Vücudumuza gerekli besin maddelerini ve oksijeni getiren kanın vücudumuzda dolaşımını sağlayan kalbimiz hayati önem taşıyor. O yüzden diğer organların da sağlıklı çalışabilmesi kalbimize bağlı. Kalp hastalıklarına dikkat çekmek, kalp sağlığı hakkında bilinçlendirmek amacıyla da 12 ile 18 Nisan arası Kalp Haftası olarak kutlanıyor. Hafta vesilesiyle Kadıköy Belediyesi Dr. Rana Beşe Sağlık Polikliniği Kardiyoloji Uzmanı Doktor Atilla Yavuz ile konuştuk.
-Kalbin önemini anlatabilir misiniz?
Kalp, vücudumuza gerekli besin maddelerini ve oksijeni getiren kanın vücudumuzda dolaşımını sağlayan, pompa görevi gören önemli bir organımızdır. Dakikada 60-80 kere kasılarak 5,5 litre, bir günde ise 104 bin kere kasılarak toplam 9 ton kanı vücudumuza pompalar. Diğer organların da sağlıklı çalışabilmesi için kalbin sağlıklı olması zorunludur. Bu nedenle kalp, yaşam için en hayati organımızdır.
-Kalp hastalıkları nelerdir? Kimler risk altındadır?
En sık görülen kalp hastalıkları koroner arter (kalbi besleyen atardamarların) hastalıkları ve kalp krizi, ritm-ileti bozuklukları, kalp yetmezliği, kardiyomyopatiler (kalp kası hastalıkları), kalp kapak hastalıkları ve konjenital (doğuştan gelen) kalp hastalıklarıdır. Bunlar arasında toplumda en yaygın görülen ve toplum sağlığını en fazla etkileyen koroner arter hastalıkları ve kalp krizidir. Bir insanda koroner arter hastalığı gelişmesi riskini artıran en önemli faktörler ileri yaş (erkeklerde >45, kadınlarda >55 yaş), erken menapoz, ailede koroner arter hastalığı öyküsü, tütün kullanımı, hipertansiyon varlığı, kan yağlarından LDL’nin yüksek, HDL’nin düşük olması ve diabetes mellitustur (şeker hastalığı).
-Ülkemiz kalp hastalıkları açısından ne durumda?
Ülkemizde ve dünyada ölüme neden olan hastalıklar arasında birinci sırada kalp ve damar hastalıkları yer almaktadır. Bu durum yıllar içinde artış göstermiş olup, iki binli yıllarda toplam ölümlerin yüzde 46’sının kalp ve damar hastalıklarına bağlı olduğu görülmüştür. Kalp ve damar hastalıkları sıklığı ve ölüm oranları açısından ülkemiz Avrupa’da yer alan ülkelerden daha kötü durumdadır. Bunun en önemli nedenlerinin ülkemizdeki insanlarda LDL kan yağı değerlerinin daha yüksek olması, hareketsiz yaşam tarzının ve tütün kullanımının yaygınlığı olduğu düşünülmektedir.
“NEFES DARLIĞI, ÇARPINTI...”
-Kalp hastalıklarının belirtileri nelerdir?
Kalp hastalıklarının belirtileri çok çeşitlidir. Koroner arter hastalığı olan kişilerde en tipik belirti özellikle hareketle artan, sol kola ve çeneye yayılan göğüs ağrısıdır. Nefes darlığı, çarpıntı, bayılma, çabuk yorulma da kalp hastalıklarının belirtisi olabilir.
-Kalbimizi korumak için nasıl beslenmeliyiz ve neler yapmalıyız?
Kalbimizi korumak için tütün kullanmamak, düzenli egzersiz yapmak, aşırı kilolu olmamak oldukça önemlidir. Ek olarak varsa diabetes mellitus veya hipertansiyon gibi ek hastalıklarımızın kontrol altında olması gerekir. Kalp hastalıkların önlenmesinde beslenmede doymuş yağlar (margarin, hayvansal yağlar) yerine doymamış yağların (başta zeytinyağı olmak üzere sıvı yağlar) tercih edilmesi, hayvansal gıdaların sınırlı tüketilmesi önerilmektedir.