Harun Erdenay: ‘Dünyada söz sahibiyiz'

Potanın efsaneleri arasında yerini alan Harun Erdenay ile hem yaşamdan hem basketbol’dan konuştuk.

02 Şubat 2012 - 13:52
Harun Erdenay için, gözünü basketbol salonlarında açtı desek yeridir. 2 yaşında salonlara ayak bastı, 3 yaşında potaya top atmaya başladı. Yıllar sonra da babası Kemal Erdenay gibi basketbol salonlarında fırtına gibi esti.
Kim derdi ki yıllar sonra bu küçük çocuk Türkiye’nin unutamadığı “Dream Team” kadrosunun has elemanı olup, Türk basketboluna ivme kazandıran jenerasyonun en önemli unsuru olacak diye. Kendisindekilerden önce aldığı bayrağı hep başarıyla taşıdı, basketbolumuza başarılar kazandırdı.
Türk basketbolunu iyi takip edenler kadar etmeyenler de iyi bilir ki, basketbolumuzun başarılı bir dönemine imza atan ekiplerin değişmez unsuruydu Harun Erdenay.
Şu günlerde Erdenay ailesinin mutluluğuna diyecek yok. 8 yaşındaki Alihan’ın ardından ikiz evlatlar da katıldı aileye. Allah nazardan saklasın, Erdenay ailesinin çok yeni iki bireyi Kaya ve Nia’nın sağlıklı dünyaya gelmesi en büyük mutluluk. Alihan’ın kıskanmaması için Erdenay ailesi içinde hassas dengelerin muhafazası söz konusuymuş. Harun Erdenay Alihan’a özel bir ilgi gösteriyormuş. 
Kaya ve Nia hoş geldiniz dünyaya. Ha, bu arada Nia’nın ismini annesi vermiş. Nia’nın; Güney Afrika’da yöresel bir dilde yaygın kullanılan isim olduğunu öğrendik Harun Erdenay’dan.
“İkiz çok ayrı bir duygu ve ilgilenmek zor. Sağlıklı oldukları için çok mutluyuz. Alihan’ın kıskanmaması için hassas davranıyorum”diyor Harun Erdenay.
BASKETBOLA NASIL BAŞLADI?
Türkiye Basketbol Federasyonu Genel Merkezi’ndeki odasında Harun Erdenay ile başlıyoruz basketbol üzerine tatlı bir sohbete. Geçmişten günümüze basketbolumuzla ilgili değerlendirmelerini, düşüncelerini, duygularını çay eşliğinde sohbet havasında dinliyoruz:
“Babam Kemal Erdenay da basketbolcuydu. Annemin söylediğine göre 2 yaşından beri salonlardaymışım. 3 yaşında potaya top atmaya çalışıyor muşum. Her antrenman, her maçta salondaydım ve basketbol her zaman hayalimdi. O zaman böyle spor okulları yoktu. İTÜ bir minik takım kurmuştu ve ben 8 yaşındaydım. Altyapısında başladım. Babamdan da zaten çok şeyler öğrendim. 22 yaşında profesyonel oldum.”
BASKETBOLUMUZUN BAŞARILI BİR JENERASYONUNDA YER ALDI
“Mehmet Baturalp, Erdal Poyrazoğulları, Yalçın Güvendik, Zeki Tosun, Kemal Erdenay’lı jenerasyonun ardından; daha sonra Efe’li, Erman’lı, Mehmet Dövüşken’li nesil ve ondan sonra Doğan Hakyemez, Turgay Demirel’li nesilden sonra da ben, Levent Topsakal, Orkun, Tamer Oyguç gibi oyuncuların oluşturduğu bir jenerasyon geldi. Bu jenerasyon bence 93’te Avrupa Şampiyonası’na 13 yıllık özlemi giderdi. Gerek Avrupa kupaları gerek milli takım bazında çıtayı yükseltmeye başladık. İbrahim Kutluay, Mirsad, Hidayet, Kaya Tunceri, Kaya Peker, Mehmet Okur’lu jenerasyon da Türk basketbolunu 2001’de zirveye çıkardı” diye basketbol geçmişimizi ve başarı ivmemizi özetleyen Harun Erdenay, her dönem iyi oyuncularımızın olduğunu, şu anda Türk basketbolunun dünya sıralamasında 6’ncı ve söz sahibi bir ülke konumunda olduğunu vurguladı. 
DAVETLERİN ARDI ARKASI KESİLMİYOR
“Türk basketbolunun somut başarı kaydettiğini şampiyonalardaki performansımızla dünyaya ispatladık” diyen Erdenay, artık Türkiye’nin basketbolda rağbet gören bir ülke olduğunu şöyle anlatıyor: “1987 yılında ilk kez milli takıma katıldım. 15 yıl aralıksız milli formayı taşıdım, kaptanlık yaptım. O yıllarda biz turnuvaya katılmak isterdik, talep ederdik. Şimdi ise çok farklı. Yönetici olarak, milli takımımızın dünyanın her yerinden turnuvalara davet edildiğine şahidim, tanığım. Gelen davet maillerinin haddi hesabı yok. Milli takımımız ilk sırada davet ediliyor şampiyonalara. Bu, basketbolda geldiğimiz noktayı gösteriyor.”
BİRARADA OLABİLECEK EKİBİ KURMAK ÖNEMLİ
Erdenay’a göre ekip ruhu, iletişim, verilen her görevi yerine getirme, fedakarlık başarıdaki en önemli faktörler. 2006’da yöneticiliğe başladıktan sonra o yıl dünya 6.ncısı, 2010’da dünya ikincisi olduklarını belirten Erdenay, “Takım oluştururken dikkat edilecek hususlar en iyi 12 kişiyi almak değildir. Önemli olan, bir arada olabilecek en iyi 12 adamı seçmektir. Takıma her görevi yapacak oyuncu lazım. Örneğin Kerem Gönlüm çok önemli bir oyuncuydu. 2011’de oynatamadık. Onun boşluğunu dolduracak bir oyuncu bulamadık. Çünkü onun kadar fedakâr oyuncu az. Biz kadro oluştururken bunlara dikkat ettik. Hazırlık dönemini her zaman iyi geçirdik. En az 55 günlük çalışma süreçlerini en iyi şekilde düzenledik. Tam konsantrasyonla maçlara çıktık. Teknik ve idari ekip olarak hep bir arada çalıştık” dedi ve başarıda izlenmesi gereken yolu da özetledi.
OYUNCULUK DÖNEMLERİNİZİ ÖZLÜYOR MU?
Erdenay eski günleri hiç unutmamış, oynadığı takımlar, arkadaşları, anıları unutulmamak üzere geçmişte kalmış. Erdenay, “Aslında özlüyorum o dönemleri. Bu boşluğu kapatmak için eskiler bir kadro oluşturduk ve kendi aramızda her hafta bir maç yaptığımız bir organizasyon oluşturduk. Şirketler, kuruluşlar amatörlerin katıldığı ciddi manada profesyonel bir organizasyon oluyor. Bizim için iyi oluyor bu faaliyetler” diye bir nebze olsun salonlarda fırtına gibi estiği o eski günleri yâd ettiğini anlattı.
OYNADIĞI DÖNEMİN EN İYİ 5’LİSİ HANGİSİYDİ?
Bu soruyu da şöyle cevaplıyor Harur Erdenay: “Fenerbahçe’deki beşlimiz çok iyiydi. Basketbolu o dönemde takip edenler “dream team” demişlerdi o zaman. Ben, Levent, Hüsnü, Ömer ve rahmetli Konrad’tan oluşan ekip inanılmaz bir beşliydi.
2001 milli takım beşlisi yine çok iyiydi. Kerem, Ben, Hidayet, Mirsad, İbo(İbrahim) gibi oyunculardan oluşan takım gönlümde her zaman olan takımlardı.
Yine Türkiye’nin unutulmaz beşlilerinden biri de Efes Pilsen’in Navmoski, Volkan, Ufuklu Tamerli, Geri’li beşidir.”
EN MUTLU OLDUĞU TAKIM VEYA EKİP HANGİSİYDİ?
En mutlu olduğu ekibi, “1998’de Çetin Yılmaz antrenördü ve Ülkerspor basketbol takımı olarak lig şampiyonu olduk. 2001 basketbol milli takımı da gerçekten çok değerliydi. Orhun Ene, Kerem Tunçeri, Mirsad, Hidayet, Mehmet Okur, Haluk, Ömer gibi oyuncuların bulunduğu kadro unutamayacağım, çok kaliteli bir kadroydu” diye anlatıyor Erdenay.
İŞ VE YAŞAM NASIL GİDİYOR?
Milli takımların yaz aylarında çok yoğun olduğunu söyleyen Harun Erdenay, “Ailemle 6 yıldır ancak haziran başı gibi birarada olabiliyorum. Ondan sonra ancak eylül sonuna kadar full doluyuz. Kışın rahat oluyoruz. FİLA toplantılarına katılıyoruz. ABD’deki, NBA’daki oyuncularımızı ziyarete gidiyoruz. Ligimizi takip ediyoruz. Yaz milli takım programını şu anda hazırlıyoruz. Üniversitelerden çok teklif geliyor ve basketbolu yaymak için panel, söyleşiler vs. elimizden geldiğince katılıyoruz” diyor.
SPORCU OLSUN DİYE ÇOCUĞA BASKI YAPILMAMALI
Ailelere çocuklarına sporla ilgili baskı yapmamasını da tavisiye eden Erdenay, bu konuda da şunları söylüyor:
“Oğlumdan örnek vereyim. Oğlum Alihan’ı yüzme ile tenise verdim. Basketbola çok erken yaşta verilmesi taraftarı değilim. 4-6 yaş arasında meraklı oluyorlar ama topu tutamıyor, atamıyor, top suratına çarpıyor, sonuçta mini top ta olsa ağır bir top. Yüzme ile başladı oğlum ve el ayak koordinasyonu, göz koordinasyonu için tenis de iyi bir spor. Şimdi 8 yaşında. Bu yaz basketbola başlatacağım. Aileler ve çocuklar, gençler iyi spor okullarını tercih etsinler. İşini bilen isimlerden öğrensinler. Çünkü burada temelini öğretiyorlar, çocuğa sporu sevdiriyorlar. Orada kabiliyetli olanları zaten kulüplere yönlendiriyorlar. Çocuğa hiçbir zaman baskı yapmamak lazım. Çocuğun içinde yoksa zorla bu iş olmaz. O kendisi isteyecek. Uyku düzeni, beslenme, antrenman düzeni önemli. Basketbolu tercih eden 15 yaşındaki bir çocuğun günde 2-3 saat basketbol oynaması gerekiyor. 10 yaşından sonra da atletizm de ek spor olarak tercih edilmeli.
Bireysel başarıları
* 1984 Türkiye gençler en iyi forvet
* 1986 Üniversiteler arası en iyi forvet
* 1988-1989 Türkiye Sayı Krallığı
* 1989-1990 Türkiye Ligi En iyi oyuncusu
* 1994-1995 Türkiye Ligi Allstar maçı en iyi oyuncusu
* 1995 Türkiye ligi en iyi oyuncusu
* 1996 PlayOff'ların en değerli oyuncusu
*1998 Playoff'ların en değerli oyuncusu
* 2001 PlayOff'ların en değerli oyuncusu
* 2004-2005 TBL Sayı Krallığı
Takım Başarıları
* 1991/1992 Türkiye Kupası
* 1992/1993 G.S. G.M Kupası
* 1994/1995 Cumhurbaşkanlığı Kupası
* 1995/1996 Türkiye Şampiyonluğu
* 1996 Cumhurbaşkanlığı Kupası
* 1998 Türkiye Lig Şampiyonluğu
* 2001 Türkiye Lig Şampiyonluğu
* 2001 Avrupa 2.'ligi
* 2002 Dünya 9.'luğu

ARŞİV