FIFA’nın 2014 Dünya Kupası’nın Güney Amerika’da düzenleneceğini açıklamasının ardından başlayan adaylık süreci Brezilya için hayli kolay geçmişti. Ne de olsa tek adaydı... Artık, futbolun neredeyse bir din gibi görüldüğü Brezilya için organizasyonu sorunsuz atlatmak ve final maçı ardından kupayı kaldırma hazırlıkları başlamıştı. Ancak beklentiler gerçekle uyuşmadı ve hem kupaya hazırlık hem de kupa süreci Brezilya için kâbus gibi geçti.
EYLEMLER TÜM ÜLKEYE YAYILDI
Brezilya’da futbol karşıtı üstelik kendi ülkelerinde düzenlenecek bir dünya kupası aleyhinde gösteriler olacağı bu kupa öncesinde söylense kimse inanmayabilirdi. Ancak ülkenin içinden geçtiği ekonomik krize kupa hazırlıkları, yeni stadyum inşaları ve eski stadyumların elden geçirilmesinin getireceği yeni ekonomik külfetler eklenince ülkede bir anda isyan dalgası oluştu. Ülkenin neredeyse bütün kentlerinde protesto gösterileri başladı. Polisin sert müdahalesi de ülkeyi daha da gerdi. Stadyum inşaatlarında yaşanan işçi ölümleri ise protestoların sayısını daha da arttırdı. Bastırılamayan gösteriler, işçi ölümleri, hazırlıkların zamanında bitirilip bitirilemeyeceği endişesiyle birleşince kupa öncesi Brezilya’ya tam anlamıyla bir kaos hali hâkim oldu. Ancak yine de dünya kupasının heyecanı açılış gecesiyle beraber tüm bu kaosu arka planda bıraktı. Jennifer Lopez’den Pitbull’a ünlü birçok ismin sahne aldığı görkemli açılış töreninin ardından Hırvatistan karşısında alınan 3-1’lik galibiyet Brezilya’nın futbol ateşini tekrar canlandırmıştı.
BREZİLYA AĞLADI
Grupta Meksika ile gelen golsüz beraberlik sonrası Kamerun karşısındaki 4-1’lik galibiyetle Brezilya kolayca ikinci tura uzandı. Son 16’da tanıdık rakip Şili penaltılarla da olsa saf dışı bırakıldı. Çeyrekte ise rakip yine bir Güney Amerika temsilcisiydi: Kolombiya. Ev sahibi bu maçtan da 2-1 galibiyetle ayrıldı ancak hem oyunlarının istenilen seviyede olmaması hem de yıldızları Neymar’ın bu maçta sakatlanması endişelerini artırmıştı. Üstelik yarı finalde rakip, grupta Portekiz’i, çeyrek finalde ise
Fransa’yı eleyen Almanya’ydı. Ülkenin en büyük üçüncü şehri Belo Horizonte’de oynanacak maç öncesi stadyumu dolduran Brezilyalılar, yıldızları Neymar olmasa da maçtan ümitliydiler. Ancak maçın ilk düdüğünden 30 dakika sonra oluşan skor sadece kendileri için değil tüm için şoke ediciydi. Almanya 11, 23, 24, 26 ve 29. dakikalarda bulduğu gollerle 5-0 öne geçmişti. Tüm dünya medyası yaşanan şoku izleyicileriyle paylaşıyordu. Tribünlerden ağlayan Brezilyalıların fotoğraflarına saha içinde panik halinde birbirleriyle kavga eden futbolcuların görüntüleri eşlik ediyordu. Üstelik Alman disiplini bir kez daha sahadaydı ve durmaya niyetleri yoktu. İkinci yarıda 2 gol daha atarak skoru 7-0’a getirdiler ve Brezilya’nın kara gecesini daha da kararttılar. Son dakikada Oscar’ın attığı gol dünya kupaları tarihinin en ilginç maçının skorunu tayin etti. Ev sahibi Brezilya, 7-1’lik skorla sahadan ayrılırken bu kez ağlama sırası futbolculardaydı; üstelik taraftarlarının protestoları altında.
Brezilya resmen bir yas yaşıyordu. Maç sonrası çıkan Brezilya gazetelerinde yazanlar aslında yaşananları özetliyor gibiydi: “Tarihin en büyük utancı”, “Küçük düşürüldük”, “İmha edildik”, “Dünya Kupası katliamı.”