“Açlık Oyunları” filmine adını veren maraton koşusu

ABD’nin Saint Louis kentinde yapılan 1904 Yaz Olimpiyatları ya da resmi adıyla III. Olimpiyat Oyunları, olimpiyat tarihinin belki de en çok konuşulan olimpiyatlarından biri oldu

13 Ocak 2022 - 16:07

Maraton dalında yaşananlar, bu olimpiyatların çok konuşulmasına neden oldu. Bir yarışmacının parasızlıktan aç karınla maratona katılması, “Açlık Oyunları” filmine ilham kaynağı oldu. Sussuzluktan bayılan bir maratoncu az daha birincilik madalyası alacaktı. Bitkin düştüğü için yarışmayı bırakmak isteyen bir maratoncu, antrenörlerinin verdiği fare zehiri ile altın madalyonu boynuna taktı...

118 yıl önce yapılan 1904 Yaz Olimpiyatları’na12 ülkeden 6’sı kadın 651 sporcu katıldı.

Bu dönem olduğu gibi o dönem de maraton olimpiyatların en önemli dalı idi. Maraton, 30 Ağustos günü sabah saatleri yerine öğleden sonra 15.03’te 30 derece üzerinde bir sıcaklıkta yapıldı. Maraton güzergahının tamamı da toprak zemindi. Oyunculara eşlik eden araçlar önden gittikleri için yarışmacıları toz duman içinde bırakmış.  

Yarışmaya da profesyonel anlamda çok az sporcu katılmış, katılanların çoğu amatör. Sporcuların susayacakları da hesaba katılmadığı için su desteği verilmemiş. Güzergah boyunca oyuncuların ulaşabilecekleri tek su kaynağı 16 kilometre uzaklıktaki bir su kuyusu imiş. 

Toz ve sussuzluk maratonun günümüzde de konuşulmasına neden oldu. 

OTOSTOPLA MADALYAYA UZANACAKTI Kİ...

Maratoncu Fred Lorz, su kuyusuna ulaşamadan bitkin düşünce yarışmayı bıraktı. Bıraktı bırakmasına ama birinci ilan edildi. Nasıl mı? 

14.5 kilometre gittikten sonra yarışmayı bırakan Lorz, stadyuma gidip yarışın bitişini izlemek için otostop çekti, yaklaşık 3.5 kilometre gittikten sonra araç bozulunca inmek zorunda kaldı. Bari koşayım dedi, varış noktasına kadar gitti. Stadyuma vardığında seyirciden birincilik alkışı aldı. Altın madalyonun cazibesi olsa gerek alkışa sessiz kaldı. Madalyayı almasına ramak kala kendisini arabada gören birinin ifşası ile gerçek ortaya çıktı. ‘Şaka yaptım’ dedi ama ömür boyu olimpiyatlarden men edilmekten kurtulamadı. 

Bir başka maratoncu sıcaklıktan ve sussuzluktan bayılan William Garcia, yol kenarında bulundu, soluduğu tozlar neredeyse ölümüne neden oluyormuş. John Lordon kusma krizine girip yarışmayı yarıda bıraktı.

PARASIZLIKTAN MARATONA AÇ KATILDI

Aynı maratonun en ilginç portrelerinden biri de Kübalı Felix Carvajal. Postacı Carvajal, gerekli parayı toplamak için zenginlerin gözüne girmeyi başardı. Bu amaçla tüm Küba’yı boydan boya koşan atlet, yarışma için gerekli parayı da topladı, bir tekneyle ABD’ye geldi. Kimine göre parayı kumarda kaybeden, kimine göre de çaldıran Carvajal, New Orleans’tan St. Louis’e kadar olan 1.000 kilometrelik yolun büyük bölümünü koşarak / yürüyerek, bir kısmını da otostop çekerek katketti. 

Parasızlıktan 40 saat hiçbir şey yemeyen, maratona aç katılan, koşarken elma bahçesinden çaldığı elmalar bozuk çıkınca mide krampları geçiren, Carvajal, yaşadığı tüm sefalete rağmen 4. oldu. Carvajal’ın kıyafeti de çok konuşuldu. Yarışmaya üstünde beyaz gömlek, altında günlük pantolon ve günlük ayakkabı, başında bere ile yarışmaya katıldı. Bir yarışmacının kendisine acıyıp pantolonu makasla keserek şort yaptığı söyleniyor. Yarışmacı olduğunun tek emaresi de beyaz gömleğine yazdığı 3 rakamı. 

KÖPEKLER KOVALADI

Bu maratona ilk kez siyahi oyuncular da katıldı. Yarışmayı kazanması beklenen iki koşucudan biri 9. olurken bir diğeri de köpekler tarafından kovalanınca 12. olabildi.

FARE ZEHİRİYLE GELEN BİRİNCİLİK

Yarışmayı ABD’li atlet Thomas Hicks kazandı. Bitişe 6 kilometre kala aşırı yorulan Hicks, yere yığıldı. Yarışmayı bırakmak istemiş ancak antrenörleri bırakmadı, performans arttırıcı “Sulphate of Strychnine” verdiler. Buna rağmen bitiş çizgisine vardığında çok bitkin düşmüştü. Koluna giren iki kişi ile bitiş çizgisini geçebildi. Olimpiyatı düzenleyenler buna ses çıkarmayarak birincilik madalyasını almasını sağladılar. Hikcs, yarış boyunca 4 kilo kaybetti.


ARŞİV