'Korsan'ın trajik ölümü: Marco Pantani

Sadece sportif başarıları değil hayatlarıyla da insanlara ilham kaynağı olan, yaptıklarıyla dünya tarihine geçen sporun büyük isimlerinin hikâyeleri artık her hafta bu köşede olacak...

01 Eylül 2023 - 12:36

1999 İtalya Bisiklet Turu’nun 15. etabında bisikletçiler Alp Dağlarının eteklerindeki Oropa’dadır. Yemyeşil dağların eteklerine yayılmış yerleşim yerlerinden yol kenarlarına çıkmış İtalyanlar heyecan içinde bir sporcuyu beklemektedir. Ama onlarca sporcu gözlerinin önünde dik yokuşu tırmanırken onların bekledikleri ortalarda yoktur. Yarışı canlı yayınlayan televizyon kanalının helikopteri beklenen sporcuyu yol kenarında bulur; arka lastiğinde ve zincirinde sorun vardır. Yanına yaklaşan takım arabasından aldığı destekle sorunu çözer ve kendisine destek olmak için bekleyen iki takım arkadaşıyla beraber pedallara asılır. Yarışın genel liderliğinde olduğu için geleneksel pembe mayoyu da giyen bisikletçi dik eğimli dağ yamaçlarında bisikletinde ayaklanır ve selesine oturmadan bir bir önündeki bisikletçileri yakalayarak geçmeye başlar. Destekçileri çılgınlar gibi onu alkışlamakta, gençler onu motive etmek için yanında koşmaktadır. Genel klasmandaki rakibi Fransız bisikletçi Jalabert, dakikalar önce arkasında bisikleti arızalanmış olarak bıraktığı rakibinin yanından hızla geçip gitmesini şaşkın gözlerle izlemekle yetinir çünkü yapabileceği bir şey yoktur. Söylentiye göre, daha sonra o anı arkadaşlarına anlatan Jalabert, “Yolundan çekilmeseydim bile üzerimden geçerdi” demiş. Efsanevi bir yarış sonrası tüm rakiplerini dağ yamaçlarında tek tek geçen, kel kafası ve büyük kulaklarına taktığı büyük halka küpeler nedeniyle il Pirata (korsan) lakabı takılan İtalyan bisikletçi Marco Patani etap sonrası zaferini doyasıya kutlar. Turu kazanmasına artık birkaç etap kalmış ve zirvedeki bir bisikletçinin dibi görmesine az bir zaman kaldığını ise kimse tahmin edemezdi.

UYUMSUZ ÇOCUK
İtalya’nın Adriyatik kıyısındaki Rimini şehrinde bir işçi ailesinin çocuğu olarak 13 Ocak 1970’de dünyaya gelen Marco Pantani çocukluğunda diğer çocuklarla anlaşamadığı için yerel bir bisiklet kulübüne üye yapıldı. Zayıflığına rağmen güçlü ciğerleri ve inatçı karakteri onu bu sporda öne çıkardı. İlk gençliğinden itibaren farklı sürüş tekniği onu izleyenleri kendine hayran bırakıyordu. En dik yokuşlarda, dağ tırmanışlarında cüretkâr ve uzun süreli ataklar yapıyor, rakiplerine kapatılması imkânsız farklar atıyordu. O bisikletli bir dağcıydı. 1994’de İtalya Turu’nda, 1995 ve 1997’de Tour de France’da kazandığı etaplar büyük bir şampiyonun gelişini müjdeliyordu. 1998’de doping skandalına boğulan Fransa’da ayakta kalan ve turun onurunu kurtaran Pantani beklediği şampiyonluğu da ulaştı. Aynı yıl kendisi dışında tarihte sadece altı bisikletçinin yapabildiği bir başarıya imza atarak İtalya turunu da kazanarak duble yaptı. Kariyerinin zirvesindeydi. Ülkesinde bir kahraman olarak görülüyordu. Medyada manşetlerden inmiyor, ismi sokaklarda duvarlara yazılıyordu.

ONU ÖLÜME KİM İTTİ?
1999 İtalya turunda geriden gelip kazandığı efsanevi etaptan sonra şampiyonluğuna artık kesin gözüyle bakılıyordu. En yakın rakibine 5 dakika 38 saniye fark yapmıştı. Yarışın bitimine iki etap kala sabah erken saatlerde sürpriz şekilde yapılan bir doping kontrolü sonrasında EPD değeri yüzde 52 çıktı. Bu, böbreklerde yoğun olarak bulunan eritroprotein, alyuvar miktarını arttıran ve bu sayede oluşan yeni hücrelerle sporcuya ekstra oksijen taşıma kapasitesi ve dayanıklılık yardımında bulunan bir bileşikti. Bir sporcuda yüzde 50’den fazla bulunmamalıydı. Sondan bir önceki etabın başlamasına 38 dakika kala Pantani’nin turdan men edildiği açıklandı. İtalyan taraftarlar ayaklanarak yolları kapattı, takımı turu protesto etmek için yarıştan çekildi ama sonuç değişmedi. İtalyan bisiklet efsanesi dopingli çıkmıştı. Kariyerinde sayısız kez kaza atlatan Pantani ise olay sonrası “Bu kez geri dönüş olmayacak” yorumunu yaptı. Gerçekten de öyle oldu. Doping olayından sonra zaman zaman turlarda küçük etap galibiyetleri alsa da eski efsane değildi. 2004 yılında, 34 yaşındayken bir otel odasında cesedi bulunduktan sonra polis aşırı doz uyuşturucu, kokain kullanımı sonrasında hayatını kaybettiğini açıkladı. Sevenleri ve ailesi hiç inanmadı ve mafyadan, doping ağlarına kadar bir dizi suçlama ortaya attı. İtalyan devleti ölümü hakkında bir araştırma komisyonu bile kursa bir ilerleme kaydedilmedi. Onu yakından tanıyanlara göre ise sadece kazanmayı odaklı yaşamında doping skandalını kaldıramamış ve yaşadığı psikolojik tahribat sonrasında uyuşturucu batağına saplanmıştı.    


ARŞİV