Elif Gizem'in yolu: Adrenalin, hız, tutku...

Kadıköylü ralli pilotu Elif Gizem Filiz otomobil sporlarında basamakları bir bir çıkıyor. 2021 Türkiye Rallikros şampiyonasında ilk kez finale çıkan iki kadından biri oldu. Hız, adrenalin ve tutkuyla harmanlanan bu yolda amaçlarına ulaşmak için gaza basan Elif Gizem’e kulak verdik

20 Mayıs 2022 - 00:27

Nasıl başladı bu spora ilginiz?
Babam çocukluktan beri kaportacılık yapıyor ve aynı zamanda otomobil sporlarına çok ilgili. Pilotluk ve copilotluk yapıyor. Ralli sporlarında teknik ekipte başlıyor ve kendini ralli sporunun içinde buluyor. Babam da hızı, adrenalini çok sever ben de. Kafamız bu konuda çok uyuşuyor. Benim 3 yaşlarında fotoğrafım var, babamla ralli izlemeye gitmişiz. 5. sınıfa giderken babam bana trafiğe kapalı alanlarda otomobil kullandırmaya başladı. 8. sınıftayken artık iyi kötü otomobil kullanıyordum. Genlerimizde mi var yoksa görerek mi öğrendim bilmiyorum ama ralli bizim için inanılmaz bir tutku oldu. İlk kez lisanslı sporcu olarak piste çıktığımda ise yıl 2017’ydi. TOSFED Yıldızını Arıyor projesiyle İzmit Körfez Pisti’nde yarış- mıştım.

Genelde kartingle başlanıyor ama sizde bu olmamış.
Motor sporlarının geneli için başlangıç karting aslında. Bu spora gönül verecekseniz küçük yaşlarda karting ile başlıyorsunuz. Benim başlangıcım babamın yanında oldu. Babam 8 km’lik tırmanma yarışlarına katıldığında yanında olurdum. Bu yarışlara aslında pilot tek başına katılır ama ben babamın yanında katılıp hep gözlemledim.

Türkiye’de kaç kadın pilot var? İlgi nasıl?
2017’de ben ilk başladığımda, tam emin değilim ama 12 kadar kadın sporcu vardı. Geçen sene şampiyonayı bilfiil takip eden kadın sporcu sayısı 3’tü. Türkiye’de rallide kadın sporcu sayısı bir elin parmağını geçmiyor.

Neden bu kadar az kadın katılımı?
Bunun temel sebebi kadınların otomobille çok geç tanışması. Genelde aileden ve çevreden gelen ‘mesleğini eline al sonra’ anlayışı da bunda etkili. Bu konuda ben de bazen babama sitem ederim. Ben de üniversite öncesinde, daha erken yaşlarda başlayabilirdim.

Türkiye’de diğer sporlara olan ilgiyle otomobil sporlarına olan ilgiyi karşılaştırdığımızda daha az olduğunu görüyoruz.
Ralli dünya genelinde amatör spor olarak geçiyor; bizler de amatör sporcu olarak geçiyoruz. Dolayısıyla amatör spor ne demek, tutkusu için bu işi yapan ancak buradan para kazanamayan sporcu. Gerçekten bu işe gönül vermek zorundasınız çünkü çok uğraştırıyor. Eskiden, çocukken yarışları izlemeye gittiğimde çok yoğun bir seyirci ilgisi olurdu. Yarışçılar seyircilerin arasından geçemezdi. Ancak bugün ilgi, alaka çok azalmış durumda. Reklamlarla, kampanyalarla ilgiyi arttırmak için çalışıyoruz. Bu spor ekonomik standartları çok yüksek bir spor. Bu gerçek ama bunun yanında insanların kafasında da ‘otomobil sporu zengin sporudur’ anlayışı çok oturmuş durumda. Üstelik bir de erkekler üzerinden yürüyor algı. Ben ralli sporcusuyum dediğimde duyanların gözleri büyüyor.

Seyirciler bu sporu izlerken nelere dikkat etmeli? İlginin düşük olmasının nedeni bu kültürün eksik olması olabilir mi?
Seyirciden temel beklenilen, adrenalin duygusunu çok yükselten bir spor olduğu için o hissi tatmaları. Taklalar, zıplamalar, bir sürü teknik yardım, kategoriler... Bu da bir kültür tabii. Otomobile ilgisi olmayan birinin çok içinde bu tutkuyu yakalaması kolay olmayabiliyor. Diğer sporlarda futbolda, voleybolda yıldız oyuncuları tanıyorsunuz, sokakta görseniz bilirsiniz. Bizim sporda bir de böyle bir eksi yön var. Tanınan, yüzü bilinen sporcularımız da olmuyor. Bu da sosyal medyada yer bulmamıza, konu olmamıza engel oluyor. Bu görüşteyiz. TOSFED’in bu konuda bir istatistiği var, tam sayıyı hatırlamıyorum ama milyon kez sosyal medyada, gazetelerde, televizyonlarda konu olan bir sporun bu kadar arka planda kalmasını da anlayamıyoruz. Daha önce tütün ve alkol ürünlerinin büyük sponsorlukları vardı yasaklandılar. Ama günden güne gelişen bir spor dalıyız. Sponsorlardan, tabii ki kadın bir sporcu olarak, bu alanda da kadın sporculara destek olmalarını bekliyorum. Ralli kategoriler olarak mahalli ve ulusal olarak ayrılmış durumda. Mahalli kısım daha çok amatörlere yönelik ve bende mahalliden ulusala geçmek istiyorum bu sene. Ama halen düşünüyorum çünkü ulusal yarışları maliyetleri, lisansları çok daha pahalı.

Bir pilot için en temel gereklilik ne? Yaptığınız antrenmanlar ne üzerine?
En temel gereklilik çoklu koordinasyon; el, ayak, göz... Bunun için de düzenli olarak fiziksel antrenman yapmanız gerekiyor. Araç içinde yarış sırasında g kuvveti ve fiziksel dayanaklılık çok devreye giriyor. Bunun dışında örneğin lastik değiştirme antrenmanları oluyor. Kaç saniye içinde lastik değiştirebiliyoruz; lastik zaten tek başına 10 kilo. Ralliler cuma, cumartesi ve pazar günleri yapılır. Hafta sonları seyircilere açık ama cuma günleri de copilotumuzla beraber pistte çalışıp, pisti tanırız. Copilot yarış içinde buna göre pilota direktifler verir, virajları anlatır. Burada da ortak çalışma antrenmanları öne çıkıyor. Çünkü saniyelik bir dalgınlıkta, ikili arasındaki uyumsuzlukta takla atarsınız.

Otomobil sporlarında pilot, copilot yanında bir de servis, takım da önemli...
Ben bireysel yarışıyorum çünkü servise, takıma sahip olmak ekonomik bir güçlük benim için. Şansım şu ki benim hem copilotum hem makanikerim babam. Kategori 2’de yarışıyorum ben ve bu genel olarak rallideki en hızlı kategori olarak bilinir.

Planlarınız neler? Nasıl adımlar atmayı planlıyorsunuz önümüzdeki günlerde?
Kategorimin tek kadın pilotuyum. Bu sene otokros şampiyonasını takip etmeyi planlıyorum. Daha çok hıza, dayanıklılığa dayalı bir yarış ve belirlenmiş bir pistte yapılıyor. Yaptığım orta ve uzun vadeli planlar var tabii ki ama bu da sadece bana bağlı değil desteğe de bağlı. Çünkü bu spor altını çizdiğimiz gibi ekonomik güçlükleri, gereklilikleri olan bir spor. Benim yapabileceklerim katıldığım şampiyonalarda en yüksek dereceleri elde etmek. Bunların ötesinde gerçekçi bakmak gerekirse destek gerekiyor.

GENÇLERE GÜVENLİ ALANLAR SUNULMALI
“Otomobile, hıza meraklı gençler için güvenli alanlar, pistler yaratmalıyız. Kaç kişi, kaç genç Kalamış ile Fenerbahçe arasında hız yaparken kaza yaptı. Bu çocuklara imkan, olanak sunup güvenli bir şekilde otomobil sporlarına sevk etmeliyiz. Anlıyorum gençler, hıza meraklılar ama en önemli şey güvenlik ve başka insanların da güvenliğini tehlikeye atmamalılar. Bunun yolu da otomobil sporlarına ulaşma seçeneklerinin oluşturulması.”

TRAFİKTE KADINLARA TACİZ VAR
“Günlük yaşamda, trafikte mutlaka ama mutlaka kadınlara taciz oluyor. Bu insanı inanılmaz kötü hissettirmesinin yanında aynı zamanda canını tehlikeye atan bir hadise. Daha yakın zamanda işten eve gelirken iki şeritli yolda iki genç benim aracımı ortaya aldı. İkisinin arasından normal bir sürücünün kazasız çıkması neredeyse imkansızdı. Ben anca çıktım. Trafikte kadın sürücülere yapılan bu tacizin canınıza kast eden bir yanı var. Ayrıca ‘kadınlar kötü otomobil kullanır’ bir klişeden ibaret. Var mı bunun bir istatistiği, çıkartalım. Kazaları kaç kadın kaç erkek yapmış? Üstelik kadınlar kaç yaşında otomobil kullanmaya başlıyor, ehliyet alma yaşları oranı ne? Kas hafızası diye bir şey var. Ne kadar erken öğrenirseniz o kadar tecrübe edinirsiniz. Kadınların ehliyetlerini almaları şart.”


ARŞİV