30 Ağustos 1998 günü Belçika'da gerçekleşen Formula 1 yarışının spor tarihine geçecek anlardan birine sahne olacağı kimse tarafından tahmin edilmiyordu. Hava kapalı ve yağmurluydu. Şampiyonanın iki ana favorisi, Formula 1 dünyasının iki yetenekli pilotu Schumacher ve Hakkinen'in bu yarışta da rekabeti sürdüreceği kesin gibiydi. Yarışla beraber başlayan yağmur, farklı lastik seçimleri ve yaşanan kazalar derken yarışın ortalarında Alman pilot Schumacher yarışta öne geçti. Hızını artırdıkça artıyor, geride kalan rakiplerine tur bindiriyordu. 22. tur sırasında tur bindirmeye çalıştığı David Coulthard ile inatlaşmaya girdi. Hızını daha da artırarak rakibine tur bindirmeye çalışan Schumacher rakibinin aracına arkadan çarptı. Coulthard'ın arka kanadı Schumacher'in ise sol ön lastiği koptu. Herkes şaşkındı. Bu kadar tecrübeli bir pilotun, neredeyse yarışı kazanmayı garantilediği bir anda tur bindirmek gibi basit bir geçiş sırasında sinirine hâkim olamayarak rakibine arkadan çarpıp yarış dışı kalması akıl alır gibi değildi. Bununla da bitmedi. Yarışı bırakıp 3 tekerli aracıyla garaja giren Alman pilot tüm dünyanın gözü önünde, canlı yayında aracından çıkarak Coulthard'ın garajını basmaya gitti. Takımı, güvenlikçiler, Formula 1 çalışanları... Kimse Schumacher'i durduramadı. "Beni öldürecek misin" diye bağırıyordu rakibine. Araya girenler olmasa kavga daha da büyüyebilirdi. Aslında bu olay dünyanın en hızlı adamı, Formula 1'in efsane ismi Michael Schumacher'in ismi çevresinde hep süregelen tartışmaların tipik bir yansıması gibiydi. İkiye bölünmüştü tartışmanın tarafları; bir kesime göre o bir şampiyondu ve ruhunda kazanmak vardı. Ama diğer kesime göre o hırsının gözünü kararttığı, kazanmak için her yola başvurabilecek biriydi.
4 YAŞINDA PİSTTE
3 Ocak 1969 tarihinde Almanya'nın Hürth kasabasında dünyaya gelen Schumacher'in anne ve babası bir karting pistinde çalışıyordu. Babası tamir işlerine bakıyor annesi ise kantinde çalışıyordu. Kelimenin tam anlamıyla yarışların, hızın içine doğmuştu. Babası ona daha 4 yaşındayken özel olarak bir kart aracı dizayn etti. 12 yaşına geldiğinde karting yarışlarına katılmak istiyordu ama Almanya'da karting ehliyeti almak için 14 yaş kuralı vardı. Kariyeri boyunca eleştirelere maruz kalacağı, kazanmak için her yol mübah anlayışının ilk örneklerinden biri burada ortaya çıktı. Finladiya'dan ehliyet alarak Almanya'daki yarışlara katıldı.
Daha kariyerinin ilk basamaklarında gelen başarılar inanılmazdı. Önce Almanya ardından Avrupa karting şampiyonu oldu. Kartingden Formula 3 yarışlarına geçiş yaptı. 1991'de Formula 1 Belçika yarışında, Jordan-Ford takımından pilot Gachot'un yerine yarıştı. Bu ilk yarıştaki performansı, sıralama turunda 7. olması ona artık efsanesi olacağı Formula 1'in kapılarını açacaktı. Belçika'nın Alman pilotun kariyerinde farklı da bir yeri vardı. Tam bir sene sonra, 1992'de ilk Formula 1 zaferini de burada elde etti.
Jordan takımıyla girdiği hızın ve otomobil sporluranın zirvesi Formula 1 dünyasında Benetton, Ferrari ve Mercedes takımlarında yarıştı. Bu takımlarla beraber otomobil sporlarının zirvesine yerleşti ve toplam 7 şampiyonluk yaşadı. 91 kez yarış kazandı, 68 kez pol pozisyonunda yer aldı ve 77 kez en hızlı tura imza attı. O sahne almadan önce 'çizgi dışı' bir spor olarak görülen Formula 1 onun karizmasıyla beraber kitlelere ulaştı, reklam girdileri ve televizyon yayınları arttı. Profesyonel bir pilot olarak uyguladığı rejimi, hırsı, her zaman en hızlı olmak istemesi ve özellikle yağmurlu havalarda gösterdiği performans onun alameti farikasıydı.
KAYAK KAZASI KÂBUSU
Hız denilince dünya üzerindeki herkesin aklına gelen ilk isimlerden olan 'bay adrenalin' lakaplı Michael Schumacher, 2012 yılında emekli olacağını açıkladı. Ailesine daha çok zaman ayırmak istediğini söylüyordu. Bir yıl sonra tüm dünyada son dakika olarak girilen bir haber herkesi şoka soktu. 29 Aralık 2013'te, o zamanlar 14 yaşında olan oğlu Mick ile Fransız Alplerinde kayak yapan Schumacher kaza geçirerek başını bir kayaya çarpmıştı. Kayak kaskı takmasına rağmen durum kritik duruyordu. Hatta uzmanlar kask olmasa efsane ismin daha orada hayatını kaybedeceğini iddia ediyordu. Michael Schumacher'in o günden beri bir çeşit bitkisel yaşamda, komada olduğu düşünülüyor. Ailesi dışarıya bilgi vermekten kaçınıyor ve bir çeşit inzivada yaşıyorlar. 2014'den beri tedavisi dışarıya tamamen kapalı aile evinde gerçekleştiriliyor. Konuşamadığı, hafıza sorunları olduğu dışarıya sızan bilgiler arasında ancak aile üyeleri dışında kimse gerçeği tam anlamıyla bilmiyor.
Dünyada hız, adrenalin ve otomobil yarışları denilince hâlâ akla gelen ilk isim olan Michael Schumacher, bir spor efsanesi olarak her zaman ilgi odağı olmayı sürdürecek.