Gelecek vadeden genç atlet Şara Şabak, hedefinin Milli Takım’a girmek olduğunu söylüyor
Türkiyenin En Hızlısı yarışmasında yarı finalde birinciliği Kadıköy ilçesine taşıyan Gazi Mustafa Kemalpaşa Ortaokulu öğrencisi 15 yaşındaki atlet Şara Şabak’ın hedefi büyük. Gazetemiz Grafik Editörü Yasemin Özgüneş, Milli Atlet olma hedefindeki kızı Şara Şabak ile söyleşti.
Atletizme ne zaman ve nasıl başladın?
12 yaşında başladım. O zaman Kocamustafapaşa’daki Mehmet Akif İlköğretim Okulu’nda okuyordum. Spor hocam Hatice Yorgancı ve Derya Çifçi, okullar arası ve diğer yarışlara bizi götürdü. Oradaki atmosfer o kadar güzeldi ki. Şimdi ise 15 yaşındayım ve üç yıldır koşuyorum.
Kendini nasıl geliştirdin?
Okuldan sonra hocamız bizi antremanlara götürüyordu. Orada nefes kontrolünü ve koşu öncesi nasıl ısınmam gerektiğini öğretti. Sonra yarışlara katılmaya başladım.
Peki yarışlara hazırlanırken neler hissediyorsun?
Bir kere hırs yapıyorsunuz. Her yarış ayrı bir heyecan. Öte yandan da çok eğlenceli, keyifli. Herkesin bu duyguyu yaşaması gerektiğini düşünüyorum.
Profesyonel bir kulubün lisanslı sporcusu musun?
Evet. Enka Spor Kulübü’nün lisanslı sporcusuyum.
Sporu sana çekici kılan nedir?
Evet güzel bir soru (gülüyor). Sporda ciddi bir dayanışma söz konusu. Herkes birbirine içten, samimi, sıcak ve yardımsever. Sadece yarış anında rakipsiniz.
Peki Kadıköy’ün birincisi olmak nasıl bir duygu?
Şimdilik güzel ama hedefim milli atlet olmak. Bunun için her gün düzenli olarak antremanlarıma devam ediyorum. Sporcu olmak ciddi bir disiplin ve özveri gerektiriyor. Sadece bana değil annelere ve babalara da görev düşüyor.
Annelere ve babalara da görev düşüyor dedin nasıl?
Çocuklarını teşvik etmeliler ve maddi manevi destek olmalılar. Ailenin yetmediği yerde kulüpler destek oluyorlar. Bunun gibi sorunların üstesinden gelinemediğinde mutlaka kulüpleriyle konuşmalı ve sürekli bağlantı halinde olmalılar.
Son olarak senin yaşında olan gençlere ne söylemek istersin?
Mutlaka hangi spor dalına yatkın olduklarını keşfetsinler. Aynı zamanda spor bir meslek dalıdır. Önü açık olan bir alan. Benim hedefim ilk önce milli olmak. Sonra da beden öğretmeni olmak istiyorum. Çalışmalarımı bu yönde ciddiyetle sürdürüyorum. Herkes sevdiği mesleği yapmalı, aileler de buna destek olmalı.