Denizde 64. yıl

Caddebostan’daki Türk Balıkadamlar Kulübü sporun yanı sıra kültürel ve sosyal aktiviteleriyle de kent yaşamının önemli figürlerinden

05 Mayıs 2016 - 14:21
Türk Balıkadamlar Spor Kulübü, 8 Mayıs 1954 tarihinde Av. Ziya İnan, İdris Başaraner, Demir Baran Şenol, Yaşar Cambaz, Adnan Kesmen, Haluk Baytorun, Atilla Karafakioğlu, Çetin Otsukarcı ve Şaziye Altıntaş tarafından kuruldu. 1955’te Caddebostan muhtarı merhum Ramiz Uçaran’ın muhtarlık binasının bir kısmını kulübe tahsis etmesiyle kulüp Caddebostan’da çalışmaya başladı. Kaptan Cousteau, Dalgıç Dumas ve Alman denizci Hans’tan etkilenen İdris Başaraner ve arkadaşları; oksijen ve basınçlı gaz regülatörlerini inceleyerek, Orhan Arca’nın yardımlarıyla kendi regülatörlerini imal edip, hurdaya çıkmış yangın söndürme tüplerini kullanarak, ilk dalış denemelerine başladı. Modern malzemelerle dalış çalışmaları ise daha sonra gerçekleşti. Eski İstanbul Valisi ve belediye başkanlarından Prof. Fahrettin Kerim Gökay’ın kulübe tahsis ettiği arsada ilk lokal binası yapıldı. Türkiye’nin ilk bröveli dalgıçları buradan yetişti.

DÜNYACA TANINDI
1958’de Metin Sütuna Türkiye’de Sualtı Arkeolojisi konulu bildirgesiyle İtalya’da düzenlenen 2.Dünya Sualtı Kongresine katılarak ülkemizi temsil etti. 1959’da Metin Ülman İspanya’da düzenlenen dünya şampiyonasına katıldı. 1977’de Polonya’da düzenlenen Dünya Şampiyonasında takım 28 ülke arasında 4. oldu. Çalışmalarından dolayı kulüp, Bakanlar Kurulu’nun 1967 yılında 6/9246 sayılı kararıyla “Kamu Yararına Çalışan Dernek” kapsamına alındı. 1988 yılında Kulüp, uluslararası standartlarda scuba eğitimi vermek amacıyla Dünya Amatör Sualtı Federasyonlarının oluşturduğu Konfederasyon CMAS’a üye olarak, Türkiye’de CMAS’a üye ilk OCC oldu.

DENİZ KİRLİLİĞİNE DİKKAT ÇEKTİ
Kulüp, denizlerimizin kirlenmesine kamuoyunun dikkatini çekmek için 1985’ten itibaren sualtında çöp toplama yarışları, çevre temizliği kampanyaları, deniz kirliliği görüntüleme yarışları ve etkinlikleri düzenledi. Kulübün düzenlediği ‘Her şeye Rağmen Yaşayan Marmara’ konulu sualtı video, film ve fotoğraf yarışmasının ‘Marmara Uluslararası Sualtı Film ve Video Festivali’ yerli ve yabancı katılımcılarla geleneksel hale geldi. Sualtı Film ve Video dalında kulüp üyelerinden Recep Dönmez, Alptekin Baloğlu, Bengiz Özdereli ve merhum Haluk Cecan, uluslararası yarışmalarda ülkemize derece kazandıran isimler arasında.

SUYUN ŞAMPİYONLARI YETİŞİYOR
Monopalet, Sualtı Ragbisi, Sualtı Hokeyi, Zıpkınla Balık Avı ve Aletsiz dalış yarışmalarına iştirak ediliyor. Sualtı Ragbisi ve Sualtı Hokeyi dalında Türkiye şampiyonlukları var. Milli takımdaki sporcular 2007’de dünya ikinciliği kazandı. Serbest dalışta kulüp sporcularından Cenk Devrim Ulusoy Dünya Rekoru sahibi oldu, Dünya birincilik ve ikincilikleri kazandı. Senkronize Yüzme (su balesi) nin yanı sıra kürek ve wind surf dallarında da faaliyet düzenleniyor. Lokali, sosyal tesisleri, dalış malzemeleri, ilkyardım eğitim ekipmanları, dalış eğitim kitapları ve çalışmalarıyla, 100’e yakın tecrübeli ve bilgili eğitmen kadrosu bulunan Kulübün “Sualtı Dalış Okulu” da var. Kulübün; Teknik Dalış, İlkyardım ve Arama Kursları mevcut. Kulüp, arama kurtarma faaliyetlerini ise Sualtı Arama Kurtarma (SAKUT) adı altında yürütüyor.

ÇOCUKLUĞUNUN KADIKÖY’Ü
Türk Balıkadamlar Spor Kulübü Başkanı Dt. M. Nezih Saruhanoğlu, doğma büyüme Kadıköylü. “Anneannem 5 yaşımdayken elimizden tutar Kurbağalıdere kıyısına götürürdü. O zaman tatlısu balıkları bulunurdu. Kalamış’ta yüzme öğrendik. İplik ve toplu iğneden olta yapar, istavrit tutardık. Çocukluğumuz Kadıköy iskele meydanında, Kalamış, Caddebostan koyunda geçti. Pırıl pırıl bir deniz. Bol balık tutardık. Karagöz, mercan, sinarit, kalkan, uskumru, çiroz, hamsi, istavrit çok tuttuk. Kıyılarda bile ıstakoz vardı” diyen Nezih Saruhanoğlu, 80’li yıllardan sonra şehirleşmeyle kirlenmenin hızlandığını, sahillerin doldurulmasının da deniz yaşamını olumsuz yönde etkilediğini ifade etti. Saruhanoğlu, Tuna ve Rus nehirlerinden Karadeniz üzerinden gelen ağır metallerin de Marmara’nın kirlenmesine neden olan faktörlerden olduğunun altını çizdi. Zaman zaman denizdeki kirliliği anlatmak için yaptıkları dalışlarda “Ne ararsan var” diyen Saruhanoğlu, buzdolabından araba lastiklerine, çamaşır makinesine pek çok atığın denizden çıkarıldığını anlattı. Son yıllarda Marmara’da bazı balık türlerinin yeniden görülmesinin umut verici olduğunu da ekledi. Saruhanoğlu, “Sualtı sporlarına yarım yüzyılı aşkın süredir amatör bir ruhla hizmet veren ve alanında örnek olan Türk Balıkadamlar Spor Kulübü’nün, daha nice yıllar çalışmalarını bütün zorluklara rağmen sürdüreceğine inanıyorum” dedi.

ARŞİV