Kortların kralı: Rafael Nadal

Sadece sportif başarıları değil hayatlarıyla da insanlara ilham kaynağı olan, yaptıklarıyla dünya tarihine geçen sporun büyük isimlerinin hikâyeleri artık her hafta bu köşede olacak...

22 Eylül 2023 - 02:18

Başardıkları alt alta yazılınca küçük bir kitap bile olabilir. Dile kolay, onlarca isim yapmış, yıllarını bu spora vermiş tenisçilerin bir kez bile kazanamadığı grand slam turnuvalarında 22 şampiyonluk. Roland Garros'ta adeta hegamonya kurmak ve 14 kez mutlu sona ulaşmak. Toplamda kazanılan 92 kupa...

Rafael Nadal'ın tüm zamanların en büyük tenisçilerinden birisi olarak kabul edilmesi boşuna değil. Onun başardıkları, kortta ulaştığı teknik ve mental zirve dünya üzerindeki sporcular için kıskançlık verici. O ise başardıklarını, ulaştığı noktayı verdiği çok sayıda röportajda vurguladığı gibi ailesine bağlıyor.

SPORCU AİLE NADALLAR
3 Haziran 1986'da İspanya'nın Mallorca adasında doğan Rafael Nadal, kelimenin tam anlamıyla gözlerini sporun içine açtı. Amcası yıllarca Mallorca, Barcelona ve İspanya Milli Takımı'nda forma giyen bir futbolcuydu. Bir diğer amcası Toni ise profesyonel olarak tenis oynayan ve sıralamalara giren bir sporcuydu. Üç erkek kardeşten sporla profesyonel olarak uğraşmayan tek isim Rafael'in babasıydı ancak o da sporun içindeydi ve kardeşlerinin menajerliğini yapıyordu.

Aile neredeyse hep beraber yaşıyordu ve kardeşler, çocukları hep iç içeydi. Amcası Toni o daha 4 yaşındayken eline raket tutuşturarak Rafael'in eşsiz kariyerinin ilk adımını atmıştı. Bu sporcu ailenin son üyesinin başarılarını görmek içinse fazla beklenmedi; Rafael 19 yaşında Roland Garros'u ve içlerinde Roma, Monte Carlo, Madrid ve Montreal'in olduğu dört master serisini kazandı. Bu o yaşta bir çocuk için muazzam bir başarıydı.

Kazandığı kupalar yanında korttaki oyunu da göz kamaştırıcıydı. Bir anda herkes ondan bahsetmeye başladı. Güçlü atletik bir yapısı, sağlam çift el backhand vuruşları, inanılmaz bir defans anlayışı vardı ama onu öne çıkaran şey duru ve berrak zihniydi. Maçların en zor, en sert anlarında bile mental düşüş yaşamıyor, duygularında bir milim bile sapma olmuyordu. Onu yenmek için mitolojik bir hikâye yazmanız gerekiyordu.

KONTROLSÜZ GÜÇ
2005 yılında o 19 yaşındayken başlayan kupa zaferleri sonrası onu kimse durduramadı. 2005'de bir başka efsane Federer'in ardından dünya sıralamasında 2. sıraya oturdu. 2006'da Dubai'de onu yenmeyi de başardı. 'Toprağın kralı' unvanını almasının çok güçlü bir sebebi vardı; Roland Garros'u 2005 ile 2022 yılları arasında tam 14 kez kazandı. Bu yıllar arasında Avustralya Açık'ta 2, Amerika Açık'ta 4 ve Wimbledon'da 2 kez şampiyon oldu.

Ancak her büyük sporcunun başına gelenden onun da kaçma şansı yoktu. Yaşı ilerliyor ve onu zaferden zafere koşturan vücudu artık sakatlıklarla sinyal veriyordu. Kaburga, kalça, bilek sakatlıkları son yıllarda onu alıştığı zaferlerden biraz uzaklaştırdı. Bugün hâlâ sakatlıklarla boğuşsa da kortlara döneceği gün için çalışmayı bırakmayan 37 yaşındaki şampiyon tenis ve spor tarihinin en büyük isimlerinden biri...       


ARŞİV