Virüs korkusu sağlığınızdan edebilir!

Virüs bulaşır korkusu yüzünden hastaneye gitmemek başka sağlık sorunlarının habercisi olabilir. Doktor Deniz Özkan, “Kontroller aksatıldığında hastalıklar ilerleyebilir, birçok komplikasyon gelişebilir” diyor

27 Ocak 2021 - 12:47

Korona virüsü bulaşır korkusu, hastaneye gitmemizin önüne geçiyor. Ama bu endişe ve korku yüzünden doktora gitmemek başka sağlık sorunlarına yol açabilir. Özellikle kronik hastalığı olan kişilerin kontrolleri için mutlaka hastaneye gitmeleri konusunda uzmanlar uyarıyor. Kadıköy Belediyesi Prof. Dr. Korkmaz Altuğ Sağlık Polikliniği Sorumlu Hekimi Deniz Özkan, “Korona virüsü olma korkusuyla hastalar ciddi şikayetlerini dahi evde geçirmeye çalışıyor. Bu durum özellikle kronik hastalığı olanların sağlığını olumsuz etkiliyor.” diyor.  

Bu dönemde en çok ihmal edilen hastalıkların başında kalp ve damar hastalıklarının geldiğine dikkat çeken Deniz Özkan, şöyle devam ediyor: “Özellikle koroner arter hastalığı, hipertansiyon, kalp yetmezliği ve ritim bozukluğu tanısı alan hastaların rutin kontrollerine devam etmeleri gerekir. Kontroller aksatıldığında bu hastalıklar ilerleyebilir ve birçok komplikasyon gelişebilir. Yine bu dönemde sessiz geçirilmiş kalp krizleri gecikmiş kapak hastalıklarına, bu da geri dönülmez kalp hasarına yol açabilir. Pıhtı atmasına yol açan ciddi damar tıkanıklıkları da diğer bir tehlikeli durumdur. Ani ölümler ve uzuv kayıplarına neden olabilir.”

“TEDAVİ VE TAKİPLER AKSATILMAMALI”

Diyabetin de kronik bir hastalık olduğu için periyodik kontrollerinin önemli olduğunu belirten Doktor Deniz Özkan, diyabetli bireylerin rutin kan şekeri takiplerini evde kendi kendine yaptıkları ölçümlerle sürdürmelerinin mümkün olduğunu söylediği konuşmasını şu şekilde sürdürüyor “Ancak çok yüksek veya çok düşük değerler bulunursa, hastaların  takip eden doktorlarıyla iletişime geçmeleri ve acil bir durumda sağlık kuruluşlarına gitmeleri uygun olur. Hem tedavi hem de takiplerinin aksatılmaması gereken bir grup da kronik böbrek hastalarıdır. Bu hastaların rutin tetkiklerle böbrek fonksiyonlarının görülmesi gerekir. Kronik karaciğer hastalıklarından özellikle hepatit ve siroz, bağırsak hastalıklarından da ülseratif kolit, crohn olanların rutin takibi yapılmalıdır.” 

“HASTALIĞIN ŞİDDETİ ARTABİLİR”

Özkan, “Ciddi nefes darlığıyla seyreden bir hastalık olan KOAH yakın takip ve tedavi gerektirir. Bazen ciddi oksijen ihtiyacı doğurabilir. KOAH hastaları rutin kontrollerine gitmeli ve hekim kontrolünde solunum fonksiyon testiyle değerlendirilmelidirler. Geç kalındığında hastalığın şiddeti ve oksijen ihtiyacı artabilir.” diyor.

Kanser hastalarının özellikle kemoterapi ve radyoterapi  hastalarının da rutin kontrollerine devam etmelerine vurgu yapan Doktor Özkan, “Kanser hastalarının hem tedavilerinin aksamaması hem de kanserin yayılıp yayılmadığının izlenmesi, aynı zamanda tedavinin etkinliğinin takip edilmesi gereklidir. Onkolojik tanısı olup ameliyat olması gereken hastaların cerrahi tedavileri ertelenmemelidir. Bu hastalarda gecikme çok riskli olabilir. Aynı şekilde organ nakli olanlar rutin kontrollerine devam etmelidir. Çünkü bu kontrollerde ilaçlar düzenlenir ve nakil organın son durumu gözden geçirilir.” diyerek durumun ciddiyetine dikkat çekiyor.

“AMACA YÖNELİK OLARAK KULLANILMALI”

Virüs korkusu nedeniyle doktora gidilmemesi yüzünden yaşanan ağrıları gidermek için ilaç kullanımında artışın yaşanabileceğine işaret eden, ama ilaçların doğru amaca yönelik, uygun doz ve sıklıkta kullanılması gerektiğini naltını çizen Özkan, bilgilendirmeye şöyle devam ediyor: “Başta mide olmak üzere sindirim kanalının diğer organlarında da problemlere yol açabilir. Örneğin midede doku zararı ve enfeksiyon meydana gelebilir. Mideyi koruyan mide mukozasını etkileyerek mide kanaması, ülser ve şiddetli ağrıların gelişmesine neden olabilir. Gereğinden fazla ilaç kullanımı bağırsak sisteminin işleyişini bozarak uzun süren kronik ishal problemleri yaşanmasına neden olabilir, tahribata yol açabilir. Gereksiz ve fazla ilaç tüketimi  karaciğer üzerinde de olumsuz etkiler yapar, fonksiyonlarının bozulmasına yol açar. Yine çok fazla tüketilen ilaç vücuttan atılmak üzere böbreklere gelir ve böbreklerin devamlı çalışmasına ve güç sarf etmesine sebebiyet verir. Bu durumda böbrek bir süre sonra bu durumu karşılayamaz hale gelir.”

Özkan, sözlerine son olarak şunları ekliyor: “Ayrıca fazla ve gereksiz ilaç kullanımında alerjik reaksiyonlar gelişebilir, farklı ilaç etkileşimleri, yan etki gibi istenmeyen etkiler görülebilir. O nedenle ilaç kullanmadan önce mutlaka doktora danışılmalıdır.”


ARŞİV