Yaz geldi. Havalar ısındıkça birçok kişide sağlıklı ve fit görünme isteği de artıyor. Ancak fazla kilolardan kurtulmanın kolay olmayacağı endişesiyle sağlığı riske atacak hatalar da yapılabiliyor!
Acıbadem Kadıköy Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Ece Öneş, yanlış beslenme nedeniyle kan şekeri dengesizlikleri ve tansiyon problemleriyle sıkça karşılaşılabileceği konusunda uyardı. Oysa dikkat edeceğiniz bazı basit kurallar; hem yaz mevsimini sağlıklı ve zinde karşılamanıza hem de kilo verme çabalarınıza katkı sağlayabilir. Beslenme ve Diyet Uzmanı Ece Öneş, yaz öncesi 8 beslenme önerisini sıraladı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu. İşte bu öneriler:
Su, vücudumuzun olmazsa olmazı. Sağlıklı beslenme çerçevesinde her gün kilogram başına 30 ml su içilmesi gerekiyor. (Örneğin 70 kg bir birey için 2100 ml) Ancak bu miktar hava sıcaklıklarının yükselmesiyle birlikte terleme oranının artması nedeniyle yetersiz kalıyor. Dolayısıyla su tüketiminin hava sıcaklıklarının yükseldiği bugünlerde daha da artırılması vücudumuzun su-mineral dengesini koruyarak baş dönmesi, bulantı, bayılma hissi gibi sağlık problemlerinin yaşanmasını engelleyecek çok önemli bir unsur. Su tüketiminde dikkat edeceğiniz en önemli nokta susamayı beklemeden su içmeye özen göstermek.
Her biri iştah açan rengarenk meyveler; vitamin, mineral, posa ve antioksidan alımı açısından oldukça faydalı ancak porsiyon kontrolüne dikkat etmek son derece önemli. Zira meyve tüketiminde porsiyon kontrolüne dikkat etmeden aşırı tüketilmesi olması gereken porsiyondan daha fazla tüketilmesi çok fazla şeker ve kalori alımına neden oluyor.
Kilo kaybetmek ille de aç kalmayı gerektirmiyor. Günde 3 ana öğün ve açlık hissettiğiniz dönemlerde ara öğünler yaparak porsiyon kontrolünü sağlayabilirsiniz. Aç kalarak değil, sağlıklı tercihleri az az ve sık sık tüketerek formda kalabilirsiniz.
Ece Öneş, “Şok diyetler veya standart diyet reçetelerini takip ettiğinizde hızlı kilo kaybı yaşarsınız ancak bu kayıp yağ kaybından ziyade çoğunlukla su ve kas kaybıdır ve aynı zamanda metabolizmanız da bu süreçte yavaşlar. Dolayısıyla bu kalorisi düşük diyetleri bıraktığınızda porsiyonlarınızı çok az artırsanız bile vücudunuz yağ depolamaya başlar, kaybettiğiniz kiloların daha fazlasını hızla alırsınız. Bu nedenle kısa dönemli hızlı kilo kayıpları yerine uzun vadede hem sağlıklı beslenme hem de düzenli egzersizin içinde olduğu sağlıklı yaşam biçimini benimseyerek daha formda ve daha sağlıklı olmak sizin elinizde” diyor.
Kalori değeri ve yağ içeriği oldukça yüksek olan kızartılmış tatlılar ve hamur tatlıları yerine sütlü tatlılar, meyve tatlıları ve dondurmayı tercih etmek sağlıklı beslenmenin altın kurallarından biri. Ancak sütlü tatlılar, meyve tatlıları, dondurma gibi tatlıları tüketirken de her besinde olduğu gibi porsiyon miktarlarına mutlaka dikkat edin, aşırıya kaçmayın.
Sıvı ihtiyacınızı başta su olmak üzere ayran, kefir ve maden suyu gibi sağlıklı içeceklerle karşılamaya dikkat edin. Zira gazlı içecekler ve meşrubat gibi şeker ve katkı oranı yüksek içecekler sağlığa zararlarının yanı sıra kilo alımına da neden oluyor.
Hem doğal birer şifa deposu hem de diyet dostu olan mevsim sebzelerini tüketmeyi ihmal etmeyin. Günde 4-5 porsiyon sebze bağışıklık sistemini güçlendirmek için de önemli. Özellikle yeşil renkli sebzeleri folik asit, potasyum ve C vitamininden zengin olduğu için mutlaka tüketin. Yiyecekleri iyi çiğnemeniz ve yavaş yemeniz de doygunluk hissi vermesi sayesinde diyetinize katkıda bulunacak önemli bir etken.
Beslenme ve Diyet Uzmanı Ece Öneş “Tüketeceğiniz veya tüketmekten kaçınacağız besinler kadar, yemekleri hazırlama yönteminiz de hem sağlık hem de diyetinize katkı yapması açısından büyük önem taşıyor. Kızartmadan ziyade yiyecekleri daha çok ızgara, buğulama ya da fırında hazırlamaya dikkat edin” diyor.