Devlet-Mafya- PARMA!
Sıradışı kulüplerde bu hafta İtalya’nın efsane kulübü Parma var
Futbol ve para ilişkisi 1990’larla birlikte zirveye tırmanırken, futbol bir oyun olmaktan çıkmış, kazanmak için yapılan her hamlenin mübah sayıldığı bir alana dönüşmüştü. Futbolcular köleleştiriliyor (Bosman kuralı bir nebze hafifletmiştir), tribünler ülke siyasi ve kulüp başkanlarının sözlerini sahaya yansıtıyor, kulüpler üst sıralarda olmak için bir bir devlet ve mafya ilişkilerine giriyordu. Bunun en can alıcı örneklerinden bir tanesi ise İtalya’nın efsane kulübü Parma olarak tarihe geçti. Öyle ki Parma’nın mafyatik ilişkilerini Fenerbahçe’nin efsane ismi Alex De Souza da yayımladığı kitapta ifade etmişti. Fenerbahçe transferi öncesi iki yıl Parma’da forma giyen Alex, o dönemleri için “Kariyerimin en kötü günleri” diyordu.
107 yıllık kariyerine fazlasıyla hikaye sığdırdı Parma. Gelmiş geçmiş en iyi kadrolarından biri olarak gösterilen 1997/98 kadrosunun futbola kattığı tat hala damaklarda. Kalede Buffon, tarihin en iyilerinden Thuram, Cannavaro, Crespo, Veron ve daha niceleri… Bu dönemi adeta altın gibi geçirdi sarı siyahlılar, 3 İtalya Kupası, 1 İtalya Süper Kupası, 2 UEFA Kupası, 1 Kupa Galipleri Kupası ve 1 UEFA Süper Kupası şampiyonluğu kazanmayı başardılar.
ŞİRKET KULÜBÜN ÖNÜNE GEÇTİ
Belki de milyon dolarla bir araya gelemeyecek kadro dağılmaya başlamıştı. Buffon Juventus’un yolunu tutarken, yıldızlar bir bir kayıyordu ancak yerleri dolmuyordu. Efsane kulüp adeta tek adam zihniyetine teslim olmuş, onun ağzından çıkan bir sözle kararlar uygulanmaya başlamıştı.
Büyük başarıların geldiği dönemde kulüp, Parmalat’ın adeta arka bahçesi olmuştu. Şirket sahibi Tanzi, aldığı kararları uygulatıyor ve sorgulatmıyordu.
Parma 2004'te ekonomik sorunlar yaşamaya başladı ve Serie A'ya veda etti. Serie D'ye kadar düşürüldü.
TANZİ İÇİN KAÇILMAZ SON: HAPİSHANE!
Parmalat şirketi ile neredeyse yaptıkları kulüp içerisinde sorgulanamaz boyuta gelen Tanzi’nin tek adam rüyası, istediği kadar uzun sürmediği gibi tarihte birçok kez yazılan Mussolini, Hitler ve Franco gibi tek başına cezası ile sonlandı. Elbette Tanzi’nin yaptıkları bu isimlere göre devede kulak kalıyordu ancak ülkede diktatörlük yapmakla kulüp içerisinde diktatörlük yapmak arasında bir fark yoktu. Her diktatörün bir sonu muhakkak olacaktı.
2001'de patlayan Parmalat skandalıyla Tanzi'nin şirketin borcu konusunda yalan beyanda bulunduğu, Parmalat ve Parma rüyasının yolsuzluktan doğmuş bir zeminde başladığı ortaya çıktı.
Kısa süre sonra kulübün iflası açıklandı. İtalya'nın en başarılı adamı olarak görülen Tanzi bir anda kendini hapiste buldu. Kulübe kısa süre kayyum atandı ve o efsane Parma kadrosundan geriye sahipsiz bir takım kaldı.
GHİRARDİ BAŞARAMADI
2007'ye kadar süren belirsizlik genç iş insanı Tommaso Ghirardi'nin kulübü satın almasıyla sona erdi.
İtalyan ekibi dünyanın dört bir tarafında yetenekler bulup kadrosuna katarak yeniden ayağa kalkacaktı. Ama bir türlü istenen çıkış yakalanamadı. Bir teknik direktör gelip diğeri giderken bir türlü küme düşme potasından yukarı da çıkılamadı.
2014 yılında ise Ghirardi basının karşısına geçip borçları sebebiyle kulübü satmaya hazırlandığını, Parma'nın sahibi olma sorumluluğunu daha fazla taşıyamayacağını açıkladı.
1 EURO'YA SATILDI, O DA TUTUKLANDI!
Ghirardi kısa süre sonra Manenti diye bir iş insanına kulübü 1 Euro'ya sattı. Borçları yüzünden kimsenin talip olmadığı takımı ondan başka kimse almaya razı olmamıştı.
Fakat Manenti'nin de Parma için ödediği 1 Euro'dan fazla parası yok gibi gözüküyordu. Kulüp tesislerine gidip geliyordu ama borçlardan hiçbiri ödenmemiş, takımın hesaplarına tek Euro daha girmemişti.
İşte işler burada mide bulandırmaya başlamıştı. Kulübü satın alan kişi takıma nakit akışı sağlamadığı gibi borçlarını da ödemiyordu. (O zamanlar kulüp başkanları para aktarabiliyor. Finansal Fair Play kuralı henüz çıkmamıştı.) Bu durum kulüp için çok tanıdıktı. 15 yıldır sırtını mafya ve derin devletin kirli operasyonlarından arındıramayan Parma’nın taraftarları, bir kez daha şoku yaşadı.
2015 yılının bahar aylarında ise kulübün geleceğinin Manenti'yle de karanlık olduğu anlaşıldı. 9 Mayıs 2015’te bu iş insanı da para aklamaktan tutuklandı. Artık Parma için sıfırdan başlamaktan başka yol kalmamıştı.
SORUMLULUK TARAFTARA KALDI
Temmuz 2015'te Parma Calcio 1913 ismiyle ve taraftarının parasal desteğiyle yeniden doğma hazırlıklarına başladı amatör kümedeki dev. Seri D'deki tek sezonlarında 38 maçta yenilmeden 94 puan topladılar ve İtalyan futbolunun üçüncü kümesine döndüler.
Peşinden gelen yıllarda yükselişini sürdüren Parma, 2017/18 sezonunda ise Seri A’ya kadar yükselmeyi başardı. Seri A’da geçirilen üç yılın ardından Seri B’ye tekrardan düşen sarı siyahlılar, şimdilerde milyonerlerin sırtında değil, taraftarlarının omuzlarında mücadelesini sürdürüyor.
BUFFON GEÇMİŞİNİ UNUTMADI
Tarihin en iyi kalecilerinden, belki de kazandığı kupaları ve bireysel başarılarını yazmaya kalksak sayfaları dolduracak bir kariyer Gianluigi Buffon. O, “Efsane Parma kadrosu” olarak sayılan, her futbol severin damağında yarım kalan tadın belki de ilk neferiydi. Doğduğu kente 43 yaşında geri dönen efsane kaleci, kariyerinin başlamasına sebep olan takımı unutmadı ve taraftarı ile yeniden bir araya geldi.
Parma, taraftarı ve efsane ismi Gianluigi Buffon ile başarılı olur mu olmaz mı bilinmez ama ‘milyonerlerin’ attığı kazıkları tekrardan tatmayacakları aşikar.
