Sağlık platformu Doktor Takvimi, araştırma şirketi Twentify iş birliğiyle kadınların düzenli sağlık kontrolüne ilişkin alışkanlıklarını ve bariyerlerini anlamak ve kadınları sağlık kontrolüne teşvik etmenin yollarını tespit etmek üzere kadınların sağlık ihtiyaçlarına odaklanan “Kadın Sağlığı Araştırması”nı gerçekleştirdi.
18-54 yaş arasında ABC1C2DE SES (sosyal ekonomik statü) grubu, Türkiye temsili 1235 kadın katılımcının katıldığı araştırmaya göre kadınların yüzde 60'ının düzenli sağlık kontrolüne gitmediği; psikolojik sağlık, cinsel yolla bulaşan hastalıkların kontrolü, menopoz ve osteoporoz gibi konulara daha az öncelik verdiği görüldü. Ankete katılanların yüzde 67'si çocuklarını düzenli sağlık kontrolüne götürürken, kendileri için sağlık kontrolü yaptıran annelerin oranı yüzde 45 oldu.
Araştırma kapsamında kadınlara yöneltilen “kadın sağlığı denildiğinde, aklına neler geliyor?” sorusunun cevabına göre kadın sağlığıyla en fazla ilişkilendirilen çağrışımların başında yüzde 20 ile jinekolojik hastalıklar geliyor.
KADIN SAĞLIĞINDA ODAK MENSTRUAL DÖNGÜ
Araştırmaya göre kadın sağlığında birincil odak yüzde 25 ile menstrual (adet/regl) döngü ve ardından yüzde 23 ile meme kanseri taraması. Yüzde 19 ile rahim ağzı kanseri, yüzde 8 ile doğum kontrolü ve doğurganlık gibi diğer alanlar da ön plana çıkarken, cinsel yolla bulaşan hastalıkların kontrolü yüzde 6, psikolojik bozukluk yüzde 5, menopoz yüzde 4 ve osteoporoz yüzde 2 oranında ifade ediliyor ve daha az öncelik veriliyor. Kadın sağlığı denildiğinde akla gelen "menstrual döngü, adet dönemi sorunları ve yönetimi" konusu 18-24 yaş grubu, bekarlar ve çocuksuz kişiler tarafından daha çok belirtiliyor. Meme kanseri taraması 45-54 yaş kadınların, rahim ağzı kanseri 35-44, 45-54 yaş grubu ile çocuklu kadınların, doğurganlık konusu ise AB SES grubunun aklına daha çok geliyor.
HPV AŞISININ NEYİ ÖNLEDİĞİ BİLİNMİYOR
Araştırmada kadın sağlığı hakkında yanlış ifadelere verilen cevaplar da yer alıyor. Katılımcılara “HPV aşısı meme kanserine karşı koruma sağlayan bir aşıdır” ifadesi soruluyor ve cevaplayanların neredeyse yarısı olan yüzde 44'ü “bilmiyorum”, yüzde 8'i “kesinlikle doğru”, yüzde 17'si “doğru” diyor. Yani yüzde 69'luk bir kesim HPV'nin neyi önlediğini bilmiyor. “Meme kanseri taraması 20'li yaşlarda başlar” ifadesini ise katılımcıların yüzde 28'i yanlış bulurken, yüzde 60'ı bunun mümkün olduğunu düşünüyor.
Kadın sağlığı konularında katılımcıların bilgi seviyeleri ölçüldü. Katılımcıların kendilerine verilen doğru ifadeleri tespit etme oranlarının yanlış ifadeleri tespit etme oranlarından daha yüksek olduğu görülüyor.
“Düzenli adet döngüsü 21-35 gün arasında değişir” ifadesi için katılımcıların yüzde 91'i “kesinlikle doğru” ve “doğru” derken, yüzde 2'si “kesinlikle yanlış” ve yüzde 4'ü “muhtemelen yanlış” diyor. Gebelik planlamasında folik asit kullanımına ve rahim ağzı kanseri taramalarına ilişkin yanlış yanıtlar daha az olmakla birlikte, katılımcıların 15'i “Hamilelik planlarken folik asit kullanılması önerilir” ifadesi ve yüzde 28'i “Rahim ağzı kanseri taraması genellikle Pap smear testi ile yapılır” ifadesi hakkında kararsız olduğunu veya herhangi bir fikrinin olmadığını belirtiyor.
EN SIK YAŞANAN SAĞLIK SORUNU CİLT HASTALIKLARI
Araştırmaya katılan kadınların yüzde 16'sı halihazırda uzun süreli bir sağlık sorunu yaşadığını belirtiyor. Yaşanan sağlık sorunlarına bakıldığında ise yüzde 30 ile en sık cilt sorunları görülüyor; bunu yüzde 20 ile sinir sistemi/nörolojik hastalıklar, yüzde 17 ile solunum yolu hastalıkları ve yüzde 16 ile kas-iskelet sistemi hastalıkları takip ediyor. Yüzde 13 ile menopoz ve yüzde 12 ile kadın hastalıkları takip ediyor.
SON DOKTOR ZİYARETİNİN AMACI
Verilere göre son zamanlarda önemli sayıda insanın tıbbi bakıma başvurduğu görülüyor. En son doktor ziyaretlerinin ne zaman ve ne için olduğu da sorulan katılımcıların yüzde 92'sinin 2023 yılında doktora başvurduğu ifade ediliyor. Doktor ziyaretlerinin en önemli nedenleri arasında yüzde 41 ile ağrı ve hastalık yer alırken, bunu yüzde 35 ile rutin kontroller, yüzde 14 ile menstrual (regl) döngü problemleri izliyor. Kronik durumlar ve ruh sağlığı amaçlı ziyaretler ise yüzde 7 ile daha az bulunuyor.
Araştırmaya göre, kadınların yüzde 40'ı düzenli sağlık kontrolünden geçiyor. Ankete katılanların yüzde 67'si çocuklarını düzenli sağlık kontrolüne götürürken, kendileri için sağlık kontrolü yaptıran annelerin oranı yüzde 45 olarak görülüyor.
YÜZDE 12'Sİ KADIN DOKTOR TERCİH EDİYOR
Araştırma sonuçlarına göre katılımcıların yüzde 88'i doktorun cinsiyetinin doktor tercihini etkilemediğini belirtiyor. Yüzde 12 gibi daha küçük bir kesim ise sadece kadın doktorlar tarafından muayene edilmeyi tercih ediyor.
Katılımcıların yüzde 49'u düzenli sağlık kontrollerinin en önemli nedeni olarak hastalıkların erken teşhisini belirtiyor.
Verilere göre katılımcıların sağlık kontrollerini atlamalarının başlıca nedenleri arasında ise yüzde 29 ile gerekli görülmemesi birinci sırada bulunuyor. Onu yüzde 28 ile devlet hastanelerinden randevu almanın zorluğu, yüzde 26 ile zamansızlık, yüzde 16 ile özel hastanelerin pahalı olması takip ediyor.
Düzenli kontrolü teşvik edebilecek unsurların başında yüzde 35 ile gerekli olması, yani rahatsızlıkların belirtiyi gösterdiği semptomlar bulunuyor. Bu da acil sağlık endişelerinin, tıbbi yardıma başvurma konusunda önemli bir tetikleyici olduğunu gösteriyor. Devlet hastanesi randevularına kolay erişim yüzde 31 ile ikinci sırada yer alırken, İstanbul'da bu oranın yüzde 39 ile daha yüksek olduğu görülüyor. Özel bakıma yönelik mali kapasite ve zamanın kullanılabilirliği katılımcıların yüzde 24'ünü etkiliyor; bu da sağlık hizmetlerine erişimde maliyet ve zamanın önemli olduğunu vurguluyor.
Katılımcıların düzenli kontrolünü teşvik eden kişilerin başında yüzde 52 ile eşleri geliyor. Onu yüzde 38 ile anneleri, yüzde 31 ile kardeşleri, yüzde 19 ile çocukları takip ederken, yüzde 7 ile kendileri olup sonlarda yer alıyor. Katılımcı kadınlar düzenli sağlık kontrolüne gitmelerinin teşvikini daha çok eşlerinden bekliyor.
EN ÇOK DEVLET HASTANELERİ TERCİH EDİLİYOR
Katılımcıların sağlık kontrolleri için lokasyon tercihlerine bakıldığında ise şu ana kadar, en sık devlet hastanelerini, en az ise özel muayenehaneleri kullandıkları görülüyor.
Araştırma, katılımcıların sağlık kontrolü alışkanlıklarını ortaya koyuyor. Kadınların yüzde 58'i pandemiden sonra sağlık muayenesi sıklıklarında herhangi bir değişiklik olmadığını bildirirken, yüzde 33'ü salgın sonrasında daha sık sağlık kontrol yaptırdığını, yüzde 10'u ise pandemiden bu yana sağlık kontrollerinin sıklığını azalttığını söylüyor.
Katılımcılara doktorları nereden araştırdıkları da soruluyor. Doktor ararken katılımcıların yüzde 44'ü tanıdık doktorlara bağlılık göstererek her zamanki doktorlarını tercih ediyor. Yüzde 38'i güvenilir hastaneleri seçiyor, yüzde 29'u tanıdıklarına soruyor ve yüzde 19'u internet yorumlarına bakıyor. Sağlık blogları ve fonlarda araştırma yapanlar ise yüzde 9 ile en sonda yer alıyor.
KATILIMCILARIN YÜZDE 63'Ü KENDİ KENDİNE MUAYENE YAPIYOR
Ankete katılanların yüzde 63'ü kendi kendine muayene (meme muayenesi) yaptığını söylerken, neredeyse her 5 kadından 1'inin kendi kendine muayene sırasında bir şey tespit ettiği görülüyor.
Katılımcıların yüzde 33'ü sağlık kontrolünün takibinde belirli bir yöntemi takip etmiyor ve hafızalarına güveniyor; yüzde 25'i telefonunda hatırlatıcı kuruyor, yüzde 16'sı her zaman gittiği doktoru aradığını söylüyor. Sağlık kontrollerini planlarken kadınların yüzde 60'ı e-Devlet (MHRS) sistemini kullanıyor, yüzde 24'ü çevrimiçi randevu rezervasyon sitelerini ve yüzde 22'si uygulamaları kullanıyor.