"Teknolojik aletler çocukların gelişimini engelliyor"

Psikiyatrist Prof. Dr. Bengi Semerci, 0-3 yaş grubundaki çocuklara televizyon, telefon ve tablet gibi teknolojik cihazların verilmemesi gerektiğini belirterek, "Bu tür aletler beyin ve dil gelişimini engelliyor. Çocuklar dokunarak, görerek ve koklayarak öğrenir. Bu nedenle teknolojik aletlere ihtiyaçları yok" dedi

05 Aralık 2024 - 17:01

Kadıköy Belediyesi Çocuk Koruyucu Ruh Sağlığı Merkezi ile Türkiye Psikiyatri Derneği İstanbul Şubesi, 2 Aralık Salı günü “Çocukluk Döneminde Olabilecek Sorunlar ve Ebeveynler” başlıklı söyleşi düzenledi. Caddebostan Kültür Merkezi’nde düzenlenen söyleşide konuşmacı olarak yer alan Psikiyatrist Prof. Dr. Bengi Semerci, “Çocukluk, gebelik ve doğumla başlıyor. Bir çocuğun ruh sağlığının iyi olduğunun göstergesi annenin gebeliğinin ne kadar iyi geçtiğiyle bağlantılı. O yüzden gebelik süresinde annenin ruh sağlığı çok önemli, babalara çok iş düşüyor.” dedi. 

ANNE VE YENİDOĞAN

"Bebeğin nasıl doğduğunun bir önemi yok. Asıl önemli olan, bebeğin nereye ve ne kadar hazır bir aileye geldiğidir. İster vajinal ister sezaryenle doğmuş olsun, bu durum anne ile bebek arasındaki ilişkiyi etkilemez." diyen Semerci  istenen bir bebek olmanın psikolojik açıdan çok önemli olduğunu vurguladı. Doğum sonrası depresyonun ciddi bir sorun olduğunu söyleyen Semerci, “Doğum sonrası depresyon annelerde ciddi bir sorun, dolayısıyla bebeği de etkiler. Anne bebek ilişkisini etkiler. Bebek doğduğu zaman ruh sağlığının iyi gelişebilmesi için bizim anne ile bebek arasında ‘bağlanma’ dediğimiz süreç için önemli.” şeklinde konuştu. Bağlanmanın da annenin hazır olmasıyla ilgili olduğunu ve bebekle bağı için önemli olduğunu kaydeden Semerci, emzirmek için “Emzirmek önemli ama ‘bir kadın emziremiyorsa bebeğiyle bağ kuramaz’ demek değil.” dedi. 

BEBEKLERİN TEK DİLİ AĞLAMAK

Bebeklerin ilk altı aydan sonra çevrelerini ayırt etmeye başladığını söyleyen Semerci, “İlk ayırt ettikleri kişi, kendilerine bakım veren kişidir. Normal koşullarda anne deniyor ama illa biyolojik anne olması da gerekmez. Erkek de olabilir, kim onun gereksinimlerini yerine getiriyorsa bebek onunla bağlanmaya başlar.” şeklinde konuştu.

18-36 AYDA ÇOCUKLAR

Semerci, 18-36 aylık çocukların yürümeye ve çevrelerini keşfetmeye başladığını ifade ederek, “ Bayıldıkları şeyler; çekmeceleri karıştırmak ve boşaltmak, gereksiz yerleri açmak. Çünkü merak ediyorlar ve öyle öğrenecekler. Dolayısıyla engel olunduğu zaman tepki gösterir ama iyi bir tarafı var, dikkatleri çok çabuk dağılır. İki taraf da inatlaşmadığı sürece uzun sürmez, yani onun istediğini yapmamak için inatlaşmayın ona cazip gelecek bir şey önerin, hemen gelir. O yaş çocuklarının dikkati çabuk dağılır.” dedi

Bu dönemde çocuklara tuvalet eğitiminin de verildiğini kaydeden Semerci, “Çocuğun yürümeye başlaması temel kurallardan biri. En azından pantolonunu ve iç çamaşırını indirip çıkarabilecek kadar el becerisinin gelişmesi lazım.” şeklinde konuştu. Semerci, ayrıca çocuklarının bir yaş civarında ilk kelimeleri söylemeye başladığını ekledi. 0-3 yaş aralığında hiçbir şekilde teknolojik bir alet önermediklerini vurgulayan Semerci, “İhtiyaçları yok, beyin gelişimleri için hiçbir değeri yok. Televizyon, telefon, tablet gibi şeyler hem çocuğun beyin gelişimi için hem de dil gelişimi için engelleyici. Onlar araştırarak öğrenir, elleyecek, görecek, koklayacak, keşfedecek.” dedi. Aynı zamanda çocukların kreşte kendi yaşıtlarıyla bir arada olup sağlıklı gelişeceğini söyleyen Semerci, “Paylaşmayı, arkadaşlık ilişkilerini, kaynaşmayı, kuralları ve nerede ne zaman durmasını öğrensin. El kasları gelişimi, çizmeyi öğrenmesi gerekiyor ki ilkokula hazırlıklı olsun.” şeklinde konuştu.  

ÇOCUKLARIN İNTERNET KULLANIMI

Bengi Semerci çocukların internet kullanımı için şöyle konuştu: “İnternet kökten kötü bir şey değil. Çocuğun öğrenmesi ve gelişimi için iyi bir şey. Önemli olan nasıl denetleyebileceğimiz. Sosyal iletişiminde ve zekâ üzerinde de etkileri var ama denetimsiz olmayacak. 3 ila 6 yaş arasında günde bir saat olabilir ama mutlaka bir erişkinle birlikte olmalı. Örneğin çizgi film izliyorsa, sanalla gerçek hayatın ayrımını yapılması lazım”.

İnternet kullanımında önemli olanın ebeveynler tarafından konulan kurallar olduğunu kaydeden Semerci, çocukların doğduğunda interneti bilmediğini, ebeveynlerinden öğrendiğini söyledi. Ailelerin çocuklara model olduğunu kaydeden Semerci, “Bu çocuğum görmesin kaldırayım demek değil. 3-6 yaş arasındaki kız çocukları en ufak bir fırsat bulduklarında annelerinin makyaj malzemeleriyle oynuyor. Ama onlara ‘ruj sür, sokağa çık’ demiyoruz, kural kuraldır. Yaşının gelişim dönemine uygun olmak önemli.” dedi. 

Semerci, çocukların sağlıklı bir disiplin anlayışıyla büyütülmesi için ebeveynlere şu önerilerde bulundu:

* Çocuğunuza ihtiyacı olan vakti ayırmalısınız.

* Tüm bireylerin birbirlerini dinlemesini gerektiğini öğrenmeli.

* Meraklı değil, duyarlı anne babalar olunmalı.

* Çocuğunuzdan yapmamasını beklediğiniz olumsuz davranışları kendi yaşamınızda yapmayarak rol model olunmalı.

* Onun haklarına saygı gösterirken sizin ve diğerlerinin haklarını da gözetilmeli.

* Çocuğunuzun sizin bir uzantınız olmadığı, kendi başına bir birey olduğunu kabul edilmeli.

Semerci’nin internet ve telefon kullanımına dair önerileri şöyle:

* Bilgisayar ortak, denetlenebilir alanda tutulmalı ve birlikte kullanılmalı.

* Nasıl kullanılacağını ve engellemeleri bilmeli.

* Kişisel bilgileri paylaşmadığından emin olunmalı.

* İnternette para harcama konusunda bilgilendirilmeli ve denetlenmeli.  

* Mesaj ve fotoğraf gibi konularda kontrol sağlanmalı.

* En baştan zaman sınırlaması yapılmalı.

* İnternet dışında farklı aktiviteler sunulmalı.

Telefon kuralları 

* Telefonu almadan kullanabileceği saatleri belirleyin.

* Ödev yaparken, yemek yenirken ve uykuya giderken telefon kapanmalı.

* Hangi sosyal medyayı kullanabileceği, neler yapabileceği ve yaşına uygunluğuna dikkat edilmeli.

* Tüm şifreler bilinmeli.

* Konuşma, mesaj ya da internet için bir ayda ne kadar hakkı var.  Şartlar belirlenmeli.

* Kırılan veya kaybedilen telefon için kurallar önceden belirlenmeli.




 

 


ARŞİV