Çocuklarda kansere neyin sebep olduğu bilinmiyor. Genetik ve çevresel faktörlerin birlikte etkili olduğu düşünülüyor. İştahsızlık, kilo kaybı, beslenme bozukluğu veya ateş kanserlerin genel belirtileri olarak gösteriliyor. Dünyada yılda 300 bin, Türkiye'de ise 3 bin 500- 4 bin çocuk kanser tanısı alarak tedavi görüyor. Çocukluk çağı kanseri hakkında kamuoyunda farkındalık yaratmak, hastalıkta erken teşhisin önemine dikkat çekmek amacıyla “15 Şubat Çocukluk Çağı Kanser Günü”nde çeşitli etkinlikler düzenleniyor. Kanserli Çocuklara Umut Vakfı (KAÇUV) mütevelli heyeti üyesi, Çocuk Hematolojisi ve Onkolojisi Doktoru Prof. Dr. Tülin Tiraje Celkan ile çocuk kanseri üzerine konuştuk.
“Çocukluk çağı kanseri”ni biraz açar mısınız?
0-18 yaş arası görülen kanserler, çocukluk çağı kanserleri olarak adlandırılmaktadır. Çocukluk çağı kanserleri tüm kanserlerin yüzde 2.4’ünü oluşturur. Günümüzde gelişmiş ülkelerde her 900 erişkinden biri çocukluk çağı kanseri geçirmiş ve kurtulmuştur.
Çocukluk çağında görülen kanser türleri nelerdir?
Türkiye ve dünyada çocukluk çağında görülen kanserlerin yüzde 30’unu lösemiler oluşturur. Lösemiyi beyin tümörü, lenfoma (Hodgkin ve Hodgkin dışı lenfoma), nöroblastom, Wilms tümörü, yumuşak doku sarkomları (rabdomyosarkom) izler. Kemik, deri, göz ve karaciğer tümörleri ise daha nadirdir.
Ülkemizdeki ve dünyadaki çocukluk çağı kanserlerinin şu an ki durumu hakkında bir değerlendirme yapabilir misiniz?
Dünyada yılda 300 bin, (15 yaş altı) Türkiye'de ise 3 bin 500- 4 bin çocuk kanser tanısı alarak tedavi görüyor. Kanser, çocuklarda yetişkinlere oranla çok daha nadirdir ama yine de enfeksiyonlar, kalp hastalıkları ve kazalardan sonra dördüncü en sık ölüm sebebidir. Çocuklarda kanser yetişkinlere oranla 100 kez daha az görülüyor. Günümüzde gelişmiş ülkelerde her 900 erişkinden biri çocukluk çağı kanseri geçirmiş ve kurtulmuştur. Türkiye’de ve dünyada her yıl oluşan kanserlerin yüzde 2'si ve 4’ü 19 yaş altı yaş grubunda gelişmektedir.
Kanserlerin nedenleri nelerdir?
Çocuklarda kansere neyin sebep olduğu bilinmemektedir. Genetik ve çevresel faktörlerin birlikte etkili olduğu düşünülmektedir. Sigara içmek, çok yağlı beslenmek, obezite, zehirli kimyasallarla çalışmak gibi sebepler yetişkinlerde görülen kanserlere zemin oluşturabilir ama çocuklarda böyle bir neden pek yoktur. Geçirilen bazı virüs enfeksiyonlarının (EBV ve HIV gibi virüsler), ışına maruz kalmanın bağışıklık sistemini çökerttiği ve kansere zemin hazırladığı düşünülmektedir. Bazı genetik yatkınlıklar da tümör oluşumuna sebep olabilir (Li - Fraumeni sendromu, Beckwith Wiedemann sendromu gibi). Böcek ilaçları, tarlalara sıkılan hormon tipi gübreler besinlere geçerek kanserojen etki yapabilir.
İŞTAHSIZLIK, KİLO KAYBI…
Belirtileri ve risk faktörleri nelerdir?
Kanserin tek bir belirtisi yoktur. Her kanser türü kendine özgü belirtiler gösterir.
İştahsızlık, kilo kaybı, beslenme bozukluğu veya ateş gibi genel belirtiler ile gelebilir.
Çocuklarda en sık rastlanan tür olan lösemi, ateş ve enfeksiyonla gelebileceği gibi solukluk ve deri kanamaları, dalak ile karaciğer büyüklüğüne bağlı karın şişliği ve bezelerde büyüme ile karşımıza gelebilir.
Lösemi dışındaki kanserlerin çoğu vücutta bir bölgede şişlik, kitle yapma bulgusu ile belirti verir. Örneğin beyin içindeki kitle dışarıdan görülemez. Çevresindeki dokulara bası yaparak şiddetli ağrı, bulantı, kusma, felçlere neden olur. Çocuklarda iki santimetreden büyük bir lenf bezi (özellikle boyun, kasık ve koltuk altında) kesinlikle araştırılmalıdır. Kolda, bacakta, kalçada ağrı ile birlikte büyüyen kemik tümörünün belirtisi olabilir.
Üreme organlarından çıkan kötü huylu tümörler erken ergenlik belirtilerine yol açabilir. Devam eden karın ağrısı karın içi kanserlerin belirtisi olabilir. Bazı tümörler veya metastazları omuriliğe baskı yaparlar. Hastalarda sırt ağrısı, idrarını ve dışkısını tutamama, kol ve bacaklarda uyuşma, karıncalanma gibi his ve kuvvet kaybı görülebilir. Küçük bebeklerde gözde kedi gözü parlaması gibi bir beyazlık göz içinde gelişen bir tümörün belirtisidir. Göz çevresinde morluk, gözde öne fırlama da tümör işareti olabilir.
“ERKEN TANI HAYAT KURTARIYOR”
Tedavi yöntemleri nelerdir?
Kanser tanı ve tedavisinde kaydedilen önemli gelişmeler ile günümüzde çocukluk çağı kanserlerin erken tanı alan olgularda sağ kalım oranları anlamlı olarak yüksektir. Türkiye’de çocuk kanserlerinin üçte ikisi tamamen iyileşiyor. Hastalık tanı koyduktan sonra onkoloji merkezlerinde iyileşme sağlanıyor. Cerrahi ve radyoterapiye, kemoterapinin eklenmesiyle çoğu çocukluk çağı kanserlerinde sağ kalım gözleniyor.
Kanser tedavisine baktığımızda da dört ana tedavi yöntemini paylaşabiliriz. Bu tedavilerin bazen sadece bir tanesi bazen de birden fazlası süreç içerisinde uygulanır. Bunların dışında farklı tedaviler de (Atom tedavisi) kullanılmaktadır.
Cerrahi Tedavi: Tümörlü bölgenin veya tümör dokusunun tamamen veya kısmi olarak ameliyat ile çıkarılması
Kemoterapi: Kanser öldürücü ilaçların farklı yollarla (ağızdan, damardan vb.) vücuda verilmesidir.
Radyoterapi: Tümörlerin radyoaktif ışınlarla küçültülmesi
Kemik İliği Nakli: Kemik iliği nakli her kanser tedavisi için gerekli değildir. Bir de kesin tedaviyi sağlayamayabilir.
Beslenmenin tedavideki rolü nedir?
Her yıl kanser dünyada giderek artıyor. Önlem olarak riskleri en aza indirmeye çalışabiliriz. Beslenme ile kanseri kısmı olarak engelleyebiliriz. Bu nedenle organik beslenmeye dikkat etmeli, hormonlu ve katkılı besinlerden uzak durmalıyız.
“AMAÇ FARKINDALIK YARATMAK”
15 Şubat neden önemli?
KAÇUV olarak çocukluk çağı kanserine dikkat çekmek için her sene 15 Şubat haftasında farkındalık ve bilinçlendirme çalışmaları gerçekleştiriyoruz. En önemli amacımız çocukluk çağı kanseri hakkında kamuoyunda farkındalık yaratarak, hastalıkta erken teşhisin önemine dikkat çekmek, korunma yolları ve belirtileri konusunda sağlıklı bireyleri bilinçlendirmek. Kanser konusunda bilinç arttıkça ve hekime ulaşım kolaylaştıkça tedavi başarısı da yıllar içinde yükselmektedir.