ailesel el titremesi hastalığı; erken yaşta başlayabilen, daha çok iki eli birden tutan, stresle artan bir hastalıktır. Parkinson’da ise el titremeleri istirahat halindeyken ortaya çıkar, su içerken ya da bir objeye uzanırken kaybolur. Ayrıca kullanılan bazı ilaçlar Parkinson bulguları yaratabiliyor.” şeklinde konuştu.
NELER YAPMALIYIM?
Hastalığın düzenli kullanılan Parkinson ilaçlarıyla büyük ölçüde azalabileceğini söyleyen Prof. Dr. Geysu Karlıkaya “Düzenli olarak hareket etmek, sağlıklı beslenmek çok önemli. Özellikle erik ve erik suyu ürünleri tüketilmeli, düzenli olarak sınırlı periyodlar çerçevesinde kahve kullanılmalıdır. Çünkü kafein özellikle erkeklerde Parkinson riskini azaltmaktadır” dedi.
Seminere katılan ve Parkinson hakkında bilinmeyenleri öğrendiğini söyleyen Erol Acar “Doktorumuz konusuna hakim bir şekilde önemli detaylar anlattı. Bir tedavi yöntemi değil de nasıl tanınır, neler yapılmalıdır hususunda çok sade ve anlaşılır bir dil kullandı. Emeği geçen herkese teşekkürlerimi iletiyorum.” şeklinde konuştu