Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), tütün ürünlerinin kullanımının getirdiği zararlara dikkat çekmek için 1998 yılında 31 Mayıs tarihini “Tütünsüz Bir Dünya Günü” olarak ilan etti. O tarihten bugüne kadar her yıl 31 Mayıs’ta tütün kullanımı gündeme taşınarak çeşitli etkinlikler düzenleniyor. İstanbul Tabip Odası da gün vesilesiyle bir basın açıklaması yaptı. Türk Tabipler Birliği (TTB) Tütün Kontrolü Çalışma Grubu’ndan Dr. Esin Tuncay ile Dr. Osman Elbek’in, TTB Merkez Konseyi 2. Başkanı Dr. Pınar Saip ve İstanbul Tabip Odası Başkanı Dr. Osman Küçükosmanoğlu’nun yer aldığı açıklamada, tütün kullanımı ile ilgili dikkat çekici veriler paylaşıldı.
Uluslararası halk sağlığı yasası olarak kabul edilen Tütün Kontrolü Çerçeve Sözleşmesi’nin 21 Mayıs 2003 tarihinde Dünya Sağlık Örgütü’nün 56. Dünya Asamblesi’nde kabul edildiğinin hatırlatılmasıyla başlayan açıklama şöyle devam etti: “Ülkemiz söz konusu sözleşmeyi 25 Kasım 2004 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde onaylamıştır. Tütün Kontrolü Çerçeve Sözleşmesi’nin TBMM tarafından onaylanmasının ardından ulusal tütün kontrol programımız yetkinleşmiş ve ülkemiz yaptığı başarılı mücadele ile uluslararası alanda pek çok ödül almıştır. Ancak tüm dünya dün ülkemizin tütün kontrolü alanındaki başarılarını ve liderliğini konuşurken, bugün Türkiye’nin tütün kontrolü alanındaki çöküşünü izlemektedir. Çünkü verilerden de görüleceği üzere 2025 yılı itibarıyla ülkemizde yaşanan tütün salgını kabul edilemez bir boyuttadır.”
“TÜTÜN KULLANIM YAŞI DÜŞTÜ”
Türkiye’de sigara üretiminin 2008-2011 yılları arasında yüzde 17 azalma gösterirken 2011-2024 arası dönemde yüzde 77 artış göstererek 200 milyar adet sınırına ulaştığına dikkat çekilen açıklamada, tütün alanında yaşanan artışı gösteren diğer veriler şöyle sıralandı: “Yurt içi sigara satışı 2008-2011 yılları arasında yüzde 15 azalma göstermişken, 2011-2024 arası dönemde yüzde 65 artış göstererek 150 milyar adeti aşmıştır. Siyasi iktidar tarafından sadece 2019-2022 yılları arasında tütün şirketlerine 53 ayrı proje desteği verilmiştir. Mevzuat hükümlerine uygun olmasa da hemen her köşede açılan nargile sunan işletmeler nedeniyle nargile iç pazarı hemen tümüyle kayıt dışına çıkmıştır. Tütün kullanım oranı erkeklerde yüzde 46, kadınlarda yüzde 24, toplamda yüzde 35’e ulaşmıştır. Ülkemizin geleceğini temsil eden gençlerde kullanım oranları erkeklerde yüzde 45, kadınlarda yüzde 21’dir. Her üç gençten birinin tütün ürünü kullandığı bir ülkede tütün kontrolünden söz etmek olanaklı değildir. 15-29 yaş grubundaki gençler, 17 yaşında tütün ürünlerini denemeye ve kullanmaya başlıyor.”
Sigara satış noktalarında gerekli yasal mevzuatın ihlal ederek tütün ürünlerinin doğrudan ya da dolaylı reklamının yapıldığından söz edilen açıklamada, diğer mevzuat ihlallerinden şöyle bahsedildi: “Tütün ürünlerinin sağlık uyarılarının gözükmemesi için dik sergilenmesi, çocukların kolaylıkla erişebileceği tezgah üstü yerlerde ürünlerin teşhir edilmesi, belirli markaların öne çıkarılması, tütün şirketlerine ait ürün standı ya da özel dolap bulunması.”
“DESTEKTEN VAZGEÇİLMELİ”
Ülkemizde ruhsatlandırılmamış ve bu nedenle satışı yasak olan elektronik sigaraya ulaşmanın çok kolay olduğuna da dikkat çekilen açıklama, şu bilgiler verilerek bitirildi: “Türkiye’de tüketilen sigaraların yaklaşık yarısı Ankara, Antalya, Bursa, İstanbul ve İzmir’de satılmaktadır. Ancak söz konusu illerin yerel yönetimleri, Sağlık Bakanlığı ve il valilikleri tarafından sürdürülen tütün kontrolü uygulamalarına dahil edilmemektedir. Mevcut veriler ışığında son 13 yıldır her geçen yıl, bir önceki yılın Cumhuriyet tarihi rekorunu kırarak artan tütün üretim ve tüketimini azaltabilmek için bilimsel araştırmaların sonuçları kabul edilmeli, tütün şirketlerine yönelik destekten vazgeçilerek onlara yönelik etkin yaptırımlar uygulanmalı. Türk Tabipleri Birliği başta olmak üzere konu hakkında yetkin olan meslek ve sivil toplum örgütlerinin katılımıyla Ulusal Tütün Kontrol Programı yeniden şekillendirilmelidir.”