Havuza dolan kanla başlayan tartışma

Dünya 2.5 senedir COVID pandemisiyle savaşıyor.

13 Ağustos 2022 - 11:08

Ancak bu ne ilkti ne de son olacak. Tarih boyunca insanları etkileyen tüm bulaşıcı hastalıkların sağlık, ölüm gibi başat etkilerinin yanı sıra sosyal ve psikolojik etkileri de oldu. Bunlar üzerine çokça yazıldı, akademik araştırmalar yapıldı, filmlere romanlara konu edildi. COVID pandemisi öncesinde insanların yaşadığı en yakın ve büyük salgın hastalık deneyimlerinden biri de 1980 ve 1990’lı yılları etkisi altına alan HIV virüsü ve AIDS hastalığıydı. Hastalık COVID gibi geniş kitleleri etkilemese de ilk yayılma dönemindeki bilinmezlikler, ölüm oranlarında yaşanan belirsizlik gibi kavramlar HIV virüsü konusunda tüm dünyada dalga dalga yayılan bir korkuya ve paniğe neden oldu.

Hastalığın eşcinsel bireyleri etkilediğinin basında yer almasıyla beraber de eşcinsel bireyler üzerinde bir cadı avı başladı. Hayat onlar için çok zorlaşmıştı. Eşcinsel sporcular da daha çok medya önünde yer aldıkları, tanındıkları için bu hengameden en çok etkilenen gruplardan oldular. Bu tartışmaların ortasında kalan isimlerden biri de olimpiyatlarda 4 altın ve bir gümüş kazanan tramplen ve kule atlama sporcusu ABD’li Greg Louganis oldu.

16 YAŞINDA İLK MADALYA
1960’da California’da doğan Greg’i biyolojik ebeveynleri terk ettiği için evlat edinen Frances ve Peter Louganis büyüttü. Küçük yaşlarda astımla mücadele ettiği için sporla tanıştı Greg. Sporla erken tanışma onu hem astımdan kurtardı hem de çok başarılı bir spor kariyerine doğru kapı araladı. 16 yaşında katıldığı ilk olimpiyatı 1976 Montreal’de ikinci olarak gümüş madalyanın sahibi oldu. 1980 Moskova Olimpiyatları’nın en büyük favorisiydi ancak ülkesinin boykotu sebebiyle bu oyunlara katılamadı. 1984 Los Angeles Olimpiyatları’nda ise seyircisi önünde adeta şov yaptı. 3 metre tramplen ve 10 metre kule atlamada rahatça altın madalyalarına uzandı.

Bir yandan spordaki başarıları bir yandan üniversitede aldığı drama eğitimi sonrasında başladığı oyunculuk kariyeri derken Greg için hayat yolunda ilerliyordu.

1988’DE YAŞANAN TALİHSİZLİK
1988 Seul oyunlarına da en büyük favori olarak gidiyordu Greg. Yarışmalar başladığında tramplenle atlama dalındaki ilk denemesinde büyük bir talihsizlik yaşadı. Atlama sırasında başını tramplen tahtasına vurdu. Havuz bir anda Greg’in başından akan kanlarla doldu. Hemen havuzdan çıkarılan ve tıbbi müdahale yapılan Greg neyse ki büyük bir sorun yaşamıyordu. Basit bir müdahaleyle kan akışı durduruldu ve yarışmaya devam etti. Greg sargılı başıyla yine aynı başarıyı gösterdi ve iki olimpiyat altını daha kazandı. Ancak bu başarı hikâyesinin ardında daha dramatik bir hikâye yatıyordu. Greg 1988’de, Seul’e gitmeden 6 ay önce HIV pozitif olduğunu öğrenmişti. Daha sonra yazdığı biyografi kitabında açıkladığına göre, hastalığı 1989’a kadar menajerliğini de yapan James Babbitt’ten kapmıştı. Greg ilişkiyi ‘taciz’ olarak nitelendirirken Babbitt’in kendisine bıçak zoruyla tecavüz ettiğini de yazdı. Ancak tartışmanın başka bir boyutu daha vardı. 1994’de AIDS ile mücadele ederken hem hastalığını hem de eşcinsel olduğunu açıklayınca o gün havuzda yarışan diğer sporculardan tepki aldı. Medya tartışmaya etkin bir şekilde katıldı. Greg HIV pozitif olduğunu bile bile havuza kan akmasından sonra yetkilileri uyarmamasını eşcinseller ve AIDS hastaları üzerinde gerçekleşen cadı avına bağladı. Ancak samimi bir şekilde özür de diledi ve korku ve panikten dolayı hatalı karar aldığını söyledi. Buna rağmen bazı spor ve sağ siyaset temsilcilerinden ağır eleştiriler aldı. Bugünlerde ABD’nin COVID’le mücadelesindeki en önemli isim olan Doktor Anthony Fauci, tartışmalar üzerine yaptığı açıklamada virüsün sadece tene temasla bulaşmayacağını söyledi. Fauci’nin açıklaması hem tartışmayı bitirdi hem de Greg’e hastalığıyla mücadeleye odaklanma fırsatı verdi.

1995’te öleceğini düşünen ve ‘son doğum günü partisini’ bile veren Greg, AIDS’i yenmeyi başardı. 2013’te avukat Johnny Chaillot ile evlendi. Bugün halen bir eşcinsel hakları aktivisti ve AIDS ile mücadele eden derneklerin gönüllü destekçisi olarak yaşamını sürdürüyor.


ARŞİV