Türkiye, salgına hazırlıksız yakalandı

Prof. Dr. Onur Başer’in yaptığı araştırmaya göre Türkiye, sağlığa en az pay ayıran, kişi başına düşen doktor/hemşire sayısı en az olan ülke olmasına rağmen diğer ülkelerle karşılaştırıldığında başarılı

21 Mayıs 2020 - 15:49

MEF Üniversitesi İktisat Bölümü Başkanı ve Michigan Üniversitesi’nde misafir araştırmacı Prof. Dr. Onur Başer, korona virüsü ile mücadelede Türkiye ile OECD ülkelerini karşılaştırdı. 

Araştırmaya göre 36 üye ülkesi bulunan OECD içinde Türkiye, korona virüsü salgınına en az sağlık kaynağıyla yakalanan ülke konumunda. Türkiye, Meksika’dan sonra (1.138 dolar) kişi başına en az sağlık harcaması yapan ülke (1.227 dolar). OECD ortalaması ise 4.000 dolar, örneğin ABD’de bu rakam 10.500 dolar. 

Türkiye ayrıca yüzde 4,2 ile gayri safi milli hasılasından sağlığa en az pay ayıran ülke. Yine ABD’den örnek verirsek; ABD’de gayri safi milli hasılanın yüzde 16,9’u sağlığa ayrılıyor. Ülkemiz bu istatistiklerin yanı sıra her bin kişiye en az doktor ve hemşire düşen ülke. 

Diğer ülkelerdeki sağlık harcamalarına baktığımızda Meksika, Macaristan gibi ülkeler ortalamanın altında seyrediyor. İspanya, toplum sağlığı açısından salgın öncesi iyi durumda olmasına rağmen salgından oldukça etkilendi. İtalya’da sağlık harcamaları ortalamanın altında ve vaka oranları oldukça yüksek. Fransa ise hem sağlıklı bir topluma sahip hem de sağlığa ortalamanın üzerinde para harcıyor ancak vaka sayıları burada da fazla. Almanya ise salgın öncesi sağlık harcamalarına en yüksek payı ayıran ülkelerden biri ve korona virüsten dolayı ölümlerde iyi durumda bulunuyor. 

TÜRKİYE DİYABETTE 2. SIRADA

Türkiye’de her yıl açıklanan vefat oranları da OECD ortalamasının üstünde, her 100 bin kişiden vefat oranı 949 kişi. OECD ortalaması ise 801. Örneğin, salgınla mücadelede başarılı olarak gösterilen Güney Kore ve Japonya zaten salgından önce de sağlıklı nüfusa sahip olan ülkeler.

Ülkemizde hastalıklardan kaynaklı ölümlere baktığımızda kalp, hipertansiyon ve dolaşım sistemi hastalıkları ölümlerin yüzde 31’ini kapsıyor. Ölüm sebeplerinde sırayla yüzde 25 ile kanser, yüzde 10 ile solunum hastalıkları, yüzde 9 ile Alzheimer, yüzde 3 ile diyabet geliyor. Türkiye diyabet rahatsızlığında Meksika’nın ardından ikinci sırada ve diyabetten dolayı hayatını kaybedenler OECD ortalamasından iki kat fazla. Dolaşım sistemleri hastalıkları ve solunum hastalıklarında da OECD ortalamasının üzerinde. Sigara tüketiminde ise Endonezya, Rusya ve Yunanistan’dan sonra dördüncü sırada.

Türkiye, genel tabloya bakıldığında hem nüfus yoğunluğu hem de sağlığa ayırdığı paya göre başarılı sayılacak ülkeler arasında. Prof. Dr. Onur Başer’e göre bu başarının birinci nedeni Türkiye’nin OECD ülkeleri arasında nüfusu en genç ülke olması ve sağlık çalışanlarının olağanüstü çabası. Türkiye nüfusunun yüzde 9,12’si 65 yaş ve üzeri yaşta. 

NÜFUS YOĞUNLUĞU VİRÜSÜ NASIL ETKİLİYOR?

Prof. Dr. Onur Başer’in bir diğer araştırması da nüfus yoğunluklarının salgını nasıl etkilediği üzerine. Başer, bu araştırmanın sebebinin virüsün kalabalık yerlerde daha hızlı yayılması ve yoğunlaşmanın virüs üzerinde etkili olduğunun kanıtlanması olduğunu söylüyor.

Araştırmaya göre Türkiye’de bir kişi bir kilometrelik alanda 3 bin 868 kişiyle birlikte yaşıyor. İstanbul ise en yoğun il durumunda. İstanbul’da yaşayan ortalama bir kişi bir kilometrelik alanda 16 bin 757 kişiyle birlikte yaşıyor. İzmir ise nüfus bakımından Ankara’nın ardından gelse de yoğunlukta Ankara’nın önünde İstanbul’un ardından ikinci sırada. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın en fazla vakanın görüldüğü illeri açıkladığında da İzmir’in Ankara’nın önünde ikinci sırada yer aldığı görülmüştü. Başer, bu veriyi araştırmayı destekler nitelikte bir kanıt olarak görüyor.

ESENLER-KADIKÖY KARŞILAŞTIRMASI

İstanbul’un ilçelerine baktığımızda Esenler, nüfusun en yoğun, sıkışık yaşadığı ilçe olarak karşımıza çıkıyor. Esenler’de bir kişi bir kilometrelik alanda 86 bin 949 kişiyle birlikte yaşıyor. Örneğin, Kadıköy, Çiftehavuzlar’da bir kişi ortalama 2 bin 8 kişiyle birlikte yaşıyor. Kadıköy ile Esenler nüfusu birbirine yakın olmasına rağmen Kadıköy yoğunluk bakımından iyi ilçelerden biri.

İstanbul’un 39 ilçesinin 29’unun nüfus yoğunluğu, New York’taki nüfus yoğunluğundan yüksek. Esenler ile birlikte Zeytinburnu, Bahçelievler, Güngören, Bağcılar, Gaziosmanpaşa, Fatih, Esenyurt bu ilçelerden bazıları. Araştırmaya göre ayrıca yüksek sıcaklığa sahip şehirler daha az yayılıma sahipler. Sağlık çalışanlarının fazla olması da virüsün yayılımını doğal olarak düşüren etmenlerden biri. 


ARŞİV