İşçilerin Takımı: Rayo Vallecano
Rayo Vallecano... Sportif başarısıyla adını pek duymadığımız bu İspanyol kulübü, taraftarlarının ve kulüp yönetiminin ırkçılıkla mücadelesi, LGBTİ+ bireylere desteği, ötekileştirilenlerle dayanışmasıyla tanındı. Öyle ki, UEFA ve FİFA, kulübün bu mücadelesine saygı duruşunuda bulundu.
Sıradışı kulüplerde bu haftaki konuğumuz, İşçilerin Takımı olarak ün yapan Rayo Vallecano... Madrid’de düşük gelirli nüfusun yaşadığı Vallescas mahallesinin takımı. 1924 yılında kurulan kulüp, 1929 yılında kurulan La Liga’dan daha yaşlı. 91 yıllık La Liga tarihinde topu topu 13 sezon mücadele etme başarısı gösterse de, kulüp, dünyaya soldan bakan taraftarları, taraftarlarının ırkçılıkla mücadelesi, LGBTİ+ bireylere desteği ile dünyaca tanındı.
İSPANYA İŞÇİ FUTBOL FEDERASYONU’NU KURDU
Bu takımı sıra dışı yapan özelliklerden ilki, 1929 yılında kurulan İspanya Futbol Federasyonu’na katılmaması. Sadece katılmamakla kalmaz, 2 yıl sonra 1931 yılında İspanya İşçi Futbol Federasyonunu kurdu. Bu federasyon iç savaşın patlak vermesiyle 1936 yılında dağıldı.
FRANCO’NUN İNTİKAMI
Madrid’in Atletico Madrid ile birlikte dünyaya soldan bakan iki takımından biridir. Diktatör Franco’nun Real Madrid’i desteklemesinin bunda etkisi olduğu söylenir. Profesyonel lige adım attığında maddi yardım talebiyle hem Real’in hem de Atletico’nun kapısını çalar, Atletico’nun yardım elini uzatması, Real’in ise reddetmesi, bu ideolojik nedenlerle açıklanır. Atletico Madrid zamanla ideolojik kayma yaşasa da Rayo işçilerin takımı olmaya devam etti. Franco, intikamını, stadını bir dönem için toplama kampına çevirerek aldı.
Kulüp kadar taraftarları da sıra dışı. Rayo Vallecano taraftarı, ırkçılık konusunda dünyada en çok protesto gösterisi yapan taraftar gruplarının başında geliyor.
BUKARENOS
Bu protestolarda, 1992 yılında kale arkası tribününde sol görüşlü 7 taraftar tarafından başlatılan hareketin önemi çok büyük. Kendilerine Bukarenos diyen bu taraftar grubu, maçları, kendileriyle paralel düşünce yapısına sahip taraftarlarla bir arada izleyerek örgütlendiler. Kendi profilleri ile uyumlu olmayan taraftarları aralarına almayan Bukarenos, 90’lı yılların sonuna doğru taraftar grupları arasında gücüne güç kattı.
IRKÇILIKLA MÜCADELE
Takımın taraftarları, 1997'de oynanan Osasuna maçı öncesi ilk defa “Irkçılığa hayır” bildirileri dağıttı. Aynı maça 50 göçmen davet edildi. Taraftarların başlattığı bu kampanya zamanla UEFA’nın meşhur “Say no to Racism – Irkçılığa hayır deyin” politikasının temelini oluşturdu. UEFA ayrıca, ırkçılığa karşı hassasiyeti nedeni ile 1999-2000 sezonunda La Liga’yı 9. sırada bitirmesine rağmen takımı UEFA Kupası’na davet etti.
“SAY NO TO RACİSM”
Rayo Vallecano taraftarının ırkçılıkla mücadelesine FİFA da sessiz kalmadı. 2006 yılında Almanya’da oynanan Dünya kupasında takımlar sahaya, “Say no to Racism” pankartı ile çıktı. Taraftarlarının ırkçılıkla mücadele sloganı, 9 yıl sonra Messi, Ronaldo gibi oyuncuların ellerinde sahalara taşınarak dünyaya mal edildi.
Takım, şehirde grev olduğu zaman antrenman yapmayarak grevci işçilere destek oluyor.
SAHALARINI MİLLİ TAKIMA AÇMADILAR
Takımın Başkanı Martin Dam, gelir getirmesi için İspanya Milli Takımı’nın maçlarını 15 bin kişilik statlarında oynamasını istedi. Statlarında sadece kendi takımlarını görmek istediklerini beyan eden Bukarenos taraftar grubu buna karşı çıktı. 2011 yılında stadın etrafında insan zinciri oluşturarak, yaptıkları ürünleri kermes usulü ile satıp kulübe gelir sağladılar.
GÖKKUŞAĞI FORMASI
Takımın yönetimi, 1 Temmuz 20015 tarihinde taraftarlarının mücadelesi paralelinde bir karar aldı. Cinsel ayrımcılığın her türlüsüne karşı olduğunu açıklayan kulüp yönetimi, takımın, eşcinsel bireylere destek olmak için 2015-2016 sezonunda LGBTİ+ bireylerin sembolü olan gökkuşağı renklerinin de işlendiği forma ile maçlara çıkacağını açıkladı.
IRKÇI ZİYARETÇİLERE TARAFTAR TEPKİSİ
İspanya’nın aşırı sağcı ve ırkçı VOX partisinin liderleri Santiago Abascal ve Rocio Monasterio, bu yıl Nisan ayında Rayo Vallecano tesislerine ziyaret etti. Bu yıla kadar hep sol mücadelenin içinde olan taraftarlar buna sessiz kalmadı, tulum giyen taraftarlar tesisin duvarlarına su ile yıkayıp fırçaladılar.