1000’den fazla kadın SES ile spor yaptı
Basketbol SES Yetişkin Kadın Takımlarıyla 18-55 yaş arası tüm meslek gruplarından basketbol oynamak isteyen kadınları bir araya getiren Ezgi Kırılmaz ve Serra Yıldızlı ile pandemi döneminde neler yaptıklarını, çalışmalarının nasıl devam ettiğini ve geleceği konuştuk
Emre CAKA
Çocukluk ve gençlik zamanlarını lisanslı basketbolcu olarak geçirmiş, sonrasında antrenörlük eğitimi alarak çocuk ve gençler için çalışmaya başlayan Serra Yıldız ve Ezgi Kırılmaz, 5 yıl önce Kadıköy’de kurdukları SES Kadın Sporu ile çalışmalarına devam ediyor.
SES Kadın Sporları’nı, kadınlar tarafından, kadınların daha çok spor yapması ve spor yoluyla güçlenmesini desteklemek için kurulmuş bir sosyal girişim olarak tanımlayan Ezgi Kırılmaz ve Serra Yıldızlı ile pandemi döneminde neler yaptıklarını, çalışmalarının nasıl devam ettiğini ve geleceği konuştuk.
Sizinle ilk röportajımızın ardından dört yıl geçti. Bu dönemde neler yaşandı? hedeflerinize ulaşabildiniz mi, kadın sporcuların sayısı arttı mı?
Sizinle ilk röportajımızı yaptığımızda bir senesini yeni doldurmuş genç, dinamik, heyecanlı bir SES olarak karşınızdaydık. Artık daha sağlam, daha tecrübeli, daha büyük, daha dinamik ama yine de heyecanını koruyan bir SES var. Kurulduğumuz günden bu güne 1000’den fazla kadın SES ile spor yaptı.
Planlı ve kontrollü bir büyüme gerçekleştirerek önceki tüm hedeflerimize ulaştık. Bize duyulan güveni ve bu güzel ortamı korumak hep en büyük önceliğimiz. Şimdi yeni hedeflerimiz var, daha fazla kadına daha fazla branşta spor yaptırmak istiyoruz. Bu tecrübe ve ekibe sahibiz. Yeterli desteği görürsek önümüzde bir engel yok.
Tabi ki sayılarımız arttı, dört yıl önce konuştuğumuzda 80 kadın ile sahadaydık bugün bu sayı 200 civarında, pandemi öncesinde ise kontenjanımızı 350’ye kadar çıkarmıştık.
Yaklaşık 1 yıldır Türkiye'de korona yaşanıyor. Siz bu süreçte nasıl bir yol haritası izlediniz?
Korona ile ilgili haberleri alır almaz çalışmalarımızı sonlandırdık. 6 ay boyunca online buluşmalar dışında hiçbir çalışma ve toplanma gerçekleştirmedik. Sonrasında kademeli olarak önce açık havada, sonrasında da sınırlı sayı ve gerekli tüm önlemlerle kapalı spor salonlarında çalışmalara başladık. Branşlara göre farklılıklar gösterse de antrenman düzenimizi revize ettik. Mesela basketbolda maç yerine şimdilik yarışmalar ve temassız çalışmalarla devam ediyoruz.
Voleybol ve masa tenisi branşlarımızda maç içeren çalışmalarımız devam ediyor. Sabırla ve her zaman sağlığı gözeterek kararlar aldık ve ne mutlu bize ki bir sorunla karşılaşmadık.
“BU DÖNEM KADINLAR İÇİN EKSTRA ZOR”
Bu dönemde antrenmanlarınız devam ediyor. Nasıl sağladınız bu güveni, gelen kadınlar tedirgin olmuyor mu?
Salonlarımız geniş ve havadar, doğal havalandırma ile hava sürkülasyonunu sürekli sağlıyoruz. Antrenmanlarda sınırlı kontenjanla sahada bulunup mesafeyi korumak; salonu ve malzemeleri dezenfekte etmek; HES Kodlarını düzenli takip edip, ateş ölçmek gibi bilinen en etkili yöntemleri titizlikle uyguluyoruz. Kadınlarımız artık bizi tanıyorlar, hayatımızda korona yokken de önce sağlık dediğimizi, bu konuda ne kadar hassas olduğumuzu bildiklerinden bize güvendiler, güvenmeye devam ediyorlar.
Antrenmanlarımıza başlamak için doğru zamanı bekledik, tüm önlemleri aldık ve ilk günden beri düzenli olarak devam ediyoruz. Çünkü kadınlar için bu dönem ekstra zor, ev işlerinin yanı sıra, çoğu evden çalışıyor, dijital kanallarla sosyalleşiyor. Onlara güvenli bir ortamda hareket etmek, eğlenerek, yeni bir deneyim elde etmek hem fiziksel hem psikolojik olarak iyi geliyor.
Ayrıca bu bizim için de geçerli, SES Staff olarak şu an dört eğitmeniz. Hepimiz sahada olmayı, hareket halinde olmayı seven, hayatı takım içinde geçen kalabalığa alışkın insanlarız, sahada olmak bize de çok iyi geliyor. Yani bu durum karşılıklı.
Yapılan araştırmalara göre pandemi döneminde zamanlarının bir çoğunu evde geçirmek zorunda kalan kadınların iş yükleri de arttı. Sizin bu konuda gözleminiz ne?
Sporcularımızdan duyduklarımız da araştırmalardan pek farklı değil aslında. Maalesef ki toplumsal cinsiyet eşitliğini henüz sağlayamamış bir toplum olarak zaten kadınların omzundaki yük çoğu zaman daha fazlayken süreçle beraber bu daha da arttı. Biz bu dönemi de mümkün olduğunca iletişimde kalarak, birbirine destek olarak geçirmeye çalıştık.”
Pandemi süreci maalesef ki daha sürecek gibi görünüyor. Bu geçen dönemde çalışmalarınız nasıl etkilendi, geleceğe dair bununla ilgili planlarınız var mı?
Bu süreç kolay kolay bitmeyecek gibi gözüküyor evet. Biz bu süreç içinde tedbirleri asla azaltmadan, titizliği elden bırakmadan çalışmalara devam edeceğiz. Aşılanma süreci hızlandıkça ortamın daha da güvenli olacağını umuyoruz.
“HER KADIN ARAMIZA KATILABİLİR”
Katılımcı kadınlarda tecrübe aramadıklarını aktaran ikili, “Daha önce ilgili spor branşını yapmış ya da ilk kez deneyecek olabilirler. Düzenli antrenman ile ilgili branş eğitimini veriyoruz. Hangi seviyede olursanız olun mutlaka öğrenecek çok şeyiniz vardır.
Sahada en az iki bazen üç koç yer alarak, tüm sporcularımıza tek tek ulaşmaya çalışıyoruz. İlk kez başlayanları temel teknikleri en kısa sürede öğreterek gruba adapte etmeye çalışırken, tecrübeli katılımcıları daha da geliştirmeye çalışıyoruz.
İlk branşımız basketbol oldu sonrasında masa tenisi ve voleybol branşlarımız eklendi. Katılımcı kadınlar için aradığımız yaş aralığı 18-55 yaş. Ancak masa tenisi, bireysel bir branş olduğu için orada 60-65 yaşa kadar çıkabiliyoruz. Sağlık problemi olmayan her kadın aramıza katılabilir.” dedi.
‘ANTRENMAN GÜNÜNÜ İPLE ÇEKİYORUM’
Kadınların aidiyet hissederek programa uyduğunu belirten Serra Yıldız ve Ezgi Kırılmaz şöyle konuştu: “SES Kadınlarının bizimle genel olarak paylaştıkları cümle şu ‘antrenman gününü iple çekiyorum’. Bu aslında bize şunu gösteriyor, spor, zorla yapılması gereken, insanların dış motivasyonla yaptıkları bir şey olmak zorunda değil. SES Kadınları, sadece kilo vermek için, özel bir kası çıkarmak için değil, keyif aldıkları için, bir süre sonra hayatlarının en önemli parçası SES olduğu için, aidiyet hissettikleri için geliyorlar. Düzenli bir organizasyon içinde, kiminle nerede nasıl spor yapsam diye düşünmeden, keyifle, güvenle hem kendilerini geliştirip, sınırlarını zorlarken hem de fiziksel ve psikolojik iyi oluş hallerini artırıyorlar”