Tatil planı yaparken bunları unutmayın!

Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. İnci Alp, “Deniz salyası, cilt hastalıklarına ve ishalli hastalıklara yol açabilir. Deniz salyası olan yerlerde asla denize girmeyin” diyor

30 Haziran 2021 - 00:47

Yaz aylarının gelmesiyle beraber tatil planları yapılmaya başlandı. Havanın giderek ısınmasıyla beraber, plajlar ve havuzlar da kalabalıklaşıyor. Özellikle yaz aylarında tatilimizi zehir eden kulak ağrıları, göz yanmaları, ishal gibi şikâyetlerin ana sebebi, denizlerden ve havuzlardan kapmış olduğumuz enfeksiyonlar. Tüm bu enfeksiyonları gazetemize anlatan Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. İnci Alp, virüs ve bakterilerden korunmak için neler yapmamız gerektiği hakkında da bilgiler paylaştı.

“VİRÜSLER NEME KARŞI DUYARLIDIR”

Dr. İnci Alp, deniz ve havuzdan kapılabilecek enfeksiyonlar hakkında şunları söylüyor: “Deniz suyu geniş bir alan olduğu için, vücuttan atılan solunum yolu atıkları suya karıştığında binlerce kat dilüe olur (etkisi azalır). Bu nedenle deniz, virüsler için depo alanı değildir. Yine iyi dezenfeksiyonu ve filtrasyonu olan havuzlardan da virüs bulaşmaz. Aslında virüsler neme karşı duyarlıdır, bu onlar için dezavantajdır. Bu sebeple denizlerden (müsilajın olmadığı) yararlanmamız için bir engel yoktur.”

Yaz aylarında gerekli koşulların sağlanmadığı havuzlar nedeniyle insanlarda en çok sindirim sistemi enfeksiyonları görüldüğünü belirten Alp, “Havuz suyunun yutulması sonucu ishal, kusma ve bulantı şikâyetleri ortaya çıkar. Rotavirüs ve Hepatit A virüsleri, E.Coli (turist diyaresi), Salmonella ve Shigella bakterilerinin yanı sıra Amip, Giardia ve Cryptosporidium parazitleri en sık rastlananlar arasındadır. Dış kulak yolu enfeksiyonu (Otitis Externa) yine sık görülen havuz enfeksiyonlarındandır. Sulu ortamı seven bakteriler ve bazen de mantarların sebep olduğu bir durumdur. Şiddetli kulak ağrısı, kulak akıntısı ve işitme azlığı şikâyetlerine yol açar. Dalmayı seven biriyseniz, bakteriler burun yoluyla sinüslere kadar ulaşıp sinüzite neden olabilir. Göz enfeksiyonları genellikle çeşitli virütik konjonktivitler (Adenovirüs vs) ya da klora bağlı alerjik konjonktivit şeklinde görülür. Gözde batma, yanma, kaşıntı, çapaklanma, kızarıklık ve bulanık görme şikâyetlerine sebep olur. Göz bulguları düzelene kadar havuza girilmemelidir.” diyor.

“ORTAK HAVLU KULLANIMI İLE BULAŞABİLİR”

Genitoüriner sistemde faydalı bakterilerin de olduğunu belirten Alp, bunların havuz dezenfektanlarıyla ölmesi ile özellikle kadınlarda E.Coli kaynaklı idrar yolu enfeksiyonları ve vajinit (mantar enfeksiyonu) ortaya çıkabileceğini belirtiyor. Alp, “İdrar yaparken yanma, sık idrara çıkma, bel ve kasık ağrısı, kaşıntı ve akıntı genitoüriner sistem enfeksiyonlarının bulgularıdır. Bunların haricinde havuz kaynaklı deri enfeksiyonları da görülebilir. Mantarlar, genital siğiller (HPV) ve Molluscum Contagiosum sık karşılaştığımız enfeksiyonlardır. Molluscum Contagiosum, yuva ve okul çocuklarında yaygındır. Pox, virüslerin neden olduğu siğil benzeri pembe beyaz döküntülerdir. Uygun koşullardaki havuz suyundan yayılmasa da ortak havlu kullanımı ile bulaşabilir. Yine de temiz olmayan havlulardan uyuz geçebileceği gibi, ciltte impetigo, folikülit, fronkül gibi iltihabi hastalıklara neden olabilir.”

“DENİZ SALYASININ OLDUĞU YERDE DENİZE GİRMEYİN”

Dr. İnci Alp, deniz ve havuzlardan kapılabilecek enfeksiyonlara karşı nasıl önlem alınabileceği hakkında da bilgiler paylaştı:

  • “Gireceğimiz havuzun temizliğinden emin olmalıyız, mümkünse son analiz sonuçlarını kontrol etmeliyiz.
  • Havuzda su yutmamaya özen göstermeliyiz ve yüzerken sakız çiğnememeliyiz.
  • Kulağımızı koruyan sarı bir sıvı vardır. Uzun süre havuzda kaldığımızda bu sarı sıvının bariyer etkisi ortadan kalkabilir. Uzun süre havuzda kalmaktan kaçınmalıyız.
  • Çocuk ve yetişkin havuzlarının farklı olduğu tesisleri tercih etmeliyiz.
  • Havuza girerken ayaklarımızı antiseptik solüsyon ile yıkamalıyız.
  • Havuza girmeden önce duş almalıyız. Havuzdan çıktıktan sonra da duş alıp, kurulanıp ardından mayomuzu değiştirmeliyiz.
  • Kulak tıkacı, dalıyorsanız burun tıkacı ve yüzücü gözlüğü kullanımı enfeksiyonlardan koruyacaktır.
  • Şezlong dezenfeksiyonuna önem vermeliyiz, şezlong için kullandığımız havluyu yüz ve vücut için kullanmamalıyız.
  • Havuz etrafında plastik veya çelik gibi yerlere temas ettiysek ellerimizi hemen dezenfekte etmeliyiz.
  • İçinde bulunduğumuz korona sürecinde denizde ve havuzda en az 2-3 metrelik mesafeyi korumamız çok önemli. Kalabalık olmayan deniz ve havuzlarda bu daha kolay sağlanabilir.
  • Deniz salyasının olduğu yerlerde asla denize girmeyelim. Deniz salyası, deniz kirliliğinin artması ile oluşur ve zehirli değildir. Fakat bazı patojen bakteriler için uygun ortam sağlar. Cilt hastalıklarına ve ishalli hastalıklara yol açabilir. Bu yüzden çok dikkatli olmalıyız.”

ARŞİV