“Jimnastik bir hayat dersidir”
Kadıköy Spor Kulübü’nün başkanlığını yürüten Ahmet Çelik: “Jimnastik sadece takla atmak ya da minderde yuvarlanmak değildir. Aynı zamanda bir hayat dersidir”
Vücudu geliştirmek, güçlendirmek, esneklik kazandırmak amacıyla aletli veya aletsiz olarak yapılan spor dalı, “jimnastik” olarak adlandırılıyor. Okullarda Beden Eğitimi derslerinde, spor salonlarında ve evlerde bu egzersizleri yapmak mümkün. Jimnastik, esneklik ve dayanaklılık gerektiren bir spor dalı olduğu için uzmanlar küçük yaşlarda bu spora başlanması gerektiğini vurguluyor. Küçük yaşlarda kaslar sertleşmediği ve vücut daha rahat şekil aldığı için, ebeveynlere çocuklarını küçük yaşlarda jimnastik sporuyla tanıştırmaları öneriliyor. Yaklaşık iki yıldır faaliyet gösteren Kadıköy Spor Kulübü, çocuklara jimnastik yaptırmak ve gelişimlerine katkıda bulunmak amacıyla çalışmalarını sürdürüyor. Kadıköy Spor Kulübü’nün başkanlığını yapan Ahmet Çelik ile jimnastik sporu ve kulübün faaliyetleri üzerine konuştuk.
“ZOR BİR SPOR”
Kadıköy Spor Kulübü’nün başkanlığını yapan Ahmet Çelik, “Kadıköy Spor Kulübü’nü kurarken tek isteğimiz çocuklara jimnastik yaptırmak ve gelişimine katkı sağlamak olmuştur. Biz ritmik jimnastik ve temel jimnastiğe ağırlık vermek istedik. Kadıköy Anadolu Lisesi Vakfı’nın Ataşehir’de bulunan Kale İlkokulu’nun spor salonunu kullanıyoruz. Jimnastik eğitimlerimiz hafta sonları sürekli olarak devam ediyordu. Fakat korona virüsü döneminde çalışmalara ara vermek zorunda kaldık.” diyor. Çelik çalışmalar hakkında şu bilgileri veriyor: “Ritmik ve temel jimnastik ile ilgilenen ayrı hocalarımız mevcut. Temel jimnastiği aslında kız erkek ayırt etmeksizin herkesin başlaması gereken bir spor dalı olarak görüyorum. Temel jimnastikte çocuk vücudunu tanıyor ve grup içerisinde o grubun uyumunu bozmadan uygun bir şekilde takla atmasını, zıplamasını ve dönmesini öğreniyor. Ritmik jimnastik ise sadece kız öğrencilerin yaptığı bir spor olarak uygulanıyor. Tamamen esnekliğe dayalı olduğu için çok zor bir spordur. Ayrıca uzun bir zaman dilimine ihtiyaç duyuluyor. Örneğin temel jimnastikte haftada 1 saat antrenman yapılırken ritmik jimnastikte 5 veya 6 saat çalışabiliyorsunuz. Ritmik jimnastik yarışma ile beslenen bir spordur. Ritmik jimnastiğe öğrencilerimiz genellikle 3 yaşından itibaren başlıyor.”
“İSTEMİYORSA ZORLAMAYIN”
Çelik, çocuğun bu sporu isteyerek yapmasının önemine de dikkat çekiyor: “Anne babanın çocuğunu teşvik etmesi her spor için çok iyi fakat birey o sporu yapmak istemiyorsa zorlamamak gerekiyor. Örneğin bir çocuk jimnastik yerine yüzmeye gitmek isteyebilir. Bu durumda çocukları özgür bırakmak gerekiyor. Fakat yaptığım gözlemler neticesinde ebeveynlerin çocuklara kendi yapmak isteyip de yapamadıkları aktiviteleri yaptırdıklarını görüyorum. Örneğin anne zamanında bale yapamamış ama çocuğuna bale yaptırmak istiyor. Çocuk o aktiviteyi sevmediğinde hem spordan uzaklaşıyor hem de başarı seviyesi düşüyor.”
“HAYAT DİSİPLİNİ KAZANDIRIYOR”
Jimnastik sporunun hobi olmaktan çıkıp profesyonel olarak yapılmaya başlandığı zaman çok fazla zaman harcamak gerektiğinin altını çizen Ahmet Çelik, “Lisanslı sporcular günde 5 saat kadar çalışmaktadır. Burada anne babalara büyük sorumluluk düşüyor. Çünkü çocuğun belli bir yaşa kadar antrenmana götürüp getirilmesi, beslenmesine dikkat edilmesi gerekiyor. Çocuğun erken yaşlarda jimnastik sporuna başlaması, eğitim hayatı boyunca çocukta bir özgüven yaratıyor. Çünkü çocuk hiç tanımadığı hocanın komutlarıyla hareket ederek bir takım işleri başarmış oluyor. Yaptığımız gözlemler neticesinde spor yapan bir çocuğun diğer çocuklara göre farklı hareket ettiğini ve yürüyüş tarzının bile değiştiğini görüyoruz. İçinde bulunduğumuz dünyada kendini ifade edebilmek, iletişim kurabilmek, özgüvenli olmak çok büyük bir önem taşıyor. Jimnastik sporuyla uğraşan birey zamanlama konusunda da verimli davranmasını öğreniyor. Spor yapan çocukların kendi aralarında yaptıkları sohbet bile çok farklı. Jimnastik sadece takla atmak ya da minderde yuvarlanmak değildir. Aynı zamanda bir hayat dersidir. Bu sporda düzenli bir insan figürü ortaya çıkıyor. Bu sayede kişi eğitimden iş hayatına kadar kazandığı hayat disipliniyle daha verimli oluyor.” diyor.
“ÇOCUKLARIN VÜCUDU MUCİZEVİ”
Salgın öncesinde kulüp bünyesinde yaklaşık 30 öğrencinin olduğunu söyleyen Ahmet Çelik, pandemi sonrası bazı kulüplerin çalışmalara geri döndüğünü fakat kendilerinin bir süre daha bekleyeceklerini belirtiyor. Çelik, “Hem kendimizi hem çocukları riske atmak istemiyoruz. Hedefimiz kendi spor salonumuzu açmak ve antrenmanlarımızı orada yürütmek.” diyor. Çelik şöyle devam ediyor: “Çocukların vücudu mucizevi bir yapıya sahip. Eğer doğru hocaların elinde yetişirlerse inanılmaz bir esnekliğe ulaşıyorlar. Jimnastik çok ağır bir spor değil. Fakat önemli olan baltayı taşa vurmamak. Bilinçli spor yapmak çok önemli. Şu ana kadar karşılaştığımız en büyük sakatlık bilek burkulmasıdır.”