Yüzlerce bebeğin hayatı risk altında!

Aşı yaptırmamanın ölümlere neden olabileceğini söyleyen Dr. Emrah Kırımlı: “On binlerce aşı tereddütü olan aile var. Yüzlerce bebeğimiz büyük bir risk altında. Onlara şunu tekrar hatırlatmak isterim ‘Aşı candır hayat kurtarır’”

06 Şubat 2025 - 10:16

Geçtiğimiz aylarda İstanbul Planlama Ajansı’nın Halk Sağlığı Haftası kapsamında yayınladığı raporda, çocukluk aşılarının zamanında yapılma oranının düştüğü, bu durumun da bulaşıcı hastalık riskini arttırdığı bilgisi yer aldı. Çocukluk çağı aşıları yine gündemde. Sağlık örgütleri düşüşe dikkat çekiyor; aşının hak olduğunu söylüyor. Aşının yapılmadığı takdirde önlenebilir hastalıkların sık görülmeye başlanacağına ve çocukların ölümüne neden olabileceğine vurgu yapılıyor. 

İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Emrah Kırımlı ile çocukluk çağı aşıları üzerine konuştuk. 

  • Çocukluk çağı aşıları neden önemli? 

‘Sağlık Bakanlığı Bağışıklama Programı’ çerçevesinde çocuklarda sık görülen, ölümcül olabilen ya da sakatlıklara yol açabilen hastalıklara karşı aşılar yapıyoruz. Bu aşılar ile kızamık, kabakulak, çocuk felci, boğmaca, sarılık, tetanos gibi hastalıklara, salgınlara, ölümlere yol açmış olan hastalıkları önlüyor ve çocuklarımıza güvenli ve sağlıklı bir gelecek için imkan tanıyoruz. 

“ÖLÜMLERE NEDEN OLABİLİYOR”

  • Yapılmadığı zaman hangi hastalıklara yol açıyor?

Bu aşıları olmayan çocuklarımızı ne yazık ki kaybedebiliyoruz. Ülkemizde boğmaca, kızamık gibi hastalıklar aşıyla önlenebilir olmasına rağmen ölümlere neden olabiliyor. Ayrıca binlerce bebeğimiz hastanelerde tedavi görmek zorunda kalıyor. Menenjit, zatürre, havale gibi hastalıklar nedeniyle hayatları boyunca sürecek sorunlarla yaşamak zorunda oluyor. Oysa büyük emekler sonucunda ülkemizde bu hastalıkları neredeyse görmez hale gelmiştik. Bugün ise çocuklarımız bu aşıları olmadığı için hastalanıp ölüyor. 

  • Aşılar bu kadar hayati önem taşırken neden aşılama oranları düşüyor? 

Uzun zamandır aşı tereddütünde bir artış var. Dünya genelinde bilim karşıtlığında bir artış var ve bu bizim ülkemizde de yayılıyor. Bundan nemalanan ve aşı karşıtı safsataları yayan kişiler de bu ortamı besliyor. Diğer yandan da aşı uygulamada sağlanan başarı ile geçmişte gördüğümüz hastalıkları uzunca süredir çok daha az görüyoruz. Artık kızamıktan ölen, sarılıktan hastalanan kişi sayısı çok düşük. Bu aşılamanın başarısı ve bunun sonucunda hastalıkların tehdit algısı azalmış durumda. Bu durum aşı karşıtı safsatalar ile birleşince insanların tereddütü ve ‘aman sen de, ne gereği var’ algısı yükselmiş durumda. COVID döneminde yaşanan yerli/yabancı- Alman/Çin aşısı tartışmaları da bunu iyice şiddetlendirdi. Sağlık Bakanlığı da uzun süredir bu tereddütü önlemek için harekete geçmiyor hatta bu tereddüdü artıracak uygulamaları da oluyor. Sonuçta bedeli aşı ile bebekleri korumaya çalışanlar ve aşı ile korunacak bebekler ödüyor. Benzer durum erişkin aşılarında da var. Şu anda pek çok yurttaşımız aşı ile önlenebilen grip (influenza) hastalığı nedeniyle yoğun bakımda ve çok sayıda hastamız da ne yazık ki zamansız olarak hayatını kaybetti.

  • Aşılamanın artması için neler yapılmalı?

İlk olarak aşı tereddütü yaratan ve bundan nemalanan aşı karşıtı kaynaklara karşı topluma doğru bilgi verilmeli. Bu, Sağlık Bakanlığı’nın, tüm kamu otoritelerinin ve siyasilerin sorumluluğu. Aşı tereddütü azaldıktan sonra aşı karşıtlığı da azalacaktır. Ayrıca topuk kanı uygulamasında olduğu gibi çocuğun üstün yararı gözetilmeli ve gerekli yasal tedbirler alınmalı. Anayasa Mahkemesi’nin bu yönde bir kararı var ve bu görevi Sağlık Bakanlığı’na vermiş durumda ancak Sağlık Bakanlığı 2016 yılından bu yana bu görevini yerine getirmiyor. Sağlığımızı koruduğunu söyleyen bakanlık, çocuk sayımızı artırmaya çalışan hükümet bu görevini yerine getirmeli.

“SAĞLIK SORUNLARINI ENGELLİYOR”

  • Diğer bir konu da topuk kanı. Neden aldırmak gerekiyor?

Topuk kanı denilen uygulama bir kan tahlili ile bebeklerde hastalık var mı yok mu diye test yapmak. İsminin topuk kanı olması bebeklerin damarları yerine topuktan 3 damla kan alınarak tahlillerin yapılması ve bebekler için daha güvenli olması. Burada bebeklerde SMA, hipotiroidi, vitamin eksikliği, kas iskelet sistemi hastalığı, endokrin hastalıklar ve kistik fibröz denilen akciğer-karaciğer hastalığına neden olan bir enzim eksikliği olup olmadığına bakıyoruz. Bunları da erken tespit ettiğimiz zaman erken tedavi edip olası sağlık sorunlarını engelliyor, bir hasar olmadan tedaviyi sağlayabiliyoruz.

  • Aldırılmaması nelere yol açabilir?

Bu kan tahlili yaptırılmazsa erken tanı şansımızı kaybediyoruz, hastalıklar ilerlediğinde fark ediyoruz ve o da artık çok geç olabiliyor. Etkisi çocuklarda zeka geriliği, karaciğer yetmezliği, kas iskelet sistemi hastalıkları, büyüme gelişme geriliği gibi kalıcı sorunlar. Bazıları ise ne yazık ki ölümcül olabiliyor ve bir süre sonra erken tanı ile hiç sorun yaşamayacak bebeklerimizi kaybediyoruz. Aynı aşı tereddütünde olduğu gibi topuk kanı konusunda da toplumu doğru bilgilendirmek, toplumu yanlış bilgi ile kandıranları öne çıkartmamak gerekiyor. Yine çocuğun üstün yararını korumak için gerekli hukuki tedbirleri almak alınmalı. Bahsettiğimiz bebeklerimizin hayatı. Bunun için elimizden ne geliyorsa yapmalıyız. 

K VİTAMİNİ DE ÇOK ÖNEMLİ

Doğumdan hemen sonra yapılması gereken K vitamini aşısı da bebekler için hayati önem taşıyor. Son olarak Ankara'da iki aylık bir bebeğin beyin kanamasıyla entübe edilmesinin ardından kanamanın K vitamini eksikliğinden kaynaklanması da dikkatleri buraya çekti.

Dr. Emrah Kırımlı konuyla ilgili şunları söylüyor: “Yenidoğan kanamasını önleyen K vitamini uygulamasına karşı çıkan anne babalar görüyoruz. Her bebeğimize on yıllardır yapılan uygulamaya, bilim karşıtı kaynaklar nedeniyle karşı çıkan aileler oluyor. Daha sonra bebekleri hayatını kaybettiğinde yaşadıkları pişmanlığı kimse yaşamamalı. Bu net bilgiye rağmen halen bazı kişiler çıkıp ‘aşı yaptırmayın, K vitamini yapmayın’ diyebiliyor. İşine gelince her konuda önlem alan hükümet ise bu konuda bilerek sessiz kalıyor. Her konuda konuşan otoriteler bu konuda safsataya karşı çıkamıyor. Buradan da size teşekkür etmek isterim. Bu haberi okuyup tereddütü azalacak bin kişi olsa onlarca bebeğimizin hayatı kurtulacak. Bu denli ciddi bir konu. Şu anda içinde olduğumuz ortamda on binlerce tereddütü olan aile var ve yüzlerce bebeğimiz büyük bir risk altında. Onlara şunu tekrar hatırlatmak isterim ‘Aşı candır hayat kurtarır.’






 


ARŞİV