Tarımda kullanılan zehirlere karşı yan yana gelen kurumların oluşturduğu Zehirsiz Sofralar Sivil Toplum Ağı’nın ilk aşama toplantıları yapıldı.
Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği'nin, Avrupa Birliği tarafından Sivil Toplum Diyaloğu V Programı kapsamında finanse edilen ve Avrupa Pestisit Eylem Ağı (PAN Europe) ortaklığında yürüttüğü “Zehirsiz Sofralar” projesi Nisan 2019'da başladı. Buğday Derneği, 1 yıl sürecek proje ile pestisitlerin olumsuz etkileri ve pestisitlere alternatif yöntemler hakkında üretici ve tüketicilerde farkındalık yaratmayı amaçlıyor. Bu amaçlara ulaşmak için de bir sivil toplum ağı kurulmasına ön ayak olmayı, pek çok bilgilendirici materyalin olduğu bir web sitesi hazırlamayı ve oldukça kapsamlı bir kampanya yürütülmesini hedefliyor.
Kurulmakta olan Zehirsiz Sofralar Sivil Toplum Ağı, çalışma alanları gıda güvenliği ile kesişen, daha az pestisit kullanımı ve alternatif tarım ve mücadele yöntemlerinin yaygınlaştırılması için savunuculuk yapacak, farklı alanlardan sivil toplum örgütleri ve sivil girişimleri bir araya getiriyor. Bu ağın birlikte hareket etmesi, sivil aktörlerin seslerinin daha güçlü çıkmasını, bilgi ve deneyimlerin paylaşılmasını ve daha etkin bir kampanya yürütülmesini sağlayacak.
Zehirsiz Sofralar Sivil Toplum Ağı’nın ilk aşama toplantıları, 16 Mayıs 2019 tarihinde İzmir’de, 11 Haziran 2019 tarihinde İstanbul’da ve 13 Haziran 2019 tarihinde Ankara’da gerçekleşti. Toplantılara toplam 68 sivil toplum örgütü ve sivil girişimi temsilen 123 kişi katıldı. Toplantılara katılamayan, ama ağa katılma talebini iletenlerle birlikte Zehirsiz Sofralar Sivil Toplum Ağı’nda tüketici hakları, sağlık, tarım, gıda, ekolojik yaşam, doğa koruma ve çevre gibi farklı alanlarda uzmanlaşmış 85 STK ve inisiyatif bulunuyor.
Zehirsiz Sofralar Sivil Toplum Ağı’nın ilk aşama toplantılarında ağın yapısı, işleyişi ve çalışma alanları tartışıldı; ağın, kısa, orta ve uzun vadeli hedefler belirleyerek hareket etmesi karara bağlandı ve ağa ait bir Yürütme Kurulu oluşturuldu. Paydaşların sorumluluk alanları tanımlandı ve Zehirsiz Sofralar Projesi hakkında görüş alışverişi yapıldı. Kalıcı olması hedeflenen Zehirsiz Sofralar Sivil Toplum Ağı’nın Kasım ayında pestisit kullanımının azaltılması ve alternatif yöntemlerin geliştirilmesi ile ilgili ortak bir kampanyaya başlaması hedefleniyor. Pestisitlerin zararları ve pestisitlere alternatif yöntemlerle ilgili Kasım ayında uluslararası bir konferans gerçekleştirilmesi planlanıyor ve aynı konularla ilgili Kasım ayında açılmak üzere kapsamlı bir web sitesi hazırlanıyor.
DOĞA DOSTU ALTERNATİF MÜCADELE
Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği Koordinasyon Kurulu Üyesi Oya Ayman'a göre, pestisitlerin etkileri konusunda daha fazla araştırma yapılmasına, kamuoyunun bilgilendirilmesine ve pestisit kullanımı azaltılırken, doğa dostu alternatif mücadele yöntemlerinin yaygınlaştırılması konusunda daha fazla işbirliği yapılmasına ihtiyacımız var. Ayman, ağın önemini; “Zehirsiz Sofralar STK Ağı, konunun farklı yönleriyle bütüncül bir şekilde ele alınmasını, bilgi ve deneyimlerin paylaşılmasını, sivil aktörlerin etkin bir kampanya yürüterek karar vericilerin harekete geçmesi için sesini daha güçlü duyurmasını sağlayacak” sözleriyle ifade ediyor.
Tarım ve gıdanın hayatın merkezinde yer aldığını belirten Greenpeace Akdeniz Gıda ve Tarım Proje Sorumlusu Berkan Özyer, Zehirsiz Sofralar Sivil Toplum Ağı'nda olma nedenlerini şöyle açıklıyor: “Gıdanın tohumdan sofraya uzanan yolculuğu, insan haklarından iklim değişikliğine, adaletten toplumsal refaha, biyoçeşitlilikten kaynak tüketimine kadar hayatın her noktasına temas ediyor. Kökten değişmesi gereken çökmüş bir gıda sistemi var karşımızda. Bu yüzden tarım ve gıda üzerine çalışan, bu konuya ilgi duyan herkesin bir araya gelmesi, kendi uzmanlığını ortaya koyması çok önemli. Greenpeace Akdeniz olarak biz de elini taşın altına koyan her aktörle bir araya gelip ortak akılla sorunların teşhisini yapmak ve çözüm önerileri oluşturmak için bu ağı benzersiz bir önemde görüyoruz.”
Zehirsiz Sofralar Projesi Danışmanı Gıda Mühendisi Bülent Şık da Sivil Toplum Ağı'nın önemini şu şekilde açıklıyor: “Gıda güvenliği, bir gıda maddesinin sağlığa uygun olmasını sağlamak için yapılan çalışmalar bütünüdür. Bu amaçla özünde kamusal nitelik taşıyan çeşitli çalışmalar yapılır. Kamusal çalışmaların sağlıklı yürütülmesi ise ancak yurttaşların da bu çalışmalara dâhil olabilmeleri ile mümkündür. Böylece yurttaşların bilgiye erişim haklarını kullanabilmeleri ve kamusal çalışmalardaki belirsizliklere ve yetersizliklere doğrudan müdahil olabilmeleri sağlanacaktır. Bu yapılabildiği ölçüde de yaşadığımız hayata dair bilgi ve becerimizin artacağı ve politik süreçlere müdahil olma imkânlarımızın çoğalacağı söylenebilir. Bu bağlamda çeşitli örgüt, yapı ve inisiyatifin gıdalardaki pestisit kalıntıları gibi önemli bir konuda kamuoyu farkındalığı yaratma ve tarımda pestisit kullanımını sonlandırma amacı ile bir araya gelerek “Zehirsiz Sofralar Sivil Toplum Ağı” kurmasını çok önemli buluyorum.”