Yatak yaraları nasıl önlenir?

Uzun süreli yatak istirahatine ihtiyaç duyan bireylerde yatak yaralanmaları olarak bilinen basınç yaralanmaları ciddi bir sorun. Hemşire Ayşe Sılanur Demir, bu yaraların oluşum nedenlerini, önleme yöntemlerini ve tedavi süreçlerini anlattı

12 Aralık 2024 - 16:10

Halk arasında “yatak yaraları” olarak bilinen basınç yaralanmaları uzun süreli yatak istirahatına ihtiyaç duyan bireyler için ciddi bir sağlık sorunu olmaya devam ediyor. Stoma ve Yara Bakım Hemşiresi, Koç Üniversitesi Araştırma Görevlisi ve Doktora Öğrencisi Ayşe Sılanur Demir ile bu önemli konuyu ele aldık. Hemşire Demir, basınç yaralanmalarının oluşum mekanizmalarını, risk faktörlerini, önleyici tedbirleri ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi.

YATAN HASTALARDA RİSK

 Basınç yaralanmaları nedir ve nasıl oluşur?

Halk arasında “bası yarası, dekübit ülseri, yatak yarası” olarak bilinen basınç yaralanmaları, genellikle kemik çıkıntılarının üzerinde veya tıbbi cihazlarla temas eden deri ve alttaki yumuşak dokuda meydana gelir. Uzun süre basıya maruz kalan dokulardaki kan akışı azalır, oksijen ve besin yetersizliği nedeniyle doku nekrozu gelişir. Bu durum makaslama kuvveti, sürtünme ve ıslaklık gibi dış etkenlerle veya hastanın genel sağlık durumu gibi iç faktörlerle şiddetlenir.

 Yatan hastalarda neden bu kadar sık görülüyor?

Normal bireylerde uzun süreli aynı pozisyonda oturmak rahatsızlık yaratarak pozisyon değişikliğine yol açar. Ancak yatalak hastalarda hareket kısıtlamaları nedeniyle bu mekanizma devreye girmez. Bu nedenle kemik çıkıntılı bölgelerde (kuyruk sokumu, topuklar, kalçalar gibi) yaralanma riski artar.

Evreleri neler?

Basınç yaralanmaları, 2016 yılında Ulusal Basınç Yaralanmaları Danışma Paneli (NPIAP) tarafından tanımlanan kriterlere göre evrelendirilir:

1. Evre: Solmayan kızarıklıkla başlar; deri bütünlüğü korunur.

2. Evre: Kısmi deri kaybı görülür; yara pembe veya kırmızıdır.

3. Evre: Tam kalınlıkta deri kaybı mevcuttur; granülasyon dokusu görülür.

4. Evre: Kas, tendon ve kemik dokusu etkilenir; cepler ve tüneller oluşabilir.

Evrelendirilemeyen olarak slough ve eskar nedeniyle yaranın derinliği tespit edilemez. Derin doku yaralanması ise koyu kırmızı veya mor renk değişikliğiyle belirir. Tıbbi araçlara bağlı yaralanmalar da tıbbi cihazlar nedeniyle oluşan yaralanmaları içerir.

Nasıl önlenir? Bu tür yaralar oluşmasın diye neler yapabiliriz?

Basınç yaralanmalarını önlemenin temel adımları şöyle sayılabilir: Hastanın pozisyonunu iki saatte bir değiştirmek, destek yüzeyleri (hava yatakları, köpük destekler), cilt hijyenine dikkat etmek ve cildi nemlendirmek, hastanın beslenme durumunu optimize etmek yaraların oluşumunu önleyebilir.

ERKEN TANI VE TEDAVİNİN ÖNEMİ

Bu yaralar en sık nerelerde oluşur?

Genellikle vücudun kemik çıkıntı-arı üzerinde görülür. En yaygın olarak: Kuyruk sokumu (sakrum), topuklar, kalçalar (iskial tuberoziteler)izlerin yan tarafları, ayak bilekleri, başın arka kısmı (oksipital bölge) bölgesinde oluşur. Ayrıca tıbbi cihazlardan kaynaklanan yaralanmalar kulak çevresi ve burun gibi bölgelerde de yaralar gelişebilmektedir.

Hayati tehlikesi var mı?

Tedavi edilmediğinde basınç yaralanmaları enfeksiyon riskini artırır. Yara enfekte olursa sepsis gibi ciddi komplikasyonlar görülebilir. Osteomiyelit (kemik enfeksiyonu) gibi durumlar hastanın hayatını tehdit edebilir. Bu nedenle erken tanı ve tedavi çok önemlidir.

Bu yaraların tedavisi nasıl yapılmalı?

Tedaviye basıncı azaltarak başlanır. Pozisyon değişikliği, hijyen, dengeli beslenme ve uygun pansuman malzemeleri (hidrojel, hidrokolloid, köpük pansumanlar) kullanılır. Daha ileri evrelerde cerrahi müdahale veya vakum destekli yara tedavisi gerekebilir.

Evde basınç yaralanmaları pansumanı nasıl yapılır? Yani biz yapabilir miyiz?

Evde basınç yaralanmalarının pansumanı dikkatli ve hijyenik bir şekilde yapılmalıdır, çünkü yanlış uygulamalar enfeksiyon riskini artırabilir ve iyileşmeyi geciktirebilir. Mümkünse, yaranın bakımı için bir yara bakım hemşiresi, hekim veya evde bakım hizmetlerinden yardım almak en doğru seçenek olacaktır. Kendi başına pansuman yapma konusunda eğitimi olmayan bireylerin yara bakımını yapması enfeksiyon ya da başka komplikasyonlar doğurabilir. Eğer evde düzenli pansuman yapılacaksa, uzman bir kişi tarafından pansuman yapacak kişi eğitilmelidir. Pansuman sırasında ellerin temizliği çok önemlidir. Eğer mümkünse eldiven kullanılmalı ve yara etrafı temiz tutulmalı. Kullanılan malzemeler gazlı bez, yapışkan örtüler steril olmalıdır. Pansuman işemine başlamadan önce eller mutlaka iyice yıkanmalı ve ardından antiseptik bir solüsyonla yara önce nazikçe temizlenmelidir. Yarayı temizlerken, steril serum fizyolojik veya temiz su (içme suyu) kullanılabilir. Ardından yumuşak hareketlerle kurulanmalıdır. Kurulandıktan sonra üstünü hiçbir yere değdirmedikleri tertemiz bir gazlı bezi veya spanç ile tekrar yerleştirip yarayı kapatabilirler. Yaranın evresine bağlı olarak, nem dengesini koruyan hidrokolloid pansumanlar, köpük pansumanlar, gümüşlü pansuman örtüleri, jeller, ya da diğer özel yara bakım ürünleri gibi maliyeti yüksek ürünler, sağlık profesyonellerinin yönlendirilmesi ile kullanılmalıdır. Yanlış kullanım hem ürünün boşa gitmesine hem de hastaya zarar verme riskine yol açabilir. Pansuman sırasında yaranın çevresindeki cilt de düzenli olarak nem lendirilerek korunmalı ve tahrişten kaçınılmalıdır. Yaranın durumu kötüleşirse veya enfeksiyon belirtisi (kızarıklık, şişlik,kötü koku, akıntı) ortaya çıkarsa, derhal bir sağlık profesyoneline başvurulmalıdır.

Bu tür yaralar için bitkisel yağlar kullanmak doğru mu?

Bitkisel yağlar, cildin nem dengesini destekleyebilir ancak basınç kaynaklı mekanik etkileri ortadan kaldıramaz. Bu nedenle, bitkisel yağlar destekleyici bir yöntem olarak kullanılabilir ancak pozisyon değişikliği ve destek yüzeylerinin kullanımı gibi stratejilerle kombine edilmelidir.


ARŞİV