Sadece sportif başarıları değil hayatlarıyla da insanlara ilham kaynağı olan, yaptıklarıyla dünya tarihine geçen sporun büyük isimlerinin hikâyeleri artık her hafta bu köşede olacak...

27 Temmuz 2023 - 17:59

A ⁺ A^- Yazdır

14 yaşındaki kız çocuğu 1 dakika 10 saniyelik performansını sergileyip kendisini kenarda bekleyen antrenörünün yanına doğru ilerlerken salonda bir alkış tufanı kopuyordu. O an orada bulunan herkes tarihi bir performansa tanıklık ettiklerinin farkındaydı. Gergin geçen birkaç saniyelik bekleme sonrasında skorbordda üst tarafta sporcunun numarası olan 73 ve altında 1.00 rakamı belirir. Bütün salon hatta bu puanlamayı yapan hakemler bile şaşkınlık içindedir. Bu mükemmel performansın karşılığı 1 mi? Dakikalar süren şaşkınlık atlatılır ve gerçek ortaya çıkar...

1976 Montreal Olimpiyatları’nın skorbord tedarikçisi Omega, cimnastik otoritelerine puanlama sisteminin nasıl olacağını, skorbordu nasıl dizayn etmeleri gerektiğini günler öncesinde sormuştur. Aldıkları cevap “10.00 tam puan var ancak kimse almadığı için üç basamak yeter” olduğu için de skorbord tam puanı ‘algılayamamış’ ve 14 yaşındaki Romanyalı cimnastikçi Nadia Comaneci’nin tarihe geçen başarısı dönemin yapay zekasının kurbanı olmuştur.

ENERJİNİ SPORLA AT
1961 yılında Romanya’nın Oneşti kentinde Gheroghe ve Ştefania çiftinin ilk çocukları olarak hayata gözlerini açar Nadia. Romence olmayan ismini annesinin ona hamileyken izlediği bir Rus filmindeki karakterden alır. Gayet mutlu ve huzurlu geçen çocukluğunda yaş aldıkça annesi için bir problem ortaya çıkar. Küçük Nadia o kadar hareketlidir ki evin içinde oradan oraya zıplarken kırılmadık eşya bırakmaz. Annesi çözümü sporda bulur ve Nadia sekiz yaşındayken enerjisini atması için evlerinin yakınındaki cimnastik kursuna başlar. Fiziksel esnekliği daha ilk günlerde dikkat çeker ve Romanya’nın ulusal cimnastik antrenörleri Bela ve Marta Karolyi çifti tarafından keşfedilmesi uzun sürmez. Daha sekiz yaşındayken Romanya Ulusal Şampiyonası’nda
13. olur. Bir sonraki sene ise şampiyonluğa ulaşır. 10 yaşında Romanya ve Yugoslavya arasında düzenlenen bir şampiyonada altın aldıktan sonra Nadia’nın uluslararası başarıları art arda gelmeye başlar. Öyle ki cimnastik sporuna damga vurduğu 1976 Montreal Olimpiyatları’na kadar olan sürede, 1972 ve 1976 yılları arasında Avrupa şampiyonlarına ambargo koyar. O artık tüm dünyadaki cimnastik otaritelerinin tanıdığı bir sporcudur.

KUSURSUZ FENOMEN
Cimnastik otoriteleri onu tanısa da tüm dünyanın onu tanıması, hayran olması ve bugün bile hâlâ hatırlanan bir spor fenomenine dönmesi 1976 Montreal Olimpiyatları’nda olur. 14 yaşındaki bu kız çocuğunun olimpiyatlarda tam puan alması hem de bunu aynı oyunlarda ve cimnastiğin farklı dallarında altı kez tekrarlaması dünyada büyük ses getirir. Siyah beyaz televizyon ekranlarının önü o performansına başlamadan önce dolar taşar. Cimnastiğin popülaritesi tüm dünyada tavan yaparken Nadia da neredeyse bir rock star yıldızlığına terfi eder. Montreal’i 3 altın, 1 gümüş ve 1 bronz madalya ile Time dergisi tarafından dünyada yılın sporcusu seçilerek kapatır. Bir sonraki olimpiyatlar olan 1980 Moskova, Batılı ülkeler tarafından boykot edilse de Nadia burada da 2 altın ve 2 gümüş madalya kazanır. 1984 yılında ise cimnastiğe veda eder. Ancak antrenörleri Karolyi çiftinin ABD’ye iltica etmesi sonrasında ülkesindeki hayatı zindana döner. Çavuşesku iktidarı tarafından yurtdışına çıkışı yasaklanır. 1989’da oda aynı yola başvurur ve önce gizli yollardan Avusturya’ya kaçar orada da Viyana Büyükelçiliği vasıtasıyla ABD’ye iltica eder.

Nadia Comaneci bugün kendisi gibi madalyalı bir cimastikçi olan eşi Bart Conner ile birlikte ABD’de cimnastiğe hizmet etmeye, genç çocuklara cimnastik eğitimi vermeye devam ediyor.