Diş hekimi Aslı Tapan, Ağız ve Diş Sağlığı Haftası kapsamında paylaştığı araştırma sonuçlarında “Türkiye’de her iki evden birinde diş fırçası bulunmadığını, insanların yılda bir kere bile diş fırçası değiştirmediklerini” belirtiyor. Araştırma sonuçlarına göre, her 10 kişiden dokuzu ağız problemi yaşıyor. 65 yaş üstü insanların yüzde 50’sinin dişlerinin tümü eksik. 7-12 yaş arasındaki çocuklarda ise çürük oranı daha yüksek. Diş Hekimi Aslı Tapan, “Türkiye’de hekime başvuranların büyük bir çoğunluğunu eksik diş nedeniyle diş hekimine gidenler oluşturuyor” diyor ve “Bu demek oluyor ki diş hekimine sorunlar büyüdükten sonra gidiyoruz.” tespitinde bulunuyor. Yine araştırmalarına göre batı ülkelerinde diş hekimine gitme sıklığı yılda 5 iken Türkiye’de 0,9…
Biz de Gazete Kadıköy olarak Kadıköy Belediyesi Çocuk Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi Başhekimi Burcu Kuru’ya istatistikleri sorduk. Kuru, değişen beslenme alışkanlıklarının diş sağlığına olumsuz etkileri olduğunu belirtiyor.
TEMEL PROBLEM EĞİTİM
Türkiye’de iki evden birinde diş fırçası bulunmadığını hatırlattığımız Burcu Kuru, bunun bir bilinç meselesi olduğunu belirterek, “İnsan olmak aslında bir varolma bilincini gerektirir. Bunun oluşması için de toplumsal olarak bir takım doğruların oturmuş olması lazım. Benim diş doktoru olarak yirmi beşinci senem. Ben yirmi beş sene önce Çapa’dan mezun olduğumda da hala aynı şeyler bu ülkede tartışılıyordu. ‘Neden iki insandan birinin diş fırçası yok?’ ‘Neden yedi kişilik bir ailede yedi kişi tek bir fırçayla fırçalıyor?’, ‘Neden çocuklarda çürük oranı yüzde 80?’ Demek ki bu ülkede ve bu toplumda bilinç eksikliği var. Bilinç kişisel gibi görünse de aslında sosyal bir olgudur. Temel sorun budur. Ve bu sorun sosyal devlet tarafından çözülmelidir.” diyor.
Bu sorunun aşılmasında en önemli etkenin “eğitim” olduğunu söyleyen Kuru, diş sağlığı eğitiminin anne karnında başlaması gerektiğini belirtiyor: “Biz hep çocuklarda diş bilinci ve eğitimin oluşması için 3-12 yaş önerirdik. Fakat bu aslında geç bir yaş. Eğitim anne karnında başlamalı. Yani bebek anne karnındayken, hamilelikte önce siz ebeveyni yetiştirerek, bilinçlendirerek başlayacaksınız ki doğru sonuçları alasınız. Dolayısıyla eğitimli velilerin yetiştirdiği eğitimli çocukların olmasını amaçlıyoruz. Biliyorsunuz ağız ve diş sağlığında en önemli şey dişlerin fırçalanması. Diş fırçalama alışkanlığının oturması lazım. Çocuğun bilinçli ve etkin fırçalamayı 3-4 yaşından itibaren belirli yöntemlerle öğrenip, sürdürmesi lazım.”
“KORUYUCU HEKİMLİK ÖNEMLİ”
Ağız ve diş sağlığında koruyucu hekimliğin çok önemli olduğunu vurgulayan Kuru, dişçiye diş sağlığı bozulduktan sonra değil önce gidilmesinin daha önemli olduğunu belirtiyor. Devletin koruyucu hekimliği sosyal bir politika olarak anlatması gerektiğini söyleyen Kuru, şöyle devam ediyor: “Bir sorun olmasa da periyodik olarak diş hekimlerine gidilmesini başarmamız lazım. Belki Milli Eğitim’in okullarda ağız ve diş sağlığını bir ders olarak okutması lazım. Bunların hepsi toplumda çok etkili. Bizim de Kadıköy Belediyesi Çocuk Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi olarak 2007 senesinden itibaren yaptığımız hizmet aslında bu.”
Kadıköy Belediyesi Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi’nin koruyucu hekimlik açısından bütün Türkiye’ye örnek bir kurum olduğunu söyleyen Kuru şöyle devam ediyor: “Kliniğimizde kaybedilen bir dişin çekilmesi veya onarılması işlemi yani protetik tedavi önde değil. Bizim kliniğimizde koruyucu hekimlik ve tedavi edici hekimlik ön planda. Enteresandır biz 11 sene içinde kliniğimizde yaptığımız diş tedavilerinde branşlara göre ayrıştırır ve istatistiklerine göre ayırırız. Diş çekimi yüzdemiz yüzde 3,5 ile 4’ü hiç bir zaman geçmemiştir. Bu çok iyi bir veridir bizim için. Yine biz seneler içinde görüyoruz ki bizim çalışmalarımız sonucunda Kadıköy’de ağız ve diş sağlığı açısından bilinçli bir nesil oluştu. Buradaki kliniğin örneği Türkiye’de hatta dünyada yok. Bu yapılamaz mı? Yapılabilir. Bu yalnızca doğru hedef kitleyi belirlemeyi ve doğru amaca yönelik planlama yapılması ve finanse edilmesiyle mümkün.”
BESLENMEYE DİKKAT
İstatistiklere göre 7-12 yaş arasında çocuklarda çürükler daha fazla görünüyor. Bunun en önemli sebebinin küçük yaşlardaki çocukların diş fırçalama alışkanlıklarının tam olarak kazanılamamasına bağlayan Kuru, bir diğer sebebinin de beslenme alışkanlıkları olduğunu söylüyor. Şekerin diş sağlığı için büyük bir tehlike olduğunu söylerken, ailelerin sadece obezite için değil diş sağlığı için de bu konuya dikkat etmesi gerektiğini vurguluyor. Kuru’nun aktardığına göre 7-12 yaşları arasındaki çocuklarda diş çürüklerinin daha fazla görünmesinin sebeplerinden biri de karışık dişlenme… Yani ağzın içinde hem dökülmeye yüz tutmuş, çürümüş rezorbe olmuş süt dişleri hem de çıkmaya çalışan sürekli dişler var. Kuru, bu durumun bakterilerin, mikroorganizmaların üremesine daha müsait bir ortam olduğunu belirtiyor.
“DİŞ MACUNUNU HEKİMİNİZE DANIŞIN”
Son yıllarda diş hassasiyetinin arttığını vurgulayan Kuru bunun sebebini de şöyle açıkladı: “Diş macunları aralarındaki rekabetle birlikte farklı birçok ürün çıkarmaya başladı. ‘Sigara kullananlar, çay kullananlar için anında beyazlama’ gibi sloganlarla satılan o diş macunları maalesef pek de masum değil. Bu macunlarda dişlerdeki lekeleri çıkarması için abrazif dediğimiz kimyasallar bulunuyor. Dişleri aşındırarak beyazlatan bu kimyasallar hassasiyetin artmasını sağlıyor. Diş macunu almadan önce mutlaka hekiminize danışmalısınız.”
KUTU
SAYILARLA AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI MERKEZİ
Başhekim Burcu Kuru, Kadıköy Belediyesi Çocuk Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi’nin kurulduğu 2007 yılından bu yana oluşan istatistikleri gazetemizle paylaştı. İstatistiklere göre;