“Eşitlik için mücadele devam ediyor”

Türkiye’nin FIFA kokartlı ilk kadın futbol hakemi Lale Orta, Dostlukspor’da başlayan futbolculuk kariyerini, hakemlik serüvenini ve Türkiye’de kadın futbolunu konuştu. Orta: “Büyük haksızlıklar var. Ama eşitlik için mücadeleler devam ediyor ve etmeli”

25 Kasım 2019 - 14:39

Lale Orta, Türkiye’nin FIFA kokartlı ilk kadın futbol hakemi ve Kadıköy’de kurulan Türkiye’nin ilk kadın futbol takımı Dostlukspor’un da oyuncularından. Türkiye futbol liglerinde düdük çalan Orta, Avrupa’da da birçok maç yönetti. Okan Üniversitesi’nde Uygulamalı Bilimler Fakültesi’nde dekan yardımcısı olan Orta, kariyerine akademisyen olarak devam ediyor. Futbolda kalıpları ve önyargıları yıkan Lale Orta, 24 Kasım Pazar günü Bomovu( Sosyal Güçlendirme için Spor ve Beden Hareketi Derneği) 'nun düzenlediği etkinliğe konuk oldu ve kadınlarla söyleşti.

“TOP PEŞİNDE KOŞTURURDUM”

Çocukken süslü giyinmediğini ve çok yaramaz olduğunu söyleyen Orta, futbola ilgisinin nasıl başladığını şöyle anlattı: “Daha çok şortla sokaklarda oynardım, top peşinde koştururdum. Sonra futbolu çok sevdim gerçekten. Kabına sığmayan çocuklardandım, enerjim çok yüksekti. 11 yaşında Vefa Kulübü’nde basketbola yönlendirdi ailem beni. Bir spor mecmuasında Dostlukspor’un futbolcu aradığını okudum ve kaydolmayı istedim. Fakat ailem çok rıza göstermedi çünkü 70’li yıllardı, ‘futbol kadın için uygun bir spor değildi’. Hâlâ bu bakış açısı var. Babam, futbolu neden istediğimi epey sorgulamıştı. Ama ben o kadar ısrarcı davrandım ki sonunda kabul etti. İki tane ablam var, babam ‘onlarla beraber gidersen olur’ dedi. Dostlukspor’a 76 yılında geldim. Caferağa’ya antrenmanlara geliyorduk. O zamanlar çok idealist bir yönetim kurulu vardı. Dostlukspor, Türkiye’nin ilk kız futbol takımı. Kadın futbolunun yaygınlaşması adına çok önemli misyon üstlendi.”

liseli bakire götten sikme türk kız ifşa gerdek porno italyan porno olgun sex

“YAZI-TURAYLA BAŞLAYAN DEĞİŞİM”

Gazetecilerle ve emekli futbolcularla maç yaptıklarını söyleyen Orta, “İnönü’deki maçların gerçekten çok önemi var çünkü bu maçlar kadın futbolunu tanıtan maçlar oldu. Önceden rakiplerimizin hepsi erkekti. İlk başta çok ciddiye almıyorlardı. Fakat sonradan gol yedikleri zaman sahadan mağlup ayrılmak istemiyorlardı.” dedi.

Lale Orta, uzun bir süre Dostlukspor’da kalecilik ve kaptanlık yapmış. 1985 yılında ise C futbol antrenörlük kursuna başvurmuş. Ancak 30 kişilik kontenjanda sadece bir kadına yer verilmiş. Orta, Dostlukspor’dan takım arkadaşıyla tek kişilik kontenjana talip olmuş. Kursa gidecek olanı belirlemek için de yazı tura atışı yapmışlar. Kurayı Orta kazanmış.

“DAHA ÇOK ÇALIŞTIM”

Orta, “Bazen bazı şeyler insanın yaşamını değiştiriyor, o kurayı kaybetseydim yine futboldan kopmazdım ama daha farklı olurdu. İlk kursa gittiğim zaman çok yadırgandı, ‘bir erkeğin mesleğini elinden alıyormuşum gibi’. Kurs boyunca gördüler ki diğerlerinden daha fazla çalışıyorum, emek veriyorum ve kursu da birincilikle bitirdim. O günden sonra herkesin bakış açısı değişmeye başlamıştı.” dedi.

ANTRENÖRLÜKTEN HAKEMLİĞE

Orta, antrenörlükten hakemliğe uzandığı o yılları ise şu sözlerle anlattı: “Antrenörlük yaparken ‘3 orta 5 yan maç yönetme’ koşulu vardı. ‘Madem hakemlik yapacağım, bari kursuna gideyim’ dedim. 8 maç yapıp hakemliği alacaktım ama hakemlik yapmayı düşünmüyordum. Fakat hakem hocaları beni çok başarılı buldu ve devam etmem gerektiğini söylediler. Ben de sevdim. Hakemlik öyle bir şeydir ki insanın içine bir virüs gibi girer ve ondan kurtulamazsınız. Ya hiç sevmezsiniz ya da gerçekten severek yaparsınız. Ben de sevenlerden oldum. İlk kez 1990 senesinde Süperlig’de Galatasaray-Sarıyer karşılaşmasına yardımcı hakem olarak çıktım.”

“BANA MAÇ VERMİYORLARDI”

“Bu maçtan evvel benimle beraber kursa başlayan hakem arkadaşlarım – ki aynı antrenmanları yapıyoruz, onlardan belki daha hızlı ve daha çok koşuyorum, daha çok çalışıyorum – maça çıkıyordu ama bana maç vermiyorlardı. Tamamen kadın olduğum için verilmiyordu. Kamuoyunun henüz böyle bir şeye hazır olmadığını düşünüyorlardı. Bir gün Merkez Hakem Kurulu’nun toplantısına gittim ve ‘Neden bana maç vermiyorsunuz?’ diye sordum. Onlar da ‘Torpil mi yapmamızı istiyorsun?’ dediler. ‘Torpil yapmanızı değil, zaten hakkım olanı istiyorum’ dedim. Benim cesaretim ve hakkımı aramam onların hoşuna gitmiş. ‘Tamam bu hafta maç verelim ama nerede verelim?’ demişler. ‘Çok göz önünde olmasın, hata yaparsa gözükmesin’ diyerek Anadolu’nun en uzak yerine verdiler. Daha sonra beni Galatasaray-Sarıyer maçında görevlendirdiler. Çok keyifliydi. Maça çıktım, bir hafta boyunca tartışıldı. Bazı köşe yazarları ‘dünyanın neresinde görülmüş’ diye yazdı. O maçtan sonra da Türkiye’de bir kadın hakem patlaması oldu ve bir farkındalık oluştu. 1995’te FIFA kokartı aldım. ‘Buza yazı yazmak’ gibi bir şeydi. Dünyadaki ilk FIFA kokartlılardan biri oldum. Avrupa’da yaklaşık 150 tane maç yönettim. Elit kategorideydim, Avrupa’nın en iyi 17 kadın hakemi arasındaydım. 2005-2006, 2006-2007 sezonlarında da Merkez Hakem Kurulu üyeliği yaptım. Bir kadın olarak ilk kez görev aldım ama benden sonra da görev alan kadın olamadı maalesef. Çok erkekçi bir yönetim anlayışı var.”

FUTBOLDA GELİR ADALETSİZLİĞİ

Türkiye’de, kadınların evlendikten sonra sporu bırakması gerektiği gibi bir algının olduğunu söyleyen Orta “Ben ne eşimden ne de futbolumdan ayrı kalmayı düşündüm. Eşim de anlayışlı bir insandı. Ama zaten anlayışlı olmasaydı ben öyle bir evlilik yapmazdım. Onun için seçiminiz ve neyi yaşamak istediğiniz çok önemli.” diye konuştu.

Parasal anlamda kadın ve erkek futbolu arasında yüksek bir uçurumun olduğunu vurgulayan Orta, “Türkiye’de kadın futbolcu en fazla 5 bin lira alırken, erkekler milyon dolarlardan bahsediyor. FIFA’nın, UEFA’nın uygulamalarında da eşitlik şu anda yok ama eşitlenmeye çalışılıyor. Mesela en son dünya kupasında ekonomik olarak şampiyon olan kadın takımına 800 bin dolar para verilirken, erkeklere 1,5 milyar verilmiş.” dedi.

“BÜYÜK HAKSIZLIKLAR VAR”

Türkiye’de kadın futboluna gereken önemin ve desteğin verilmediğinin altını çizen Orta, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: “Türkiye’de futbol federasyonu kadınlara sanki ‘Şöyle kenarda köşede onayın da çok göz önünde olmayın, biz de görevimizi yerine getirelim’ gibi bir bakış açısı sergiliyor maalesef. Şu anda bir kadın departmanı yok. Kadın futbolu bir şeylerin altına eklemlenmiş durumda. Bir şeyi geliştirmek isterseniz geliştirirsiniz. Projeleriniz, hedefiniz, planlarınız olur. Birkaç sene önce Kadın Futbol Kulüpleri Derneği oluşturuldu. Hatta geçen sene bu anlamda onlarla Kadın ve Futbol Çalıştayı yaptık. Bir şeyler olsun diye çalışmalarımız devam ediyor ve olana kadar da bırakmayacağız mücadeleyi. Büyük haksızlıklar var. Ama eşitlik için mücadeleler devam ediyor ve etmeli.”

“Hakemlik beni belki daha kararlı ve güçlü yaptı ama kendi kişiliğim de hakemliğimi güçlendirdi” diyen Orta, “Ben güçlü olmayı çocukluğumda öğrendim, ailemin bana güvenmesi de bunda etkili oldu. Sadece güç de yetmez, eğitiminizin, bilginizin bunu desteklemesi gerekir. Onu kullanabilmek için diğer şeyler size yardımcı olur. Onun için ben eğitimime de devam ettim. Bunların hepsi birbirini tamamlayan şeyler oldu. Daha yetkin, daha kararlı, kendine güvenli, adaletli olmamı sağladı. Hakemlik bir yandan sahada kendi iç dünyanızı ve karakterinizi ortaya koymanız oluyor.” dedi.


ARŞİV