Özellikle kızıl saçlı ve açık tenlileri, 0-6 yaş grubu çocuklar, gebelik sürecindeki anne adaylarını risk grubu olarak değerlendiren Estetik İnternational Sağlık Grubu’ndan Estetik ve Plastik Cerrah Op. Dr. Bülent Cihantimur, ayrıca cilt kanseri riskini de hatırlatarak, “İleriki yaşlarda cilt kanserinin habercisi olan lezyonlar ise çoğunlukla küçük yaşlardan itibaren korunmasız ve aşırı güneş ışığına maruz kalmadan kaynaklanmaktadır. Çünkü yoğun alınan güneş ışınları hücrelerin yapısını değiştirebiliyor. Bazı tip benler de cilt kanseri riski taşıyan lezyonlara dönüşebilmektedir. Günlük yaşamda ABD ve Avrupa’daki gibi şapka, güneş kremi ve gözlük kullanma alışkanlığımız maalesef çok az. Güneşlenirken ve denize girerken bu önlemleri alıyoruz. Ve birçok insanda çillenme, güneş yanığı, lekelenmeler meydana geliyor” dedi. Op. Dr. Cihantimur, güneşin bu zararlı etkilerinin tedavi edilmezse kalıcı olacağına dikkat çekerek şunları söyledi: “En etkili yöntemlerden biri fraksiyonel lazer tedavisidir. Çünkü leke ve çil tedavisinde tüm yüzeyi soymak yerine bu yeni teknolojiyle arada sağlam alanlar bırakacak şekilde aralıklı noktalar halinde tedavi işlemi gerçekleştirilmektedir. Böylece yan etkiler minimuma, mikroskobik boyutlara indirilerek, en kısa süreli iyileşme sağlanır ve hasta lekelerinden kurtulur. Tedavi sonrasında hasta aşırı güneş ışığından korunduğu sürece sonuç kalıcı olmaktadır. Fraksiyonel lazer işlemi kanser öncesi cilt lezyonlarının yok edilmesinde, ameliyat, yanık izleri, deri çatlakları gibi birçok uygulama alanında çok etkili bir yöntemdir.”