Türkiye’de vaka sayılarının yeniden yükselişe geçmesiyle birlikte kamu ve özel hastaneler çalışmalarını yoğun bir şekilde sürdürüyor. Kamu hastanelerinin yanı sıra çareyi özel hastanelerde arayan Covid-19 hastaları özel hastanelerde yüksek fiyatlarla karşılaşabiliyor. Hasta Hakları Aktivistleri Derneği Başkanı Orhan Demir insanların özel hastanelerde korona testlerine ücretsiz ulaşması gerektiğini vurguluyor. Özel hastanelerde insanların birçok hakka sahip olduğunu açıklayan Demir görüşlerini gazetemiz ile paylaştı.
“HASTA HAKLARI BİRİMİ OLMALI”
İlk olarak hasta haklarının ne anlama geldiğini açıklayan Hasta Hakları Aktivistleri Derneği Başkanı Orhan Demir, “Hasta haklarını kısaca insan hak ve değerlerinin sağlık hizmetine uygulanması olarak ifade edebiliriz. Bu haklar kısaca adalet ve hakkaniyete uygun olarak sağlık hizmetlerinden faydalanma hakkı, bilgilerin gizli tutulması hakkı, kayıtları inceleme ve düzeltilmesini isteme hakkı, insani değerlere saygı gösterilmesi hakkı, dini vecibelerini yerine getirebilme hakkı, ziyaretçi ve refakatçi bulundurma hakkı, can ve mal güvenliği, şikâyet ve dava hakkı şeklinde sıralanabilir” diyor. Orhan Demir hasta hakları yönetmeliğine göre tüm hastanelerde hasta hakları biriminin olması gerektiğini de vurguluyor.
“YIĞILMA RİSKİ ARTIRIYOR”
Salgının ilk dönemlerinde yüksek ateşle özel hastanelere başvuran kişilerden acil müdahale için ücret talep edildiğine dair şikayetler aldıklarını söyleyen Demir, “Korona kuşkusuyla herhangi bir özel hastaneye giden kişiye, ödeme yapması beklenmeksizin müdahale edilmelidir. Vatandaşların, özel hastanelerin acil birimlerinde bile ödeme yapmaksızın hizmet alamayacakları intibası yerleştirilmesi, sosyal devlet ilkesine aykırıdır. Ödeme gücü olmadığından dolayı özel hastaneye gitmekten kaçınan vatandaşlar, devlet kurumlarında yığılmakta ve salgın tehlikesini artırmaktadır” diyor.
“TESTE PARA VERİLMEMELİ”
Korona testlerinin özel hastanelerde acil durumlarda ücretsiz olması gerektiğini belirten Orhan Demir, “Bana göre eğer bir hastanın hastalık belirtisi varsa tanı ve tedavinin SUT (Devletin sağlık ile ilgili sosyal politikalarının uygulamasına imkân veren, kılavuzluk eden, fiyatlandıran, düzenleyen ve diğer tüm uygulama detaylarını içeren mevzuat tebliğidir) hükümlerinde de belirtildiği üzere ücretsiz sunulması gerekir. Ancak bazı kişiler var ki, merak ettiği için, yurtdışına çıkmak için, profesyonel sporcu veya dizi oyuncusu olması nedeniyle belirti olmasa bile test yaptırmak istiyor. Bu ve benzeri belirti olmayan kişilerin kendi isteğine bağlı olarak yaptırdıkları test için 250 TL ödemesi kabul edilebilir. Ancak Hastalık belirtisi olan birden fazla semptom gösteren kişilerin testinin ücrete bağlanması kabul edilemez.” şeklinde konuştu
“BELİRLENEN ÜST LİMİTE UYULMUYOR”
Pandemi yetkisi almış tüm özel hastanelerin kişi ayırt etmeksizin hasta kabul etmesi gerektiğine dikkat çeken Orhan Demir, “Acil tedavi üzerinden kâr amacı gütmek etik bir yaklaşım değildir. Evet 850 TL’yi bulan ücretler alınıyordu. Bu durum şikayetlere konu olunca bir üst sınır konulması kararlaştırıldı. Ve PCR test ücreti 250 TL olarak belirlendi. Buna rağmen denetim ve caydırıcı ceza olmaması nedeniyle belirlenen üst limite uyulmaksızın hastanenin bulunduğu konuma ve statüsüne göre ücret alınmaya devam edilmektedir.” şeklinde konuştu. Demir durumun ciddiyetine dikkat çekiyor: “Hastadan minimum 250 TL ücret alan özel hastanelere testin pozitif çıkması durumunda 180 TL civarında SGK ek ödeme yapmaktadır. Minimum rakam üzerinden örnek vermek gerekirse; günde 600 kişiye test yapan bir kurum yaptığı testlerin yüzde 60’ı pozitif çıkarsa 150 bin TL vatandaştan 64.800 TL ise SGK’dan ücret almaktadır. Toplam işletme maliyetleri düşüldükten sonra 200 bin TL’ye yakın kar elde edilmektedir. Anlaşmalı özel sağlık kuruluşlarından hangi düzey olursa olsun yoğun bakım için ilave ücret talep edilmez. Yani hastalarımız yoğun bakımda kaldığı dönemler için kesinlikle ücret ödememelidir.”