Dünyada da Türkiye’de de futbol stadyumlarının şehrin neresine yapılması gerektiği, kent içi ve kent dışı yapılan stadyumların avantaj ve dezavantajları tartışılıyor. Özellikle Türkiye’deki büyük kulüplerin statlarının şehir içinde olması trafiği olumsuz etkiliyor, taraftarlar açısından da stada girerek maç izlemeyi daha zorlu hale getiriyor.
Beşiktaş’ın da, Fenerbahçe’nin de, Mecidiyeköy’den taşındıktan sonra nispeten daha uzakta yer alsa da (Seyrantepe) Galatasaray’ın stadı da şehrin içinde yer alıyor. Dünya genelinde ise son 20 yılda yapılan en az 40 bin kapasiteye sahip statlar şehir merkezine ortalama 7 kilometre uzaklıkta inşa ediliyor. Özellikle Avrupa’da statların çoğu, konutların bittiği, yanında mutlaka boş bir alanın olduğu yerlere yapılıyor. Bunun en tipik örnekleri Almanya’da. İngiltere’de ise statlar şehrin içinde ancak hepsinin yanında izleyicilerin, taraftarların vakit geçirebileceği boş alanlar fazlasıyla mevcut. İstanbul’da da Şükrü Saraçoğlu Spor Kompleksi’nin yanındaki Yoğurtçu Parkı, Beşiktaş İnönü Stadı’nın yanındaki Maçka Parkı, Galatasaray’ın Seyrantepe’deki stadının yanındaki boş alanlar buna örnek gösterilebilir anca çok yetersiz olduğu bir gerçek.
“ETRAFTA BOŞ ALANLAR OLMALI”
Durum bununla da sınırlı değil. Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Tan Kamil Gürer, stadyumlarla ilgili yazdığı bir makalede, günümüzün modern arenaları olan stadyumların karma işlevleri destekleyecek şekilde tasarlanması gerektiğini söylüyor. İster kent içi, ister kent dışında yer seçilsin, öncelikle ve önemli olarak acil servis araçları dahil tüm seyircilerin emniyetli şekilde dolaşımını sağlayacak dış alanın bulunmasını zorunlu görüyor.
Stadyumun yeri söz konusu olduğunda en önemli konu ise ulaşım. Kentin içinde veya dışında olmasından bağımsız olarak ulaşım yollarının çok ve etkili olması şehir trafiğini rahatlatırken, kentte yaşayanların rahatsızlığını en aza indiriyor, taraftarların maçlara daha hızlı, konforlu ulaşmasını sağlıyor. Gürer, bu konuyla ilgili de “Takım izleyicileri için taraftar bölgeleri planlanmalı ve özellikle bu bölgelerden stadyuma erişim dikkate alınmalıdır. Çeşitli hedef gruplarının yollarının kesişmesi her zaman için asgari düzeye indirilmelidir” diyor.
Kadıköy’de de özellikle maç günlerinde Recep Peker Caddesi, Kördere ve Şefikbey sokakları kapatılıyor, stat yakınında bulunan ulaşım yollarının yetersiz olması nedeniyle E-5 karayoluna çıkan ve Bağdat Caddesi’ne ulaşan yollar kilit noktasına geliyor. Özellikle araç park alanlarının çok az olması, insanların araçlarını uygun olmayan yerlere bırakması da trafiği etkileyen, stat etrafında yaşayan insanları rahatsız eden bir durum.
TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şube Sekreteri Oktay Kargül, sorunun çözümünün, İstanbul’un çevre düzeni planında alınan kararların alt ölçekte doğru şekilde uygulanmasında görüyor.
“TRAFİK, PLANSIZLIKTAN KAYNAKLANIYOR”
İstanbul’da 1950’lerden bu yana alınan plansız yapılaşma kararlarının sorunu doğurduğuna dikkat çeken Kargül, “Kontrolsüz yoğunluk artışıyla trafik sorunları başlar. Trafik sadece bir noktadan diğer noktaya gecikmeli gitmek anlamına gelmez. Hem ciddi ekonomi kaybı hem de psikolojik olarak yıpranma anlamına gelir. Yaşam kalitemiz düşer. Ailemizle sosyal aktivitelerle geçireceğimiz vakti trafikte harcar oluruz. Ekonomik anlamda ise sadece bir kişi üzerinden incelediğimizde trafikte kaybedilen zaman nedeniyle yüzde 20 mesai kaybı anlamına gelmektedir. Özellikle dünya metropolü dediğimiz İstanbul için ekonomi çok önemli bir konudur. Bu çerçevede İstanbul’un kesinlikle kapsayıcı bir kent planına ihtiyacı vardır.
Maç günlerinde yaşanan trafik sıkıntıları ve güvenlik problemlerinin de bu plansızlıktan kaynaklandığına değinen Kargül, “Kentlerimizi gelecek projeksiyonuna göre değil günümüz şartlarına ve geçmişte yaşanan problemlere göre inşa etmeye çalışıyoruz. Oysaki bu kentin 50 yıllık stratejilerini yapıp planlarını hazırlamalıyız. Nüfus projeksiyonuna bağlı olarak yoğunluk dağılımını yapıp yolların genişliklerini de buna göre belirlemeliyiz.” dedi.
ÇÖZÜM, TOPLU TAŞIMA VE RAYLI SİSTEM
“Sadece Kadıköy ve Beşiktaş hatta futbol maçları değil, kapasitesi yüksek olan her etkinlik öncesi ve sonrası kent trafiği ne yazık ki felç oluyor” diyen Kargül, “Burada yapılması gereken toplu taşımaya yönelik yatırımlarımızı artırıp özellikle kent nüfusunun yoğunlaştığı bu tarz mekânlara raylı sistem önerileri getirmek. Bu sayede kısa vadede lastikli araçların neden olduğu trafik yoğunluğunu azaltabiliriz.” diye konuştu.
BU TARİHLERE DİKKAT!
23 Şubat Pazar günü 19.00’da Fenerbahçe kendi sahasında ezeli rakibi Galatasaray’ı ağırlayacak. Mart ayında ise 7’sinde Antalyaspor ile Kadıköy’de karşılaşacak olan Fenerbahçe, 21 Mart’ta Türkiye Kupası yarı final müsabakasında Kadıköy’de Trabzonspor ile oynayacak.