Atlantik’i tek başına geçen ilk Türk kadın yelkenci

Kadıköylü yelkenci Başak Mireli, Atlantik Okyanusu’nu yelkenli tekneyle tek başına geçen ilk Türk kadın olarak tarihe geçti. 24 gün süren zorlu yolculuğunu başarıyla tamamlayan Mireli, Türkiye’nin denizcilik alanındaki gururu oldu. Hem cesur hem de ilham verici bu yolculuğunun ardından Başak Mireli’yle tarihe geçen günler hakkında merak ettiklerimizi sorduk

24 Şubat 2025 - 09:32
  • Sporla tanışmanız nasıl oldu?

Çocukluğumdan beri sporla iç içeydim. Spor, evde gerçekten bir şarttı çünkü annem beden eğitimi öğretmeni. 13 yaşımda annem beni yelkene götürdü. İlk olarak sörfle başladım ama bana sempatik gelmedi, yelkeni çok daha fazla sevdim. Üniversitede Ankara ODTÜ’de okuduğum için yelkene ara verdim. Fakat okulu bitirip İstanbul’a döndükten sonra tekrar yelkene başladım. Yatlarda eğitim aldım.Beş yıl boyunca aktif olarak yat yarışlarına katıldım.Yat yarışlarına girmek inanılmaz derecede keyifli ve adrenalin dolu bir deneyim oldu. Bu dönemde kendi teknemi de aldım.

YENİ SAYFA, YENİ HAYAT

  • Bu arada sanırım çalışıyordunuz değil mi?

20 yıl boyunca kurumsal şirketlerde pazarlama uzmanı olarak çalıştım. Ama denizde daha fazla vakit geçirmek istiyordum. Yelken yapmak istediğim şeydi, bu yüzden karar verdim ve kurumsal iş hayatını bıraktım. Artık profesyonel olarak yelken yapmak istiyordum. Yeni bir sayfa açarak yeni hayatıma başladım.

Atlantik Okyanusu’nu geçme kararını nasıl verdiniz?

Karşılaştığınız zorluklar nelerdi? Atlantik’ten önce Türkiye rekorunu kazanmak istedim ama Giresun civarında teknik bir aksaklık yaşayınca bırakmak zorunda kaldım. Buradaki yolculuğumda birçok deneyim edindim daha sonra Atlantik Okyanusu’nu geçmeye karar verdim. Elektrik sorunları, su alma ve teknenin bakımını yapma gibi teknik zorluklar yaşadım. Bunlar gerçekten zorlayıcıydı. Ayrıca, uzun süre yalnız olmak da psikolojik olarak çok zorlayıcıydı. Zaman zaman uykusuzluk ve denizin değişken yüzeyine hızlıca adapte olma gibi durumlar beni çok zorladı. Ama bunların üstesinden gelmek büyük bir güç kattı. Yolculuğum 24 gün sürdü ve hiç bir gününde pes etmeyi düşünmedim.

  • Okyanusu geçerken yaşadığınız ilginç olaylar oldu mu ?

Atlantik geçişi sırasında balina görmek istemiştim ve bir gün okyanusta teknenin yanından büyük bir şey geçti. İlk başta bir konteyner olduğunu düşündüm ve bu tekneler için tehlikeli bir durumdur. Sonra dikkatle bakınca, gerçekten bir balina olduğunu fark ettim. Sonra sancak tarafında Orka’nın gözlerini gördüm. Sanırım yanında da yavrusu vardı. Yarım saat sonra iskelenin sol omzunda bir tane kambur balina gördüm. Sonrasında rüzgar dümenine otlar takıldı bende o otları temizlerken bir yüzgeç gördüm. Balina zannettim sonra köpek balığı yüzgeci de olabilir mi? diye düşündüm. Bunların hepsi yarım gün içerisinde oldu. Ben de herkese gördüklerimi anlattım. İnsanlar da merak etti. Videoları açtık izledik ve hiç balina görüntüsü yoktu. Videolara görüntüleri girmedi ya da gerçekten balinalar yokmuş. Ben şimdi anlatırken, bana hala balinalar orada varmış gibi geliyor ama büyük bir ihtimalle yoklardı. (Gülüyor)

“YOLCULUK BENİM İÇİN BİR TESTTİ”

  • Bu yolculuk sonrasında hayatınızda ve bakış açınızda nasıl bir değişim oldu?

Yolculuk benim için büyük bir testti. Hem fiziksel hem de psikolojik olarak sınırlarımı zorladım. Okyanusta yalnız başıma olmak, sorunlarla başa çıkmak bana çok şey öğretti. Kendime olan güvenim arttı ve zor zamanların, yalnız kalmanın bana kattıklarını çok daha iyi anladım.

  • Atlantik Okyanusu’nu tek başına geçen ilk Türk kadın yelkencisiniz ne hissediyorsunuz? Gençlere bir öneriniz var mı?

Tek dileğim, yaptığım bu yolculuğu ve paylaştığım içerikleri gören gençlerin, kendilerinde bu tür hedeflere ulaşmalarını kolaylaştırmak. Youtube hesabım var burada olumlu ve olumsuz her şeyi paylaşıyorum. Gençler izlediklerinde yelkenliyle açıldıkları zaman nelerle karşılaşabileceklerini öğrenmiş olurlar. Sadece yelken, değil her gencin hayallerini gerçekleştirmesi önemli. Bu yolculuk, benim için bir çocukluk hayaliydi ve bunu başardığım için kendimi çok şanslı hissediyorum. Kurumsal hayattan şikayetçi değildim ama hayalim yelkenliydi. Daha önce başlasaydım neler olurdu diye de arada düşünüyorum. O yüzden herkes hayallerine sıkı sıkıya sarılsın.

  • Şu an yeni bir rekor denemesi için hazırlık yapıyorsunuz. Bu süreç nasıl ilerliyor ve hedefleriniz neler?

Evet, şimdi yeni bir rekor denemesi için hazırlık yapıyorum. 16 gün 16 saat 27 dakika olan Türkiye rekorunu en iyi şekilde kazanmak istiyorum. Bu kez yeni bir tekneye ihtiyacım var ve bu masraflı bir süreç olduğu için sponsor desteği gerekiyor. Sponsor arayışındayım. Maliyet hesaplamalarını da yaptım. Bu zamana kadar bu rekor kırılamadı. Bu rekorun kırılması da beni bekliyor. (Gülüyor) Teknemin adı İstanbul. İstanbul limanına kayıtlı. Türkiye turu yapmak ve sonrasında başka okyanusları geçerek rekor kırmak istiyorum. Eğer her şey yolunda giderse, Haziran 2025’te yeni bir rekor denemesi yapmayı planlıyorum. Belki buradan yetkililere ulaşmış olurum ve hedeflerimi gerçekleştiririm.


ARŞİV