Beyazlarla aynı musluktan su içemeyen 4 madalyalı atlet: Jesse Owens

Modern olimpiyat tarihi içerisinde birçok başarı hikayesinin yanı sıra siyasi figürlerde barınıyor. Bunlardan bir tanesi de Jesse Owens. 1936 Berlin Olimpiyatları'nda 4 altın madalya alarak, "Yenilmez Aryan ırkı"nı alaşağı eden Owens, ülkesindeki beyazlar ile aynı musluktan su dahi içemiyordu

24 Aralık 2021 - 11:24

Dünya, birinci dünya savaşının kalıntılarını toparlamaya çalışırken, resmi olarak olmasa da Avrupa ülkelerinden dışlanan Almanya, üretimde uluslararası ilişkilerde fazlasıyla zorluk çekiyordu. Bu izlenimi bir nebze kırmak ve Almanya ile kopan ilişkileri yeniden toparlamak için dönemin olimpiyat komiteleri 1936 organizasyonunu Berlin'de düzenlemeye karar verdi. 1931'de bu karada Hitler’in 1933’te iktidara kadar yükseleceği öngörülmemişti. 

BOYKOT KARARI ALINDI, UYGULANAMADI

Almanya'nın başına geçen Hitler, hızla faşist iktidarını yükseltmiş, Yahudiler ve Romanlar başta olmak üzere farklı ırktan olanlar ayrımcılığa uğramaya başlamıştı. Bu durum karşısında ABD ve Avrupa'daki birçok ülke olimpiyatların Nazi Almanya'sında yapılmasına karşı çıktı. Bu karar, modern olimpiyat oyunlarının da ilk boykotlarındandı. Ancak karar uygulanamadı ve 49 ülke sporcularını Almanya'ya göndereceğini açıkladı. 

HİTLER'İN GÖSTERİSİ

Birinci dünya savaşının ardından dünyada yükselen ırkçılığın mimarlarından olan Hitler, Berlin Olimpiyat Oyunları'nı bir gösteri olarak tasarladı. "Aryan ırkı yenilmez" motivasyonuyla her alanda propagandalar yapan Hitler ve ekibi Berlin Olimpiyatları'nda adeta gövde gösterisi yaptı. Askeri geçiş törenleri, tüm stadyumun bir ağızdan Hitler'e selamı, madalya ve açılış törenlerindeki ihtişam... 
"Yenilmez Aryan ırkına" ilk darbeyi, çiftçilik yapan 10 çocuklu bir ailede yetişen siyahi atlet Jesse Owens vurmuştu. James Cleveland "Jesse" Owens, 1936 Berlin Olimpiyatları'nda dört altın madalya kazanmış, uzun atlamada kırdığı dünya rekoru 25 yıl boyunca geçilememişti. 

TARİH YAZILIYOR ANCAK YANLIŞ

İnternet araştırmalarında Owens için, "Hitler'e stadı terk ettiren atlet" yazılır ancak gerçek bu değildir. Hitler, siyahi bir atletin yarışı kazandığını görünce sahayı terk etmedi. Seremoniye yoğun programını gerekçe göstererek katılmamıştı. Owens, Berlin'de sahne alan 19 siyah Amerikalıdan yalnızca biriydi.

İlk zafere ulaşan siyah atlet ise 2 Ağustos'ta yüksek atlamada birinciliği kazanan Cornelius Cooper Johnson'dı. Afro-Amerikalı atlet, Berlin'deki olimpiyatlarda Hitler'e aryan ırkın üstünlüğü saçmalığını gösteren ilk sporcu olmayı başarmıştı. 

Hitler'in hazmedemeyip uğruna stadyumu terk ettiği kişi Owens değil Johnson'dı.

BENZİNLİKTE ÇALIŞTI

Owens'ı bu kadar ünlü eden, uğruna pulların basılmasına etki eden olay ise yoksul bir ailenin 10 çocuğundan biri olması, 4 altın madalyası ile benzinliklerde çalışıyor olmasıydı. Öyle ki kendisi de bu durumu, "Ne yapsaydım? Dört altın madalyam var. Ama oturup altın madalyaları yiyemezsin” açıklamasıyla durumunu özetlemişti.

TEBRİK DAHİ EDİLMEDİ 

1936 Berlin'de kazandığı 4 altın madalyaya karşı dönemin başkanı Franklin D. Roosevelt, kendisini ne yazılı ne sözlü hiçbir şekilde tebrik bile etmemişti.

Naziler ile aynı otelde kalabilmiş ancak ülkesine döndüğünde ise beyazlar ile aynı çeşmeden su dahi içemeyen Owens, ABD'de ırkçılığın bir nebze dinmesiyle hayalini kurduğu olimpiyatlara ikinci kez katılabilmişti. Ancak onun hayatı ve hayali olan sporculuk için çok geçti. 1956 Yaz Olimpiyatları'na temsilen gönderilen Owens, Avustralya'ya gittiğinde 42 yaşında işçi sınıfının bir üyesiydi. 

Owens, yaşamının son günlerinde dahi 4 altın madalyalı ancak beyazlar ile yan yana oturamayan, otobüste oturma izni olmayan, istediği otelde kalamayan biri olarak 31 Mart 1980'de hayata veda etti.

Spor tarihine adını altın harflerle yazdırmış, yalnızca renginden kaynaklı kendisini kabul ettirememiş Owens'ın "Race" (Rüzgarın Oğlu) belgeselini de seyretmenizi tavsiye ederim...


 


ARŞİV