Özellikle son yıllarda futboldaki popülerliğin yerini amatör basketbol kulüpleri almaya başladı. Ailelerin de yoğun talebiyle onlarca yeni basketbol kulübü açıldı. Kulüpler daha çok okulların spor salonlarında faaliyet gösteriyor. Parlayan Yıldızlar Spor Kulübü de bu kulüplerden bir tanesi. 9 ayrı yaş kategorisindeki takımlarıyla liglerde mücadele eden kulüp, son sezonda başarılı sonuçlara imza atıyor. Biz de 2015 yılında kulübü kuran, kulüp başkanı Ziya Yağız Can ile Parlayan Yıldızlar’ı ve amatör basketbol kulüplerini konuştuk.
“BASKETBOL, FUTBOL, JİMNASTİK…”
Benim ismim Ziya Yağız Can. Parlayan Yıldızlar Spor Kulübünün yönetim kurulu başkanıyım. Kulübümüzü 27 Nisan 2015 tarihinde kurduk. Merkez ofisimiz Kadıköy’de. Çalışmalarımızı ise Çiftehavuzlar’da bulunan İstek Semiha Şakir Okullarının içinde gerçekleştiriyoruz.
Basketbol branşında hem spor okullarımız hem de lisanslı takımlarımız olduğu gibi jimnastik ve futbol branşlarında da spor okulu bazında çalışmalarımıza devam ediyoruz.
“AMAÇ MUTLU ÇOCUKLAR”
Kurulduğumuz günden beri temel prensibimiz çocuklarımıza doğru eğitmenler eşliğinde doğru eğitimi vermek oldu. Sloganımız ise “çocuklar mutlu biz mutlu”. Bundan da anlaşılacağı gibi bizim için en önemli şeylerden biri mutlu çocuklar yetiştirebilmek.
Bunun içinde tüm sezon boyunca hem sporcularımızla hem velilerimizle idman ve maçların haricinde çok çeşitli ve keyifli organizasyonlarda yapıyoruz. Allstar maçları, 5 hafta süren Veliler ligi organizasyonu, bahara merhaba gecemiz aklıma ilk gelen organizasyonlarımız.
15 LİGDE MÜCADELE EDİYORLAR
Bu sene basketbol branşında altyapılarda 9 ayrı yaş kategorisinde takımımız var ve resmi TBF ligleri, özel Feryapı Asyalig ve Marmaralig olmak üzere toplam 15 tane ligde oynuyoruz. Dolayısıyla oldukça yoğun bir sezon geçiriyoruz. En küçük takımımız U9, 2010 doğumlulardan oluşurken, en büyük takımımızda U17 2002 doğumlulardan oluşuyor.
Takımlarımızın hepsi çok başarılı bir şekilde yollarına devam ediyorlar ve bizi gururlandırıyorlar.
“KENDİ SPORCUMUZU KENDİMİZ YETİŞTİRİYORUZ”
Lisanslı sporcularımızın büyük çoğunluğu spor okullarımızda kendimizin yetiştirip takımlarımıza aldığımız sporcular. Bu da spor okullarımızdaki çalışmalarımızın meyvelerini aldığımız anlamına geliyor ve bizi çok mutlu ediyor. Yani kendi sporcumuzu kendimiz yetiştiriyoruz.
Ülkemizde basketbol son zamanlarda futboldan daha popüler olmaya başladı. Bunda bence en başta takımlarımızın Avrupa kupalarında aldığı başarıların, altyapı seçeneklerinin futboldan daha fazla olmasının, salon sporu olması dolayısıyla her mevsim rahat rahat yapılabilmesinin ve kaliteli bir spor olmasının etkileri büyük.
Bizce tamamen gereksiz kurallardı. TBF ligi oynuyordu takımlarımız her şey yasak; üç gün sonra özel ligde maç oynuyorlardı her şey serbest… Dolayısıyla tamamen şaşırıp ne yapacaklarını bilemiyorlardı. Bu sene ise bence yönetenler doğru bir karar vererek tüm kısıtlamaları kaldırdılar ve normal kurallarla basketbol öğretebiliyor ve oynatabiliyoruz.