Dynamo Kiev: Bayern galibiyetinin bedeli kurşun oldu

Nazi işgaline karşı yeşil sahalarda direnen, galibiyetlerinin esir kampları, işkence ve ölümü getireceğini bile bile geri adım atmayan, tarihe ‘Ölüm maçı’ olarak geçen ‘Fırıncılar’ın hikayesi… 

25 Haziran 2021 - 11:40

Nazi Almanyası 2. Dünya Savaşı’nda, Sovyetlere bağlı Ukrayna’ya saldırır. Bu saldırı, 1927’de Ukrayna’da kurulan ve Sovyet Ligi’nde başarılı bir grafik çizen Dynamo Kiev’i de etkiler. Takımın futbolcuları Sovyet cephelerinde Nazi saldırılarına karşı saf tutarken, Dynamo Kiev de sportif faaliyetlerine ara vermek zorunda kalır. Cephede saf tutan futbolculardan da kimisi esir alınır, kimisi angarya işlerde çalıştırılır, kimisi de öldürülür.

1942’ye gelindiğinde Dynamo Kievli futbolculardan bazıları esaretten kurtulur ve Kiev’e döner. Bunlardan biri de takımın kalecisi Nikolai Trusevich’dir. Kısa bir zaman sonra Trusevich bir fırında iş bulur. Çalıştığı fırının sahibi futbol aşığı birisidir. Trusevich’i tanıyan fırıncı, faaliyetlerine aran veren kulüp için Trusevich’e cesaret vermeye başlamıştır. 

FIRINCILAR KURULUYOR

Trusevich eski takımı Dynamo Kiev’i toplamaya karar verir. Takım eksik de olsa 8 kişiyle toplanır. Ama takımın maça çıkabilmesi için üç kişiye daha ihtiyaç vardır. Demiryolu işçilerinin kurduğu Lokomotiv’den de üç futbolcu takıma dâhil edilir ve “fırıncılar” olarak anılan FC Start kurulur. 

Vali ve general olan Alman Eberhardt, hem “büyük Alman ırkının” gücünü gösterip FC Start'ın galibiyet serisine son vermek hem de işgalci Nazi askerlerinin moralini yüksek tutmak için FC Start’a Nazi ordularıyla maç yapmalarını, bunu kabul ederlerse Zenit Stadyumu’nu kullanabileceklerini söyler. Nazi komutanları, ordularını bir bir yenen ve kendilerini sinirlendiren FC Start’a karşı son kozunu oynar: Flakelf. 

NAZİ SELAMI VERMEDİLER

FC Start’ın rakibi şimdilerde olduğu gibi o dönemde de bileği zor bükülen Bayern Münih'ten başkası değildi.

9 ağustos 1942 tarihinde maçtan önce Alman general FC Start soyunma odasına gelerek, "bu maçın hakemi benim. İyi bir takım olduğunuzu biliyorum ama kuralları ihlal etmeyin ve maç başlamadan rakiplerinizi bizim gibi selamlayın" diyordu. "Bizim gibi" derken Nazi selamından bahsediyordu general. Maç Ukrayna'da oynanmasına rağmen tribünlerde çok sayıda Alman vardı ve neredeyse bu bölgedeki bütün Nazi komutanları stadyuma gelmişti. Maçın hakemi Nazi subayıydı.

Santra çizgisinde Nazi selamı vermeyen “fırıncılar”, maçı izleyen halktan büyük alkış alırlar.

“BAZI ŞEYLER ÖLMEYE DEĞER”

İlk yarıyı hakemin Flakelf lehine verdiği kararlara rağmen 3-1 önde kapıyordu FC Start. 

Devre arasında Alman generaller FC Start soyunma odasına giderek oyuncuların bu maçı kazanamayacaklarını eğer kazanırlarsa sonuçlarına katlanacakları tehdidinde bulundular. Soyunma odası ise sessiz, futbolculardan çıt çıkmıyordu. O sırada kaptan Trusevych "Bazı şeyler ölmeye değer" dedi ve takım arkadaşlarını tekrar maça döndürdü.

Maç, 5-3'lük FC Start galibiyeti ile tamamlandı. Nazi subayları, yaptıkları tehdidi gerçekleştirdiler. 

GALİBİYET FORMALARI İLE KURŞUNA DİZİLDİLER

Maçtan bir hafta sonra FC Start oyuncuları teker teker evlerinden alınır ve gestapo işkencesine maruz kalır. Hepsi yeraltı örgütü üyesi olmakla suçlanmıştı. Burada sayısız işkencelere maruz kalan FC Start oyuncuları 6 ayın sonunda kampın psikopat Nazi subayı tarafından sıraya dizilirler ve "devriye gezen bir asker aracımız bombalandı ve ben de intikamımızı Almanları aşağılayan bu takımdan alacağım" diyerek kurşuna dizmiştir.

Şubat 1943’te kurşuna dizilerek öldürülen futbolculardan olan takımın kurucusu olan Trusevich’in üzerinde, ölüme götüren maçta giydiği forma vardı. 

İşkence ve kamplardan sağ kurtulan Fedir Tyutchev, Mikhail Sviridovskiy ve Honcharenko’ya ise savaştan sonra Sovyet Halk Kahramanı unvanı verildi.

BEYAZ PERDEDE

“Ölüm maçı” olarak adlandırılan maçın hikayesini, 1962'de Macar yönetmen Zoltan Fabri, "Ket Felido a Pokolban" (Cehennemde İki Devre) adı altında beyaz perdeye taşıdı.  

Kiev'de giderseniz, orada bu futbolcuları anımsatan anıtı da ziyaret etmeniz ve Nazi faşizmine karşı atılan her gol için onları unutmamanız dileğiyle...


ARŞİV