Üç tüp kan ile hayat vermek...

Üniversitedeyken, üç tüp kan ile birine hayat verebilme fikri oldukça ilginç ve güzel gelmiş olacak ki hiç düşünmeden vermiştim. Aradan geçen 9 yılın sonunda “İlik nakli için 10/10 uyumlusunuz, donör olmayı hala istiyor musunuz?” telefonu geldiğinde yine hiç düşünmeden, sadece “Ne zaman ve nerede?” diye sordum

25 Ekim 2024 - 14:07

Üniversite birinci sınıfta Ankara Kızılay’da, İstanbul’da da Kadıköy Rıhtım’da bulunan büyük Kızılay kamyonunun aynısında ilik nakli için kan vermeye için gitmiştim. Nereden gördüğümü tam hatırlamıyorum, bir afişti sanırım. Zaten çok merkezi olduğu için bir ders çıkışı geçerken 3 tüp kanı vermiştim. Ne zaman birine denk gelir diye sorduğumda, “Belki yarın, belki 10 sene sonra…” diye cevap aldığımı hatırlıyorum. Ailemin sağlıkçı olmasından dolayı birinin kök hücresinin size uyumlu olmasının ne kadar zor bir şey olduğunu biliyordum. İkiz kardeşlerde dahi tam uyuma rastlanma olasılığının yüzde 100 olmadığı bir durum bu. Tam da bu yüzden olay biraz mucizevi de denebilir. 

UYUMLU ÇIKTIKTAN SONRAKİ SÜREÇ
Uygun donör olduğunuzu size haber verdikten sonra kısaca süreci anlatan bir bilgilendirme yapılıyor. Yüzde kaç uyum sağladığınız bilgisi ve süreçte neler olacağına dair kısa bir bilgilendirme denebilir. Sonrasında ilk olarak yeniden bir Kızılay kan merkezine giderek kan vermeniz bekleniyor. Eğer kan merkezine ulaşımda sorun yaşıyorsanız sizi istediğiniz yerden alıp aynı şekilde hastaneye kan vermeye götürüyorlar. Ben telefon görüşmesinden birkaç gün sonra Kadıköy Kızılay Kan Merkezi’ne giderek 7 tüp kan verdim. Burada vereceğiniz kan yeniden çok daha ayrıntılı bir teste giriyor. Bu testler her ilde yapılmadığından, verdiğim örnekler Ankara’ya gönderildi. Bu aşamadan sonra yaklaşık 1 ay kadar bekleme süreci var. Ayrıntılı ve özel testler olduğu için süreç biraz uzun. Bir ayın sonunda problem çıkmadığı takdirde sizinle iletişime geçerek sonraki sürece dair bilgilendirme yapılıyor. Birkaç farklı gün sunularak nakil işlemi için takvim hazırlanıyor. Bana 2 farklı tarih sunulmuştu. Seçtiğiniz tarih önemli çünkü ona göre aşılama takviminiz oluşturuluyor. Sizin için oluşturulan takvime göre de alıcı da kemoterapi, ilaç vb. tedavilere başlıyor. Yani çift taraflı bir işlem yürütülüyor.

HER AŞAMADA BİR MİHMANDAR
Takvim belirlendikten sonra ilk olarak ayrıntılı muayene gerçekleşti. Burada bana Türkiye Kök Hücre Koordinasyon Merkezi (TÜRKÖK) tarafından gönderilen bir mihmandar eşlik etti. Her aşamada yanımdaydı. Sabah beni evden alarak hastaneye götürdü, burada birkaç tüp kan verdim, ardından idrar testi, EKG, akciğer tomografisi çekilerek testleri tamamladım. Sonrasında bir uzman doktor testlerin tümünü kontrol etti, fiziksel muayenede bulundu. Fiziksel kontroller bittikten sonra bir psikolog görüşmesi gerçekleştirdim. Psikolog aklımdaki bütün soruları cevapladı. İki hafta sonra son olarak hamilelik testi için mihmandar benimle iletişime geçti. Olası bir gebelik durumunda nakil işlemi gerçekleştirilemiyor. Gebelik testinden 1 hafta kadar sonra aşılama süreci başladı. Nakil işlemi gerçekleşmeden 4 gün önce başlayan aşılama süreci mihmandarın sizi sabah akşam dilediğiniz yerden alıp bırakmasıyla oldukça kolay oluyor. 4 gün boyunca her gün sabah ve akşam kollardan bir aşı uygulandı. Bunun amacı beyaz kan hücresi sayısını arttırmak. Bu artan sayıyla nakil işlemi sırasında beklenen kan hücresi sayısına ulaşılabiliyor. İğne oldukça küçük. İnsülin iğnesine benziyor. Acısı da yok denecek kadar az. Ben bu aşıları genelde hissetmedim. 5. gün yani nakil günü ise yine mihmandar eşliğinde sabah erkenden evden alınarak son kez aşı oldum. Sonrasında sabah tam 08.00’de bir tüp kan verdim kan değerlerimin kontrol edilmesi amacıyla, saat 10.00 gibi nakil süreci başladı. İki kolumdan birer iğne yapıldı. Birinden kan alınırken diğerinden aynı kan tekrar verildi. Bir cihaz bu sonradan üretilen beyaz hücreleri ayrıştırdı. 10.00’da başlayan süreç 16.00 gibi bitti. Burada zorlandığım tek şey o kadar uzun süre kollarımı bükmeden beklemekti. Sonrasında 1 gün kadar biraz yorgun hissettim. Diğer gün ise işimin başına dönebildim. İşlemden 15 gün sonra yine mihmandar eşliğinde son kez hastaneye giderek kan değerlerimin nasıl olduğunu kontrol ettirdim. Hiçbir problem çıkmadı. 
İlik nakli sürecinde hasta bilgisi kesinlikle verilmiyor, sadece yaşı ve kaç kilo olduğu bilgisi söylenebiliyor. Bütün süreç tamamlandıktan tam 2 yıl sonra, alıcı ile vericinin iletişime geçmesine izin veriliyor. 3 tüp kan vererek birinin mutluluğu olabildiğim için ne mutlu bana... Bunu denemek isteyen ve aklında bir soru işareti olan varsa en yakın kan merkezine giderek ya da TÜRKÖK’ü arayarak bilgi edinebilir.


ARŞİV