Kadıköy’ün köklü kulüplerinden çeyrek asırı devirmiş Kozyatağı İdman Yurdu Spor Kulübü geçtiğimiz ay başlayan İkinci Amatör Lig’de mücadeleye devam ediyor. Lige hızlı bir başlangıç yapan ekip son haftalarda formdan biraz düştü. Biz de İkinci Amaör Ligi konuşmak için mikrofon uzattığımız kulübün kurucularından ve başkanı Ali Deniz ile Kozyatağı İdman Yurdu’nın tarihinde bir gezintiye çıktık.
• Kendinizden bahseder misiniz?
1967 yılında Kozytatağı’nda doğdum. Üç çocuk babasıyım.. 1996 senesinde amatör sporu bıraktıktan sonra Kozyatağı İdman Yurdu Spor Kulübü’nü mahalle muhtarımız Erdoğan Oğultürk ile kurmaya karar verdik. Beraber bu takıma kurduk. 1996’dan beri beraber idare ediyoruz burada.
• Kulübün ilk kuruluş süreci nasıldı?
1988’de dernek olarak kurulmuş bu kulüp ama amatör futbol anlamında hiçbir çalışma yapılmamış. Mahalle takımı gibi… Büyüklerimiz kurmuşlar ama dosyalar federasyondan kabul edilmemiş. Onlar da pek üzerine düşmemişler. Ben de o dönem amatör futbol oynarken 24-25 yaşımda sakatlanınca futbolu bırakmak zorunda kaldım. Dedim madem oynamıyoruz yöneticilik sıfatında yapalım bu işi. Öyle başladık.
• 26 yıl geçmiş üstünden o günkü amatör futbolla bugünü kıyasladığınızda ne düşünüyorsunuz?
Eskiden herkes futbol oynamak isterdi. Mahallelerimizde sahalarımız da çoktu. Bu işlerin içinde para yoktu. O zamandan bu yana para işin içine girdikten sonra futbol çok değişti. Herkes para peşinde artık. Toprak sahaydı imkanlarımız yoktu ama olsun. Maddiyat işin içine girince amatörlükten çıktı amatör futbol. Herkes bir şeyler almak zorunda oluyor ama bizim de amatör mahalle takımları olarak gelirimiz yok.
• Futbola ilgi azaldı mı?
Futbola ilgi çok azaldı. Şu andaki ilçelerimizde saha sorunu büyük bir sıkıntı. Mesela Kadıköy’de amatör futbol müsabakası yaptığımız bir sahamız dahi yok. Bir de Kadıköy değerli bir ilçe. Rantı yüksek olduğu için maddi olarak sahaya yer ayrılamadı. Uzaklarda var antrenman sahaları, onlara da gençler gelmiyor. Daha çok dar gelirli grupların çocukları futbolu tercih ediyor. Ekonomik olarak daha yüksek olan aileler yüzme, basketbol gibi salon sporlarını tercih ediyor.
• 26 yıllık Kozyatağı İdman Yurdu tarihinde unutamadığınız bir an veya sene var mı?
Çok var tabi. 2004 sezonunda bizim güzel bir yönetimimiz vardı ama sahamız yoktu. Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nin arkasında bir saha vardı. Başhekimden izin aldık. Antrenmanlarımızı orada yapıyorduk. Orada elektrik yoktu. Kendi arabalarımızın farlarıyla aydınlatıyorduk. O sezon İkinci Amatör’den şampiyon olarak Birinci Amatör’e, orada da şampiyon olup Süper Amatör’e gitmiştik. Çok güzel bir üç senemiz geçmişti. O seneleri unutamıyorum.
• Antrenmanlarınızı nerede yapıyorsunuz?
Bostancı sahilindeki Sahil Spor Tesisleri’nde yapıyoruz. Orayı haftanın üç günü verdikleri saatte kullanıyoruz. İstediğimiz gibi değil. Şuan sadece iki takım liglere katılabiliyoruz. Onlar da 40 kişi bir sahada idman yapıyorlar mecburen. Çünkü saat alamıyoruz. Antrenman yaptırmadıktan sonra takım kurmanın bir anlamı yok. 5-6 takım oynayabilmek için her gün antrenmana yapmamız lazım. Maltepe Sahil Spor diye bir takım var. Başakşehir ile bağı olduğu söyleniyor. Her şeyi bağlamışlar. Bırakın amatör takımlar kullansın.
• Kadıköy’ün takımlarının amatör futboldaki başarısızlıklarının sebebi de aynı mı?
Evet kesinlikle. Maddi ve saha problemine bağlıyorum. Bu sezon hiçbir maddi talebi olmadan karda kışta takımımızı çalıştıran Reşat Emre Kabaş ve Erhan Uçkumru hocalarımıza da çok teşekkür ediyorum.
• İkinci Amatör Lig’e hızlı başladınız fakat son haftalarda form biraz düştü. Bir değerlendirme yapar mısınız?
Biz şampiyonluk için başlamadık aslında. Eski başkanımız 3 ay önce istifa etti. Kulüp bende kaldı. Bizim de maddi gücümüz kısıtlı olunca kendi aramızda gençlerle bir takım kurmaya çalıştık. İlk iki maçı da kazanınca bu arkadaşlar biraz maddiyat istediler. Biz de karşılayamayınca 4 arkadaş geri gitti. Gittiklerinden beri son 2 haftadır mağlup oluyoruz. Güzel bir takım kurmuştuk, elimizden gelen mücadeleyi vereceğiz.
• Kulüp olarak temel amacınız ve misyonunuz nedir?
Bizim amacımız çocukları gençleri yetiştirip büyük takımlara verebilmek. Onların önlerini açmak. Mevcut durumda pek mümkün değil. Şuan bizim için idman sahasına giderken bile karşıdan karşıya geçmek büyük risk. Servis aracımız yok, çocukları götüremiyoruz.
• Belediye destek oluyor mu?
Sağ olsun Kadıköy Belediyemiz hatırı sayılır bir maddi destekte bulunuyor. Onlar da olmasa Kadıköy’deki kulüplerin çoğu kapatır gider zaten. Artı servis alabiliyoruz. Maçlara gidiş gelişlerimizde büyük desteği oluyor. Aykurt Nuhoğlu’ndan Allah razı olsun.
• Haydarpaşa Demispor ve Erenköy Gençlik bu sene takım çıkarmadı maddi problemler sebebiyle. Kulüplerin kapanması gibi durumlar söz konusu olabilir mi bu gidişle?
Tabi ki bakıyorsunuz Göztepe Hilal… Göztepe Hilal’de oyuncu yok. Altyapıyı vermiş bir spor okuluna. A takım, genç takım yok. Fikirtepe’nin sahası yoktu geçen sene liglere katılamadı. Saha olmadıktan sonra mecbur kapatacak.
• Başka gelir kaynakları yaratılabilir mi?
Ya velilerden aidat isteyecek. Çocukların çoğunun ailesinin geliri düşük olduğu için onlar da vermek istemiyorlar. Bugün saha kiralasan bir buçuk saatine 350 lira ücret istiyor. Ya da lokal açalım gelir için diyoruz ama onu açınca oraya bir okey taşı koyacaksınız. Pişti kartı koyacaksınız. Çocuklara bunu alıştırdıktan sonra zaten bu işi yapmanın bir anlamı yok. Oradan gelir gelsin gençleri yetiştirelim ama orada da kumar oynanıyor.
• Federasyonun yaptığı yanlışlar neler?
Kulüplerden çok büyük miktar para alınıyor. Şimdiki federasyonun demesi bundan önce transfer ücreti 700TL’ydi ama 400 TL’ye düşürdük diyor. Ama ikinci transfer dönemi diye bir şey çıkardılar. Bir oyuncu Ağustos ayında Kozyatağı’nda oynuyor. Aralık ayında o lig bitiyor. Oyuncu gidiyor ikinci amatörde bir takımla anlaşıyor. Orada da 400 TL alıyor federasyon.. 10 tane transfer yapsa takım 4000 lira veriyor. 700 tane amatör kulüp var. Oradan büyük miktarda bir maddi gelir kazanıyor.
• Çözüm önerileriniz var mı? Nereden başlanmalı?
Bir kere şunda anlaşalım. Futbol gelişsin diyoruz ama U11 U12 U13 liglerinde hala tek hakemle maç yönetiliyor. Çocuklar altyapıda motive olacaklar. Libero oynayan çocuk santraforu almış arkasına ofsayta bırakmış. Bir pas atıyor ofsayt ama hakem görmüyor gol veriyor. O çocukta motivasyon kalır mı artık? Altyapıda maçlar üç hakemle yönetilmeden bir kere bu iş çözülmez. Altyapılarda çocuğu küstürmeyeceksin. Üç hakemle göremiyorlar. Tek hakemle ne kadar görecekler?